Yaz tatilinde çocukların dijitalle olan ilişkisi

Güncelleme Tarihi:

Yaz tatilinde çocukların dijitalle olan ilişkisi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2023 10:09

İnsanlar, yetenekleri ve kabiliyetleri oldukça geniş olan canlı varlıklar. Bu özellikleri sayesinde teknoloji ürettiler. Bu üretim, insan yaşamını refaha ulaştırmanın önemli bir aracı oldu. Ancak günümüzde tüketim toplumu olma özelliği ile teknolojik ürünlere bağımlı hale gelmiş durumdayız. Bu noktada insanlar artık farkında olmadan araçsallaşmakta. Teknolojinin araç olma özelliğini yitirmesi, bir insan olarak kendimizi geliştirmede önemli bir engel. Bu engel olma durumu hem çocuklar hem de ebeveynler için geçerli.

Haberin Devamı

Teknolojik aletlerin insan yaşamına katkıları inkâr edilemez. Bu noktada teknolojik aletler; konfor ve kolaylık sağlama, bilgiye erişim ve iletişim aracı olma, kullanışlı yeni ürünler ortaya koyma, üretkenliğin artması, sağlığın yükseltilmesi, güvenliğin sağlanması, öğrenme ve eğitimde önemli araçlar haline gelmeleri gibi özellikleriyle insan yaşamına katkı sunarlar. Madalyanın öteki yüzünden bakıldığında, insanın kişiliğinde hazza ulaşmak isteyen ve acıdan sürekli kaçınan bir yapı (id-nefis) var. Bu yapı haz temelli hareket eder. Teknolojik aletler, bu yapı için çok önemli haz araçları.

DİJİTAL BAĞIMLILIĞIN 5 NEDENİ
Teknolojik aletler insanları dürtüselleştirir. Bunun nedenleri arasında ilk olarak; akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve diğer teknolojik cihazlar internete erişim sağlayarak insanları anlık doyum arayışına sürüklemesi gelir. Sosyal medya, oyunlar, videolar ve diğer çevrimiçi içerikler, beyinde bir ödül yanıtını tetikleyerek kullanıcıların teknolojik aletlerle daha fazla zaman geçirmelerine neden olur. İkincisi; internet ve iletişim teknolojileri, insanları sürekli olarak başkalarıyla bağlantıda kalma ihtiyacıyla dürtüselleştirir. Anlık mesajlaşma uygulamaları, e-posta, sosyal ağlar ve diğer iletişim araçları, insanların sürekli olarak iletişim halinde olmalarını teşvik eder. Üçüncü olarak, teknolojik aletler yenilik ve heyecan oluşturarak dürtüselliği artırır. Teknolojik aletler, yenilikçi özellikler, oyunlar, uygulamalar ve diğer içeriklerle insanları heyecanlandırır. Dördüncüsü, teknolojik aletlerin insanların iş yüklerini azalmasından dolayı insanların daha fazla boş zamanları kalır. Bu boş zaman, bireyin kendisini geliştirmesi yerine dürtüsel bir şekilde sosyal medya ya diğer dijital ortamlarda harcanır. Beşincisi, sürekli teknolojik aletlerle uğraşmak belirli bir süreden sonra bireyleri bağımlı bir hale getirir. İnsanın çok çabuk bir şekilde sıkılan ve her şeye çok kısa sürede uyum sağlayan bir yönü var. Teknolojik aletler ve bunlarla iletilen içerikler, çok hızlı ve etkileyici bir şekilde sunulur. Bu nedenle, bireyler saatlerce teknolojik aletlerle vakit geçirirler.

Haberin Devamı

ÇOCUKLARIN ÖZ KONTROLÜ GELİŞTİRİLMELİ
İnsanın doğuştan getirdiği iki önemli sistemi mevcut. Bunlardan ilki, kontrol sistemi iken ikincisi ise, dürtüsel sistem. Dürtüsel sistem, anlık ve kısa süreli hazlara ulaşmayı amaçlar. Teknolojik aletler, dürtüsel sistemin gıdasıdır. Bu sistemin alternatifi kontrol sistemidir. Ebeveynler, teknolojik aletlerle temasta çocukların öz kontrollerini geliştirmeliler. Bunun için, kendi çocuklarıma da uyguladığım AYDES yöntemini: A (Amaç)Y (Yargılama) D (Değerlendirme)E (Eylem Planı) S (Standartlar) kullanabiliriz.

Haberin Devamı

İLETİŞİME GEÇİN
Öncelikle çocuğunuzla iletişime geçin. Bu iletişimde yapacağımız ilk iş standart oluşturmak. Bu noktada çocuğunuza şu soruyu sorun: “Bir çocuk sağlıklı bir şekilde günde kaç saat teknolojik aletlerle ilgilenir?”. 3-6 yaş çocukları için 30 dakika; ilkokul çocukları için 45 dakika; ortaokul öğrencileri için 1 saat ve lise öğrencileri için 2 saat gibi ölçütler ortaya konabilir. İkinci aşamada, değerlendirme yapın. Bu noktada çocuğunuzun, “Günde kaç saat teknolojik aletlerle vakit geçirdiğini” belirleyin. Üçüncü aşamada, YARGILAMA oluşturun. Bu aşamada “Çocuğunuz eğer bu şekilde teknolojik aletlerle ilgilenmeye devam ederse, kısa ve uzun süreli olarak karşılaşacağı olumlu ve olumsuz durumları ve sonuçları” belirleyin. Dördüncü aşamada, amaç oluşturun. Bu aşamada çocuğunuzla birlikte, günde ne kadar teknolojik aletlerle ilgilenmesi gerektiğini ortaya koyun. Aynı zamanda çocuğunuzun sorumluluklarının neler olduğunu ve alternatif olarak yapması gerekenlerin neler olduğunu belirleyin. Eğer çocuğunuz belirlediğiniz amaçlara uymazsa, ne gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşacağı ve hangi ödüllerden mahrum kalacağı üzerinde anlaşmaya varın. Beşinci aşamada eylem planı oluşturun. Bu eylem planının içerisinde hangi saatlerde hangi sorumlulukların ifa edileceği yer almalı. Özellikle teknolojik aletlerle ilgilenmeyi, öncelikli sorumlukların yerine getirilmesinin ödülü olarak kullanmayı eylem planına dâhil etmek gerekir.

Haberin Devamı

EBEVEYNLİK ROLLERİNİ ORTAYA KOYMALILAR
Teknolojik aletlerle sadece çocuklar değil ebeveynler de ilgileniyor. Bu noktada yukarıda ifade ettiğim uygulamaları ebeveynler de uygulayabilirler. Burada teknolojik aletleri kullanmak ebeveynleri de dürtüselleştirir. Bu durum da ebeveynlerin ebeveynlik rollerinden kaçmalarına neden olur. Bu noktada anneler ve babalar çocuklarına sürekli nasihat vermek yerine ebeveynlik rollerini ortaya koymalılar. Bunun için öncelikle, çocuklarla sürekli etkileşim ve iletişim halinde olmak gerekir. Çocuklara zaman ayırmak, onlarla oyun oynamak, ortak ilgi alanları bulmak ve birlikte etkinlikler yapmalarını öneririm. Ayrıca çocuklara destekleyici bir tutumla yaklaşmak faydalı olur. Bu noktada çocukların ilgilerini ve yeteneklerini keşfetmelerine, onların yeni deneyimler yaşamalarına ve hobilerini yaşama aktarmalarına yardımcı olmaları lazım. Öte yandan çocuğa rehberlik etmektir. Onların okul çalışmalarını takip etmek, ödevlerine yardımcı olmak, değerler ve yaşama dair konuşmalar yapmak çocuk gelişiminde rehberlik etkisi oluşturur. Çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ve zor zamanlarda onlara destek olmak, problem çözme becerilerini geliştirmek gerekir. Bu süreçte ebeveynlerin kendilerini geliştirerek çocuklarına model olmaları da önemli. Kitaplar okumak, seminerlere katılmak gibi etkinlikler annelik ve babalık rollerini geliştirmede etkili olur. Son olarak sabırlı olmaları lazım.

Haberin Devamı

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM ANLAM KATAR
Sonuç olarak, bilimsel araştırmalar bu dünyada sonsuz ve sürdürülebilir bir mutluluğun insanların uyum sağlama özelliklerinden dolayı mümkün olmadığını gösteriyor. Bu noktada, değer odaklı bir yaşamın, insanı mutlu ettiği ve hayata anlam kattığı bulunmuştur. Teknolojik aletleri de değerlerimiz doğrultusunda ve anlamlı bir şekilde kullanmayı umut eder mutluluklar dilerim.

KAYNAKLAR
Eryılmaz, A. (2018). Psikolojik sorunlara müdahale ve kendi kendine yardım kitabı. Pegem Atıf İndeksi, 001-460.

Eryılmaz, A. (2023). İnsanın gelişiminde önemli bir aktör: Baba https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/insanin-gelisiminde-onemli-bir-aktor-baba-6307/

Haberin Devamı

Eryılmaz, A. (2023). Varlığımızın önemli sebeplerinden biri olan annelerimizin anneler günü kutlu olsun: Anneliğin psikolojisi. https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/varligimizin-onemli-sebeplerinden-biri-olan-annelerimizin-anneler-gunu-kutlu-olsun-anneligin-psikolo/

PROF. DR. ALİ ERYILMAZ KİMDİR?
2001 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünden mezun oldu. 2004 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Psikolojisi Anabilim Dalında bilim uzmanlığını ve 2009 yılında Eğitim Psikolojisi Ana Bilim dalında doktorasını tamamladı. 2004-2010 yılları arasında Pozitif Psikoterapi alanında temel ve master eğitimini tamamlayarak Pozitif Psikoterapist unvanını aldı. 2010-2017 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Eğitim Bilimleri Bölümü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Ali Eryılmaz hala İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Dünya Pozitif Psikoterapi Derneğinin, sertifikalı temel ve master eğitmeni.

BAKMADAN GEÇME!