Eleştiren kullanmasın zihniyeti

Güncelleme Tarihi:

Eleştiren kullanmasın zihniyeti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2008 00:00

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başkent’in trafik sorununun çözümünün, yolları genişletmekten, alt ve üst geçitler ile köprülü kavşaklar yapmaktan geçtiğine inanıyor.

14 yıldır, bir önceki dönemde inşaatına başlanan, Batıkent metrosu ile Ankaray dışında Başkent’te bir metre bile metro hizmete sokulmadı. Zaten Batıkent metrosu ile Ankaray’a Gökçek tek imzasını, göreve geldiği günlerde inşaatı durdurup, açılışı geciktirmekle attı.

Gökçek dışında bu kadar çok köprülü kavşak ve alt geçitlerin soruna merhem olacağına inanan yok.

İşte Kuğulu Kavşağı’nın durumu ortada.

Milyonlarca YTL harcandıktan sonra, hala Kennedy Caddesi’nden Kızılay’a gitmek için önce kuzeye, yukarıya doğru, daha sonra da güneye aşağıya doğru gitmeniz gerekiyor.Trafik sorunun çözümü için bu kadar para harcandı ama hala Kuğulu Park’ın önünde trafik bir polis ve trafik kukaları tarafından idare ediliyor.

Eskişehir Yolu’nun durumu da farklı değil.

Akşam saatlerinde şehir merkezine doğru gitmek tam bir eziyet. Üstelik bu hatta Gökçek’in bitirmeyi isteyip de tamamlayamadığı, mahkemeler tarafından engellenen hiçbir projesi de kalmadı. Gökçek, yapacağı her şeyi yaptı.

Tek şey hariç.

Metro.

BU KAVŞAK GEREKLİ Mİ?

Şimdi başkan doğalgaz satışından gelen parayla metroyu bitirmek niyetinde.

Gerçi üçüncü döneminin sonundaki bir belediye başkanını 15 yılda bir metro hattını bitirdiği için alkışlamak gerekir mi? Üstelik Gökçek göreve geldiğinde zaten Çayyolu Metrosu’nun planları da hazırdı. Gökçek’in tek yapması gereken ihaleye çıkıp, işin düzgün bir biçimde ilerlemesini sağlamaktı.

14 yıl geçti. Metro yok ama 78 tane alt ve üst geçit var.

Şimdi bir yenisine başladı.

Tarihi tren garının önünde.

Buraya bir kavşak, alt geçit gerekli mi, tartışılmalı. Bu tartışmaya tüm sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, tüm vatandaşlar katılmalı. Ama Gökçek, arada sırada konunun uzmanlarının da görüşlerini almayı öğrenmeli.

Gökçek, geçen hafta faaliyetlerini anlattığı Belediye Meclis toplantısınd icraatlarını anlattı. Bu toplantının ayrıntılarını geçen hafta içinde toplantıyı izleyen arkadaşımız Deniz Gürel’in özenli kaleminden okudunuz.

Gökçek’in bu toplantıda kavşaklar konusunda kendisini eleştiren CHP’lilere yönelik gazetelere yansımayan bir sözü var.

Deniz’in aktardığına göre, Gökçek, "Beğenmiyorsanız yaptığımız alt geçitlerden geçmeyin" diyor.

Demek ki, eğer Gökçek’in bazı uygulamalarını beğenmiyorsanız belediye hizmetlerinden faydalanamayacaksınız.

Mesela otobüslerin eski olduğunu düşünüyorsanız, binmeyin.

Yürürsünüz.

ASKİ’nin görevini yapmadığını mı düşünüyorsunuz?

Tıpkı yaz aylarında mecbur kaldığınız gibi susuz yaşamayı deneyin.

Doğalgazın satışından memnun değil misiniz, konuşma hakkınızı mı kullanıyorsunuz?

Yemeğinizi tüpte pişirin, odun sobasıyla ısının.

Kamu görevi yapan bir belediye başkanının "beğenmiyorsanız kullanmayın" deme hakkı yoktur.

Sağduyulu, tüm şehri kucaklamak isteyen, yapıcı ve tecrübeli bir belediye başkanının, 14 yılda en azından bir kaç kez kendisini eleştirenlere kulak verme mecburiyeti vardır.

Onları düşman sayma dürtüsünden vazgeçerek.

Kimse

anlamadı


ANADOLU Ajansı cuma günü bir haber yayınladı.

Ajans’ın haberine göre, vatandaşlar, Gar kavşağının Ankara’da trafik yoğunluğunun en az olduğu yerlerden biri olduğunu, buna rağmen buraya köprülü kavşak yapılmasının nedenini anlayamadıklarını belirtiyorlar.

Vatandaşların bu değerlendirmesine katılmamak mümkün değil.

Şimdi bu inşaat nedeniyle akşam saat 20.00 sıralarında bile Sıhhiye’de trafik sıkışıklığından ilerleyemiyorsunuz.

Ve bizler hala bu kavşağın neden yapıldığını anlamaya çalışıyoruz.

Kime dede-nine denir

TELEVİZYONLARDA izlediniz.

Ankara Hürriyet’te yandaki sütunlarda okuyacaksınız.

Pursaklar Belediyesi, "dedeler ve nineler* için bir yarışma düzenledi.

Yarışmaya katılmak için dede ve nine olmanız gerekiyor.

Belediye dedeliğin ve nineliğin alt sınırını 50 olarak belirlemiş.Yarışmaya katılan en yaşlı kişi ise 85 yaşındaki Hanife Yakan.

Tahmin edin yarışma hangi yaştakiler kazanmış. Erkeklerde 50, kadınlarda 52.

Bu sürpriz değil.

50 yaşında bir kadına "nine" denilebilir mi?

Çağdaş yaşamda denilmemesi gerekir.

Kırsal kesimde yaşayan 85 yaşında bir kadının, 65-70 yaşlarında bir çocuğu ve 50 yaşında bir torunu olma ihtimali uzak mı?

Hayır.

Demek ki nineler-dedeler yarışında torunlar kazanmış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!