Basın ve özel güvenlik yasalarına onay

Güncelleme Tarihi:

Basın ve özel güvenlik yasalarına onay
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2004 00:00

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5187 sayılı Basın Kanunu ile 5188 sayılı “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun”u onayladı.Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer'in, söz konusu kanunları yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdiği bildirildi. BASIN KANUNU    Kanun, basın özgürlüğünü ve bu özgürlüğün kullanımını düzenliyor. 5680 Sayılı Basın Kanunu'nu yürürlükten kaldıran Basın Kanunu'nda, ”Basın özgürdür. Bu özgürlük, bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma hakkını içerir” hükmüne yer veriliyor.      Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak, başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlakının, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilecek.    Her basılmış eserde, basıldığı yer ve tarih, basımcının adları, varsa ticari unvanları ve işyeri adreslerinin göstermesi zorunlu olacak. İlan, tarife, sirküler ve benzerlerinde bu hüküm uygulanmayacak.   Haber ajansı yayınları hariç her türlü süreli yayında, ayrıca yönetim yeri, sahibinin, varsa temsilcisinin, sorumlu müdürün adları ve yayının türü de belirtilecek.    Her süreli yayının bir sorumlu müdürü olacak. Sorumlu müdür, birden fazla ise her birinin sorumlu olduğu bölüm belirtilecek. Sorumlu müdür olmak için 18 yaşını bitirmiş olmak, TC vatandaşı olmayanlar için karşılıklılık koşulu aranmak, Türkiye'de yerleşim yeri sahibi olmak ve devamlı oturmak, en az ortaöğretim veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olmak, kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak ve yüz kızartıcı suçlardan mahkum olmamak koşulları aranacak. Sorumlu müdürün TBMM üyesi olması halinde, sorumluluğu üstlenecek bir sorumlu müdür yardımcısı tayin edilecek. Sorumlu müdür yardımcısı, sorumlu müdürün yetkilerine sahip olacak.     SÜRELİ YAYIN SAHİPLİĞİ    Gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları, süreli yayın sahibi olabilecek. Süreli yayın sahibi olabilmek için Türk vatandaşlığı gibi bir koşul aranmayacak.     Süreli yayınların çıkarılabilmesi için kaydedilmek üzere yönetim yerinin bulunduğu yerin Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir beyanname verilmesi yeterli olacak.    Süreli yayın sahibi beyanname verdiği tarihten itibaren bir sene içinde süreli yayını yayımlayamaz veya yayımlandıktan sonra yayıma 3 yıl süreyle ara verirse beyanname hükümsüz kalacak ve sağladığı hak ortadan kalkacak.    Basımcı, bastığı her türlü yayının imzalı 2 nüshasını, dağıtım veya yayımın yapıldığı gün, mahallin Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etmekle yükümlü bulunacak. Bu yükümlülük, basılmış eserin, içerik ve biçim yönünden herhangi bir değişikliği içeren daha sonraki basımları ile tıpkı basımları için de geçerli olacak.    CEZAİ SORUMLULUK    Basılmış eserler yoluyla işlenen suç yayım anında oluşacak. Süreli ya da süresiz yayın yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi sorumlu tutulacak.    Süreli yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurtdışında bulunması nedeniyle Türkiye'de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkum olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde, sorumlu müdür, yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, basın danışmanı sorumlu olacak. Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana ait olacak.     Aynı durumla süresiz yayınlarda karşılaşılması halinde yayımcı, yayımcının belli olmaması veya basım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında olması nedeniyle Türkiye'de yargılanamaması hallerinde ise basımcı sorumlu olacak.     HABER KAYNAĞI AÇIKLANMAYA ZORLANAMAYACAK    Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamayacak.     Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilci, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak.     Bu hüküm, süreli ve süreli olmayan yayınlarda yayın sahibi, marka veya lisans sahibi, kiralayan, işleten veya herhangi bir sıfatla yayımlayan, yayımcı gibi hareket eden gerçek veya tüzel kişiler hakkında da uygulanacak. Tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacak.     Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak.         DÜZELTME VE CEVAP HAKKI    Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren 2 ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını, sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren 3 günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlayacak.     Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hakim kararına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında, 10 milyar liradan 150 milyar liraya kadar ağır para cezası istenecek.      CEZALAR    Yasada 300 milyon liradan 150 milyar liraya kadar değişen miktarlarda ağır para cezaları da öngörüldü. Ancak cezalar, bölgesel ve yerel basın için düşük uygulanacak. Sorumlu müdür hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi de müteselsilen sorumlu olacak.         Düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmaması ya da buna ilişkin diğer koşulların yerine getirilmemesi durumunda hakim, masraflar yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere bu yazının tirajı 100 binin üzerinde olan iki gazetede ilan şeklinde yayımlanmasına karar verebilecek.     Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen sürede, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme işlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kişi hakkında 2 milyar liradan 50 milyar liraya kadar ağır para cezası istenecek.     Cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fillere özendirecek nitelikte yazı ve resim yayımlayanlar 1 miyar liradan 20 milyar liraya kadar ağır para cezasına çarptırılacak.         SÜRELİ YAYINLARIN DAĞITIMI    Süreli yayınların dağıtımını yapan kişiler, kendilerinden dağıtımı istenen yayınları, dağıtımını yaptıkları diğer yayınlar için aldıkları satış fiyatı, tiraj ve sayfa sayısına göre belirlenen dağıtım ücretini aşmayacak bir bedel karşılığında dağıtmakla yükümlü olacak. Bu yükümlülüğe aykırı davrananlar, dağıtımından kaçındıkları yayının toplam bedelinin 10 misli oranında ağır para cezasıyla cezalandırılacak.     Süreli yayınları perakende olarak satışa sunan gerçek veya tüzel kişiler, aynı anda diledikleri kadar dağıtım şirketiyle anlaşıp diledikleri yayınları satabilecek. Hiçkimse bu kişilere rakip yayınları satmama yükümlülüğü getiremeyecek ve bu yayınları satmama koşullarına bağlı ve bu sonucu doğuracak edimlerde bulunamayacak.     Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeden yeniden yayımlayanlar hakkında 5 milyar liradan 10 milyar liraya, bunları sahibinin izni olmadan yayımlayanlar ise 20 milyar liradan 40 milyar liraya kadar para cezasına çarptırılacak.         EL KOYMA, DAĞITIM VE SATIŞ YASAĞI    Soruşturma için her türlü basılmış eserin en fazla 3 adedine Cumhuriyet Savcısı ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk kuvvetleri el koyabilecek.     Soruşturma ve kovuşturmanın başlatılmış olması şartıyla Atatürk Aleyhine İşlenmiş Suçlar Hakkında Kanun, İnkılap Kanunları ve TCK ve Terörle Mücadele Yasası'ndaki devlet aleyhine işlenen suçlar ile ilgili olarak basılmış eserlerin tamamına hakim kararıyla el konulabilecek.     Hangi dilde olursa olsun Türkiye dışında basılan süreli ve süresiz yayın ve gazetelerin yukarda belirtilen suçları içerdiklerine ilişkin kuvvetli delil bulunması halinde bunların Türkiye'de dağıtılması veya satışa sunulması, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine sulh ceza hakiminin kararıyla yasaklanabilecek. Yasaklanmış yayın veya gazeteleri bilerek dağıtan veya satışa sunanlar, bu yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi gibi sorumlu tutulacak.      DAVA SÜRELERİ    Yasa ile basılmış eserler yoluyla işlenen ve bu kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının, günlük süreli yayınlar yönünden 2 ay, diğer basılmış eserler yönünden 4 ay içinde açılması zorunlu hale getiriliyor. Bu süreler, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildiği tarihten itibaren başlayacak.     Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan ağır ceza işlerinden olanlar; ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri ise asliye mahkemelerinde görülecek. Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlara ilişkin davalar acele işlerden sayılacak.     Düzeltme ve cevabın yayınlanmaması, basılmış eserleri engelleme, tahrip ve bozma durumundaki suçlar dışında kanunda öngörülen suçlar için hükmedilen para cezaları, hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilemeyecek.  ÖZEL GÜVENLİK YASASI Özel güvenlik izninin verilmesine, bu hizmeti yerine getiren kişi ve kuruluşların ruhsatlandırılmasına ve denetlenmesine ilişkin konuları kapsayan yasaya göre, özel güvenlik komisyonunun kararı ve valiliğin izniyle kişiler silahlı personel tarafından korunabilecek, kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulabilecek veya güvenlik hizmetleri şirketlere yaptırılabilecek. Toplantı, konser, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde, para veya değerli eşya nakli gibi geçici ve acil hallerde komisyon kararı aranmaksızın, vali tarafından özel güvenlik izni verilebilecek.     Kişi ve kuruluşların talebi üzerine, koruma ve güvenlik ihtiyacı dikkate alınarak, istihdam edilecek personel, kurulacak güvenlik birimi ya da bu iş için daha önceden kurulmuş şirketler tarafından güvenlik hizmeti görülebilecek.     Özel Güvenlik Komisyonu, koruma ve güvenlik hizmetine ilişkin personel sayısı, silah ve diğer teçhizatın miktarı ve niteliği gibi konularda da karar verebilecek.     Şirketler, İçişleri Bakanlığı'nın izniyle özel güvenlik alanında faaliyette bulunabilecek.     Özel güvenlik görevlileri, koruma ve güvenliği sağladıkları alanlara girmek isteyenleri, bu iş için geliştirilmiş araçlarla arama; toplantı, konser, spor karşılaşması, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde kimlik sorma ve arama yetkisine sahip olacak. Ayrıca, görev alanında haklarında yakalama, tutuklama veya mahkumiyet kararı bulunan kişileri yakalayabilecek; suç ve tehlike teşkil edecek, delil niteliğindeki eşya ile bulunmuş ve terkedilmiş eşyayı emanete alabilecek; imdat istenmesi ya da afet hallerinde görev alanındaki ev ve işyerlerine  girebilecek.     SALDIRI VE MEŞRU MÜDAFAA    Özel güvenlik görevlileri Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre, gasp, saldırı ve meşru müdafaa hallerinde zor kullanabilecek.     Hangi koruma ve güvenlik hizmeti için ne miktar ve özellikte ateşli silah bulundurulacağı Komisyon tarafından belirlenecek. Ancak eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılamayacak. Özel güvenlik görevlileri, özel toplantılarda, spor karşılaşmaları ve sahne gösterileri ile benzeri etkinliklerde silahlı görev yapamayacak.     Koruma ve güvenlik hizmetinde kullanılacak silah ve teçhizat, ilgili kişi veya kuruluş tarafından temin edilecek. Özel güvenlik şirketleri ateşli silah alamayacak ve bulunduramayacak.     4 YILLIK YÜKSEKÖĞRETİM ŞART    Özel güvenlik şirketi yöneticilerinin 4 yıllık yükseköğretim görmelerini şart koşan düzenleme uyarınca, özel güvenlik görevlilerinde de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, en az lise mezunu ve 18 yaşını doldurmuş olma şartları aranacak. Ayrıca bu kişilerde, taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis ya da affa uğramış olsalar bile devlete karşı suçlar ile yüz kızartıcı ve uyuşturucu madde suçlarından hükümlü olmaması, kamu haklarından yasaklı bulunmaması, göreve engel olacak vücut ve akıl hastalığı ile özürlü olmaması ve özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlaması şartı da aranacak.     Güvenlik soruşturması olumlu olan özel güvenlik görevlisi ve yöneticilerine, temel eğitimde başarılı olma koşuluyla 5 yıl süreli çalışma izni verilecek. Aranan koşullardan birinin kaybedilmesi halinde çalışma izni iptal edilecek.     ZARARIN GİDERİLMESİ        Özel güvenlik görevlilerine valilikten kimlik verilecek. Görev alanında üniforma giyecek olan görevliler, Komisyon'un izni ile sivil kıyafetle de görev yapabilecek.     Koruma ve güvenlik dışında başka bir işte çalıştırılamayacak olan görevliler, greve katılamayacak, lokavt dolayısıyla da işten uzaklaştırılamayacak.             Kişiler ve özel güvenlik şirketleri, istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla mali sorumluluk sigortası yaptıracak. Sigorta şirketleri, bu tür sigortayı yapmaktan kaçınamayacak.     Özel güvenlik birimleri, şirketleri ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlar, İçişleri Bakanlığı ve valilikler tarafından denetlenecek.     Koşullara uymayan kişi ve kuruluşlara idari para cezaları ile hapis cezaları öngören düzenleme, özel koruma ve güvenlik görevlilerini, Türk Ceza Kanunu'nun uygulanması açısından memur sayıyor. Bunlara karşı görevleri nedeniyle suç işleyenler de devlet memurları aleyhine suç işlemiş gibi cezalandırılacak.     Özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumlarına faaliyet izni verilmesi için 10 milyar lira, özel güvenlik görevlilerine çalışma izni verilebilmesi için de 200 milyon lira ruhsat harcı alınacak. Düzenleme, “2495 Sayılı Bazı Kurum, Kuruluş ve Kişilerin Korunması ve Özel Güvenlik Teşkilatları Kurulması Hakkında Kanun”un yürürlükten kaldırılmasını öngörürken, bu yasa uyarınca kurulmuş güvenlik teşkilatları ve özel güvenlik görevlisi olarak çalışanlara 5 yıl süre ile faaliyet ve çalışma izni verilmiş sayılacağını hükme bağlıyor.    Düzenleme ile daha önce kurulmuş bulunan özel güvenlik şirketlerine, personellerini eğitimden geçirmeleri ve yeni duruma uyum sağlamaları için 9 ay süre verildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!