Başörtüsü din gereği

Güncelleme Tarihi:

Başörtüsü din gereği
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2013 01:03

Başbakan Tayyip Erdoğan, başörtülü milletvekili tartışmalarıyla ilgili olarak “Başörtüsü nasıl siyasi simge olabilir. Başörtüsü bizim dinimizin gereklerinden birisidir. Fakat dinimizin böyle bir emrinin olduğunu bilmeyecek kadar cahiller. Parlamentoda, içtüzükte buna mani hiçbir şey yok” dedi.

Haberin Devamı

İzmir’de, AK Parti İl Başkanlığı’nın düzenlediği yemeğe katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

CEHALET KÖTÜ ŞEY

“Ana muhalefetin bir temsilcisi, ‘Başörtüsü siyasi simgedir’ diyor. Başörtüsü nasıl siyasi simge olabilir yahu? Başörtüsü bizim dinimizin gereklerinden bir tanesidir. Fakat cehalet çok kötü bir şey. Yani dinimizin böyle bir emrinin olduğunu bilmeyecek kadar cahil ve bu adam milletvekili oluyor. Parlamento kürsüsünde bunu söyleyebiliyor. Yeri geliyor çarşaf giyen kardeşimize CHP rozeti takıyor. Bir grupta bakıyorsun otobüsten atıveriyor. İşte istismar budur.

TELİNE ZARAR GETİRMEYİZ

Parlamentoda içtüzükte buna mani hiçbir şey yok. Bu kardeşlerimizin kararlarına herkesin saygı duyması gerekir. Bunlar 657’ye tabi memur da değil. Bunlar milletin parlamentodaki temsilcisidir. Onların böyle bir tasarrufuna müdahale etmek parlamentoya da inançlara da saygısızlıktır. Biz teşkilat olarak, bu kardeşlerimizin orada teline zarar asla getirmeyiz. Gereği neyse bunu yaparız. Kaldı ki ben CHP grubunun da aynı ifadelerle davranmayacağına inanmıyorum. Saygı duyacaklarına inanıyorum.

‘DİKİZLEME’ AHLAKDIŞI

Çok enteresan. Ben İstanbul’a Başbakanlık Ofisi’ne gelirken, orada Beşiktaş iskelesinden vatandaşlarımız geçiyor. Her türlü giyim içerisinde olan var. Tasvip ederim etmem, etmem. Her birine saygı duyduğumu söylüyorum. Diyor ki oradan geçen bayanları dikizliyor diyor. Yahu böyle bir, yani böyle bir ahlakdışı yaklaşım olabilir mi? Böyle bir ifade olabilir mi? Ben ne söylüyorum o ne söylüyor. Diyor ki, 3 çocuk istiyor diyor, kadın vücudu üstünden siyaset yapıyor diyor. Bir defa ifadene dikkat et. Ben temennimi söylüyorum. Bu ülkede doğum kontrolü yapıldı. Yıllarca kısırlaştırmaya vesile olacak haplarla evlere girildi. Bunları yürüten STK’lar oldu bu ülkede.

CEVABI SANDIK VERİR

Hâlâ kutuplaştırmanın, hâlâ ötekileştirmenin, seviyeyi son derece aşağılara çeken üsluplarına biliyorlar ki Başbakan cevap vermeyecek. Ne derlerse desinler, cevap alamayacaklar. Onlara cevabı inanıyorum ki benim halkım, benim vatandaşım, benim milletim en güzel şekilde 30 Mart’ta sandıkta verecektir. Tabii karşımızdaki bu üslup ve seviyeye ben cevap vermezken bir şeyi söylemem gerekiyor. Burada özellikle şahsımıza veya kendi yakınlarımıza yönelik kullanılan ifadeler hatta hatta ailemize yönelik kullanılan ifadeler, gerçekten yenilir yutulur değil ama biz ‘Ya sabır’ diyoruz. İnanıyoruz ki milletimiz de bunun bedelini onlara ödetecektir.”

BAKMADAN GEÇME!