Yeni dönemde okula başlarken neler yapmalıyız?

Güncelleme Tarihi:

Yeni dönemde okula başlarken neler yapmalıyız
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2022 08:41

COVID-19 pandemisi ile birlikte okullarımızda yaklaşık 1.5 yıldır yüz yüze eğitime ara verilmiş ve bu dönemin başında yeniden yüz yüze eğitime geçildi. Yüz yüze eğitime ara verildiği dönemde çevrimiçi olarak tüm kademelerde eğitime devam edilmiş olmasına karşın öğrenme kayıpları da ortaya çıktı. Çevrimiçi eğitimde hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimiz daha önce benzer deneyimler yaşanmadıkları için zorlanmış ve uyum sağlamakta güçlük yaşadılar.

Haberin Devamı

Bu bağlamda uzaktan eğitim olarak yaygın şekilde kullandığımız tanımlamanın da esas itibariyle bir acil durum eğitimi olduğunu ifade etmek doğru olacaktır. Zira uzaktan eğitimin yalnızca bir eğitim aracı olmadığını ve doğasına uygun olarak üretilmiş içeriklerin, geleneksel eğitimden farklı bir şekilde sunulması ve değerlendirilmesini de kapsayan detaylı bir süreç olduğunu söylemek mümkündür. Bu nedenle uzaktan eğitime ilişkin elde edilen deneyimin önemli olmasıyla birlikte süreçte yaşanılan eksiklikler de dikkate alınmalıdır. 
Tüm dünyada yaşanan salgın sadece sağlık sorunu olmaktan çıkarak eğitim-öğretim faaliyetlerini, sosyal ve ekonomik boyutları da kapsayan pek çok alanı da etkileyen sorun haline dönüştü. UNESCO 2020 verisine göre dünya genelinde yaklaşık 2 milyar öğrenci okulların kapatılmasından etkilendi. Okulların uzun süre kapalı kalması sadece öğrencileri değil öğretmenleri ve okulun yönetsel kurgusunu bile önemli ölçüde etkilendi. Özellikle sosyal olgular dikkate alındığında hiçbir şeyin kaldığı yerden devam etmeyeceği biliniyor. Öğretmen ve öğrencilerin okuldan uzak kaldıkları süre boyunca karşılaştıkları yeni duruma uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da mevcut bilgi, beceri ve deneyimlerinin olumsuz etkilendiği söylenebilir.

Haberin Devamı

TATİL İYİ GEÇTİYSE DÖNEM DAHA ETKİLİ OLUR
Öğrencilerin okuldan uzak kaldıkları süre boyunca çevreden sadece olumsuz davranış kalıplarını ve duyguları edindiklerini var saymak yanlış olur. Öncelikle öğretmenleri ve akranlarıyla çevrimiçi ortamlarda bir araya gelen öğrencilerin aynı teknolojik dili konuşmaları mümkün oldu. Bununla birlikte bilgi ve içeriklerin geçiciliği, internetten kısa bir aramayla cevabı elde edilebilecek soruları öğrencilere yöneltmenin önemsizliği ve okulda mekândan bağımsız olarak öğrenmenin desteklenebileceği düşüncesi uygulamalı olarak anlaşıldı. Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerde ortaya çıkan öğrenme kayıplarının yanında psikolojik sorunlar da gözlenmeye başlandı. Özellikle uzun süre okullardan uzak kalan çocuklar hem okula hem de arkadaşlarına uyum sağlamakta güçlük yaşamaya başlamış ve pek çok davranış sorunu ortaya çıkmıştır. Uyum sürecini sağlıklı bir şekilde geçiremeyen çocukların derslerine adapte olmakta zorlandıkları gözleniyor. Dolayısıyla okullarımızda öğrenme kayıplarından önce çocukların uyumlarını artırıcı psikososyal destek çalışmalarının okul psikolojik danışmanlarının öncülüğünde yapılması gereklilik olarak karşımızda duruyor. Bu çalışmaların başarısına bağlı olarak öğrenme kayıplarının giderilmesi mümkün olabilir. Aslında okullarımızda verilen sömestri tatili arası çocuklarımızın dinlenmeleri için iyi bir fırsat oldu. Veliler sömestri tatilinde çocukları ile nitelikli zaman geçirmişse, çocuklar okula başladıklarında daha kolay uyum sağlayıp derslerinde de başarılı olacaklardır. Özellikle empatik, anlayışlı ve çocuğun karnesini rasyonel değerlendiren veliler, çocuklarda güven duygusu geliştirecekleri için çocuklar da yeni döneme daha avantajlı başlayabileceklerdir.
Okulların açılması ile birlikte maske, sosyal mesafe, sınıfların düzenli kontrolü, test ve ateş ölçümleri ile önlemlerin yine hassasiyetle yapılması gerekiyor. Çocukların sosyal ve psikolojik desteğe sahip olması önemlidir. Çocuklarda oluşabilecek korku ve kaygı belirtileri hem aileler hem de okul çalışanları tarafından yakından incelenmeli ve gerekli profesyonel destek verilmelidir. Bunlara bağlı olarak ikinci dönemde çocukların hem ruhsal sağlığı hem de derslerinde başarısı için yapılabilecek çalışmalar şunlardır:

Haberin Devamı

1. Etkili ve işlevsel okul-veli işbirliği.

2. Uyum sorunu yaşayan çocukların belirlenmesi ve psikososyal müdahalelerin yapılması.

3. Her derste sadece sınav odaklı değil, dersin içeriğine uygun proje ödevleri ile çocukların kendilerini tanımları ve işbirliği yeteneklerinin geliştirilmesi.

4. Çocuklara ulaşılabilir hedefler belirlemek.

5. Çocukların ihtiyaçlarına duyarlı olmak.

6. Dengeli beslenme ve uyku düzeninin sağlanması.

7. Velilerin akşamları çocuklarına zaman ayırmaları ile teknoloji bağımlılığı riskinin de azalması.

8. Velilerin teknoloji kullanımı ve zaman yönetimi konusunda çocuklarına rol model olmaları.

9. Derslerde rekabet yerine işbirliğinin vurgulanması.

Haberin Devamı

10. Eğitsel – mesleki – kişisel sosyal alanlarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin etkili bir şekilde yapılması hem eğitsel hem de davranışsal sorunların en aza indirilmesini sağlayacaktır.

Diğer taraftan hem velilerin hem de öğretmenlerin psikolojik dayanıklılığını artırıcı çalışmaların da yapılmasında yarar vardır. Özellikle geleceğin öngörülemez olduğu belirsizlik durumlarında bireylerin içinde yer aldıkları topluluklardan destek görmelerinin ruh sağlığı açısından taşıdığı önemi dikkate almamız gerekmektedir. Bu bağlamda okul yöneticileri, öğretmen ve aileler için pandemi sonrası uyum ve kriz zamanlarında öğrencilerin bütüncül olarak desteklenmeleri bakımından da bir takım pratik önerilerden söz edilebilir.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLERE TAVSİYELER
- Okulda müfredatı yetiştirmek yerine öğrencilerin kayıplarının telafi edilebileceği yol haritaları hazırlanmalıdır.- Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer kurumlar ile işbirlikleri kurularak okullarda akran öğrenmesi ve sosyal etkileşimlerin artırılmasına çalışılmalıdır.

- Acil öğrenme ve sosyal uyum sorunları olan çocuklar için farklılaştırılmış programlar oluşturulmalıdır.

- Okulda sınıf içi ve sınıflar arasında sosyal etkileşimi artırmak amacıyla okul içi interaktif dersler, oyunlaştırma ve proje temelli öğrenme gibi yenilikçi yöntemler kullanılmalıdır.- Diğer okulların ve farklı ülkelerdeki okulların iyi uygulamalarından yararlanılmalıdır.

Haberin Devamı

- Farklı okul yöneticileri ile gelişim ve öğrenme amaçlı mesleki etkileşim alanları yaratılmalıdır.

- Sınıf içi ve okul içi etkileşim ve ilişkilerin, öğrenmeden daha fazla önem kazandığı dikkate alınmalıdır.

AİLELER NELER YAPMALI?
- Çocukların her şeyden fazla sosyal kabul ve onaylanmaya ihtiyaçları olduğu unutmayın. 

- Evde özellikle ailece yapılabilecek etkinlikler ve oyunlar bu süreçte önem kazanmaktadır.

- Yargılayıcı bir dil yerine onaylayıcı ve destekleyici bir dil kullanın.

- Çocuğunuzun neleri eksik yaptığından çok neleri bildiğine odaklanın. İyi ve olumlu yönlerini vurgulayın.

- Çevrimiçi veya yüz yüze yakın arkadaşları ile kitap kulübü, oyun veya başka bir etkinlikte bir araya gelmelerine müsaade edin.

- Çocukların duygusal dengesizlikleri ve tedirginliklerini normal karşılayın.

- Diğer velilerle ve okulla iletişiminizi güçlendirin.

- Çocukların belirsizliklerle mücadele etme kapasitelerine katkı sağlayın.- Karar alma süreçlerinde onların yerine karar almak yerine kendi kararlarını almaları için zaman tanıyın ve cesaretlendirin.

PROF. DR. MEHMET ENGİN DENİZ KİMDİR?
İlk ve ortaokulu İskilip’te okudu. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma lisans programını 1994’te tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalında 1997 yılında yüksek lisans ve 2002 yılında doktorasını tamamladı. Rehberlik ve psikolojik danışma alanında 2006’da doçent ve 2012’de profesör oldu. Yazarın, ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış çok sayıda makaleleri, ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş bildirileri ve kitapları bulunuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Deniz aynı zamanda Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı görevini de yürütüyor. Prof. Dr. Deniz Türk, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanıdır.

BAKMADAN GEÇME!