Aşıda devrim dönemi

Güncelleme Tarihi:

Aşıda devrim dönemi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

Bilim dünyası, hastalıklarla mücadelede halen en etkili yöntem olan aşı alanında birbiri ardına yeniliklere imza atıyorlar. Müjdeli haberler arasında en önemlisi iğneden korkanlara. Son gelişmeler sayesinde artık aşılar iğre yerine sprey, hap ve merhemler devreye girecek.

Bilimadamları ‘iyi huylu’ bir maddenin, vücudun zarar maddelere karşı bağışıklığını artırdığını yüzyıllardır biliyorlardı.

Tehlikeli bir mikrobu saf dışı bırakmanın en iyi yolunun, insan vücuduna o mikroptan biraz bulaştırmak olduğunun keşfedilmesi sayesinde aşı kullanılmaya başlandı.

Zayıflatılmış canlı mikropların vücuda verilmesiyle, şimdiye kadar, kızamık, kabakulak ve çocuk felci gibi birçok hastalığın kontrol altına alınmasına imkan verdi.

Bunlar herkesce bilinen gerçekler. Ama bilinmeyen birşey daha var: aşı devrimi bitmedi, hızlanarak devam ediyor.

AŞI KORKUSUNA SON

Aşı devriminin bundan sonraki aşaması, aşıya olan ihtiyacı ortadan kaldırmak. Eğer, üzerinde çalışılan yeni teknikler başarıya ulaşırsa, bundan sonra, laboratuvarda yüksek maliyetli aşı hazırlamaya, bunları hastalara ve sağlıklı halka ulaştırmak için tıbbi ekiplere, ekipmana artık ihtiyaç kalmayacak.

Asıl önemlisi ise - çocuklara müjde - bundan sonra aşı yani iğne korkusundan da kurtulacağız.

Genetik mütasyona uğramış meyve ve sebzelerden alınan, bağışıklık sağlayan koruyucu maddeleri, artık burun spreyi, hap ve merhem olarak kullanacağız. İşte birkaç örnek.

CANLI VİRÜSLER

California'da bulunan Aviron adlı bir şirket burun speyi şeklinde bir grip ilacı geliştiriyor. Bu ilaç, vücudun bağışıklık sistemini harekete geçirmek için öldürülmüş grip virüsü kullanan eski tekniğin yerine, canlı grip virüsleri içeriyor. Ancak, canlı virüs sadece gripin etkili olduğu boğaz ve burun mukozasında etkili oluyor. Vücudun diğer bölümlerine zarar vermiyor. Araştırma ekibi, ‘‘FluMist’’ adı verilen bu spriyen olumlu etkisinin gözlendiğini ve yakında piyasaya sürüleceğini bildiriyorlar.

NE CANLI NE ÖLÜ

Bu tekniklerin uygulanması tabii kağıt üzerinde olduğu kadar kolay değil. Canlı mikroplar ve virüslerle çalışmak çok zor. Kimi türleri deney tüplerinde çoğaltmak mümkün değil. Diğerleri çok masraflı soğutucular gerektiriyor.

Şimdiye kadar canlı bir mikrobun tek alternatifi ölü mikroptu. Ancak, Maryland'daki Med Immune laboratuvarı cinsel ilişkiyle bulaşan ve rahim kanserine kadar varan sonuçları olan Papilloma hastalığına karşı, ‘genetik mütasyona uğramış virüs’ kullanmaya hazırlanıyor. Bu teknik 1980'lerden beri Hepatit-B aşılarının üretiminde kullanılıyor.

Papilloma hastalığına yol açan HPV virüsü deney tüplerinde çoğaltılamıyor. MedImmune bilimadamları bu virüsün genetik yapısını değiştirerek, laboratuvarda böcek ücrelerini enfekte eden yeni bir virüs yaratıyorlar. Enfekte olan böcek hücrelerinde çoğalan HPV virüsü aşı yapımında kullanılıyor. Henüz insan üzerinde denenmeyen bu aşının 2003 yılında piyasaya sürülebileceği düşünülüyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!