Başbakanlığa 40 gün önceden talipti

Güncelleme Tarihi:

Başbakanlığa 40 gün önceden talipti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hodri meydan!

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hükümeti kurma görevi verdiği bağımsız Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, 13 Kasım'da yapılan TOBB Ticaret Odaları Konseyi toplantısında Başbakanlık görevine talip olduğunu açıklamıştı. Erez toplantıda yaptığı konuşmada, ‘‘Türkiye, çetelerden, siyasetçi-mafya ilişkisinden kurtulmak istiyorsa, ekonomik krize zamanında tedbir alacak bir hükümete kavuşmak, acil ve demokratik bir seçim istiyorsa, güçlü bir adamın başbakanlığında, güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Böyle bir hükümette de göreve talibim, Açıklıkla ifade ediyorum’’ demişti. Başbakanlık için adı geçen diğer adaylara hodri meydan diyen Bakan Erez, ‘‘Türkiye'de dürüst, ideal sahibi, geçmişinde leke olmayan insanların başbakan olma hakkı yok mu? Kendine güvenen herkes çıksın, benim gibi talip olsun’’ diye konuşmuştu. Ve şöyle devam etmişti:

‘‘Saman altından su yürütme zamanı geçmiştir. Sabah gazetelere baktım, başbakan adaylarının arasında benim de adım var. Şimdi ne desem yarın bazı çevreler 'Erez başbakanlığa oynuyor' diyecek. Tabii oynayacağız. Kim göreve talipse köşesine çekilip, pis politikalarla 'Acaba Başbakan olur muyum?' oyununa girmesin.

Hodri meydan! Kendine güvenen herkes çıksın, benim gibi talip olsun. Er meydanına çıkalım, kantara çıkıp tartılalım. İlla ben olayım demiyorum. Ama Türkiye'nin artık herkesin adamı olan, o devletin bu devletin adamı olan, gününü geçirip öldüğü zaman mezar taşına başbakan yazdırmak isteyen başbakanlara ihtiyacı yok. Türkiye'nin artık cesur, ilkeli, dürüst, geçmişinde leke olmayan adamlara ihtiyacı var. Kim varsa, açıklıkla söylüyorum, kim varsa ‘Benden başkası yok' da demiyorum. Bugünkü Anayasa'da Başbakan'ın bu meclisten çıkma mecburiyeti vardır. Dışardan başbakan atama durumunda değiliz. Bunun başka çaresi yoktur. Bunun zararını siz çekiyorsunuz. Gerçekçi politikaları önümüze koyup, iş aleminin önünü açarsak, devlet kaynaklarını yandaşlarımıza peşkeş çekmekten vazgeçersek, bu meseleleri çözeriz.’’

Erez'in başbakanlığa talip olması, TOBB Ticaret Konseyi'nde bomba etkisi yaratmıştı. Sözleri, başta TOBB Başkanı Fuat Miras olmak üzere toplantıya katılan bütün işadamlarını şaşırtmasına rağmen hemen hemen hepsi ‘‘Cesur bir karar’’ diyerek destek çıkmışlardı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, siyaset satrancındaki en önemli hamlesini, hükümeti kurmakla görevlendirilmeden 40 gün önce yaptı. Erez'in, 13 Kasım'da güçlü bir hükümette Başbakanlık görevine talip olduğunu açıkça söylemesi, siyasi kulislere bomba gibi düştü. TOBB Ticaret Odaları Konseyi'ne katılan Erez, önce bir tespit yaptı: ‘‘Türkiye çetelerden, siyasetçi-mafya ilişkilerinden kurtulmak, ekonomik krize zamanında tedbir alacak bir hükümete ve başbakana kavuşmak, acil ve demokratik bir seçim istiyorsa güçlü bir hükümete ihtiyacı vardır.’’

ÇİLLER'İ LİDERLİĞE TAŞIDI

Hemen ardından sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Açıklıkla ifade ediyorum, böyle bir hükümette göreve talibim...’’

Ancak bu açıklamayı yaptığı gün öğleden sonra Abdullah Öcalan'ın yakalandığı haberiyle sarsıldı. Erez, bu durumu esprili kişiliğiyle değerlendirdi: ‘‘APO yakalanmış, bizim haber güme gitti...’’

Van'da ticaretle uğraşan bir ailenin oğlu olarak 1944 yılında dünyaya gelen Erez, liseyi bitirdikten sonra İstanbul'da baba mesleğini sürdürdü. Atılımcı, girişken ruh haline sahip olan Erez, 1978 yılında İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ndeki yükselişi bu tarihten itibaren devam etti. 1982-86 yılları arasında İTO Başkanvekilliği görevine gelen Erez, hemen ardından da İTO Başkanı oldu.

Bir yandan siyasi hayata da adım atarken, diğer yandan Ateş Tuğla, Durer, Saner ve Alisan şirketlerini kurucusu ve ortağı oldu. Aktif siyasete 1991 seçimlerinde DYP İstanbul milletvekili adayı olarak adım attı. Ancak seçimi kaybetti. Bunun üzerine 1991 yılında TOBB Genel Başkanlığı’na aday oldu ve seçimi kazandı.

1993 yılında Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte yapılan DYP kongresinde Çiller'in Genel Başkan seçilmesine en büyük katkıda bulunan isimlerin başında Yalım Erez geliyordu. DYP'de Demirel'in yerine kimin geçeceği sorusuna yanıt aranırken, Çiller'i ilk işaret edenlerden biri Erez'di. Çiller'in DYP'nin tarihi Haziran 1993 kongresinin stratejisini çizen ve Çiller kanadının Demirel karşısında izleyeceği taktikleri belirleyen bir numaralı siyasi kurmay Erez'den başkası değildi.

Çiller Genel Başkan seçilmesiyle birlikte Başbakanlık koltuğuna otururken, TOBB Başkanı Erez'i sağ kolu olarak hep yanında tuttu. Çiller'in ANAP Lideri karşısındaki manevralarında da Erez hep önemli roller oynadı. Erez, TOBB Başkanı olarak 1995 seçimleri öncesinde, 3 Nisan 1994 tarihinde Türkiye'de siyasi dağınıklığın giderilmesi gerektiğini belirterek merkez sağ ve sol partilere çağrıda bulundu. Ancak bu çağrısı fazla bir yankı bulmadı. 24 Aralık 1995 tarihinde DYP Muğla Milletvekili adayı olarak seçime girdi ve kazandı. Çiller'e yakınlığı sürüyordu.

HEM ANAYOL HEM REFAHYOL

Seçimlerin hemen ardından girilen hükümet bunalımında ANAYOL formülünün hayata geçirilmesinde DYP kanadında kilit rolü oynayan yine Yalım Erez'di. Sonuçta, ANAP'tan Mustafa Taşar ile birlikte Anayol'un mimarlığını gerçekleştirdi ve hükümetin kurulmasını sağladı.

Anayol hükümetinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevini üstlendi. Ancak büyük kavgalara sahne olan Anayol hükümeti üç ay yaşayabildi. Yeni bir hükümet bunalımı doğmuştu. Erez, bu kez Çiller'e Refah Partisi ile koalisyona girmesi için telkinde bulunacaktı. Nitekim DYP ile RP arasında temasların kurulması ve gizlice yürütülen koalisyon pazarlıklarında masada oturan baş aktörlerden biri yine Yalım Erez'di.

ANAYOL'dan sonra REFAH-YOL'un mimarlığını da gerçekleştirmişti. Refahyol'un kurulmasına gösterilen tepkileri de, ‘‘Endişe etmeyin biz RP'ye gaz değil fren olacağız. Toplumsal uzlaşmaya ihtiyacımız var’’ diye karşılamaya çalıştı. Refahyol hükümetinde de Sanayi Ticaret Bakanlığı koltuğunu korudu.

Ancak aradan geçen aylar içinde Refahyol'un sistem karşıtı davranışlarına tepki göstermeye başladı. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın Başbakanlık Konutu'nda şeyh ve tarikat liderlerine verdiği iftar yemeği Yalım Erez açısından bardağı taşıran son damla oldu.

Ardından Çiller'i Refah-Yol'dan ayrılması için ikna çabasına girişti. Erez'e göre, bu koalisyonun devamı rejim açısından ciddi bir tehlike oluşturmaktaydı. Bu kez Refah-Yol'u devirmek üzere harekete geçti.

İHRAÇ ŞEREFTİR

Refahyol hükümetinin yıkılması için verilen gensoruda bir grup arkadaşı ile birlikte tavır almak için yemin etti. Ancak birlikte yemin ettiği DYP'deki arkadaşlarından birçoğu, TBMM Genel Kurul salonuna geldiklerinde kendisini terk etti. ‘‘Hiçbir şey Türkiye'den önemli değildir’’ açıklamasını yaparak bakanlıktan istifa edip, Refahyol hükümetinin yıkılması için kolları sıvadı.

Çiller de Erez'in bu hareketini karşılıksız bırakmadı ve partiden ihraç edilmesi için talimat verdi. DYP Müşterek Disiplin Kurulu, 2 Haziran 1997 tarihinde Erez'i partiden ihraç etti. Erez, ihraç kararını değerlendirirken şunları söyledi: ‘‘BBP ve RP ile ittifakı düşünecek kadar düşen bir genel başkanın bulunduğu partide yer almaktansa ihraç edilmek benim için bir şereftir. İlk seçimde Türk seçmeni de Çiller'i siyasetten ihraç edecektir...’’

DYP'den kopan arkadaşları DTP'yi kurup bu partiye geçerken Erez bağımsız kalmayı tercih etti ve ANAP-DSP-DTP hükümetinin kurulmasında etkin rol oynadı. Bağımsız milletvekili olarak 30 Haziran 1997 tarihinde kurulan hükümette ANAP kontenjanından Sanayi ve Tiracet Bakanlığı görevine getirildi. ‘Yapılanma’ adı altında gerçekleştirdiği düzenleme ile Sanayi Bakanlığının Türkiye'de ISO 9001 ödülünü alan ilk kamu kuruluşu olmasını sağladı.

Erez, geçen yılbaşından itibaren de siyasetteki çarpıklıklara karşı bayrak açtı. En önemli çıkışını da 1 Mayıs günü TOBB'un Trabzon'daki toplantısında dile getirdi. Siyasi partilerin örgüt yapısının çıkar ilişkisine dayandığını belirten Erez, parti liderlerini de, ‘‘padişah gibi davranmakla’’ suçladı. Türkiye'de siyasette de yeniden yapılanmaya ihtiyaç bulunduğunu belirten Erez, bu açıklaması ile parti liderlerinin tepkisini topladı.

Ancak bu tepkiler kendisini yıldırmadı, ilkbahar ayları boyunca TOBB Başkanlar Konseyleri’ne katılarak bu görüşlerini yurdun hemen her yerinde dile getirdi. Erez, evli ve üç çocuk sahibi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!