Türkiye’de 1 milyon 471 bin Suriyeli çocuk var

Kondo, İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen Göç, Çocuk ve Eğitim Sempozyumunda, Suriye'deki iç savaş nedeniyle çok fazla yer değiştirmenin meydana geldiğini söyledi.     

Suriye'de 13,5 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duyduğunu, 4,8 milyon kişinin ülkeden kaçtığını, 6,6 milyon kişinin şiddet nedeniyle ülke içinde yer değiştirdiğini belirten Kondo, "UNICEF'in 2 milyondan fazla çocuk mülteci olduğu ve bunların Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan ve Türkiye'de yaşayacak yer aradığı tahmininde bulunuyor. Bu sayının kasım 2015'ten bu yana daha da artığını düşünüyoruz. Irak'ın içinde de 1,3 milyon çocuk ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı" dedi.

Kondo, Türkiye'de kayıtlı 2,7 milyon Suriyelinin 273 bininin kamplarda yaşadığını söyleyerek, Türkiye'nin 2011'den bu yana oluşturduğu ağırlama merkezlerinin iyi durumda olduğunu vurguladı. Suriyelilerin çoğunluğunun hali hazırda belli topluluklar oluşturduğuna değinen Kondo, "Türkiye'de, Türkiye toplumuyla yaşayan 2,4 milyon Suriyeli var. Suriyeli çocuk sayısı ise 1 milyon 471 bin 958. Bu da yüksek bir sayı. Bu çocukların temel hizmetlere, bazı yardımlara ihtiyacı var. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan verilen son sayılara göre, okula kayıtlı Suriyeli çocuk sayısı 325 bin. 1 milyon 471 bin 958 Suriyeli çocuk popülasyonu, okul yaşındaki 5-6 yaştan 17-18 yaşa kadar olan çocukları kapsıyor. Belki 900 bini ya da 1 milyonu okula gitmiyor. Yani çoğu çocuk okulda değil" diye konuştu.     

Chiharu Kondo, geçen yıl 860 bin kişinin, bu yıl da 129 bin kişinin deniz yoluyla Türkiye'den Yunanistan'a geçtiğini anlatarak, Türkiye'den Yunanistan'a veya Avrupa'nın diğer ülkelerine geçiş yapanların yüzde 46'sının Suriyeli, yüzde 25'inin Afgan, yüzde 16'sının Iraklı olduğunu söyledi. Savaş, doğal felaket gibi kriz durumlarında çocukların karşı karşıya kaldığı riskleri, kötü beslenme, sağlık sorunları, fiziksel zarar görme, fakirlik, bakımsızlık, sosyal dışlanma, ailelerinden ayrılma, temel eğitim hizmetlerine erişim eksikliği, cinsel dahil olmak üzere istismar, zorla çalıştırılma, şiddete doğrudan maruz kalma, fiziksel ve bilişsel gelişmelerinin bozulması şeklinde sıralayan Kondo, kriz durumlarında en fazla çocukların tehlikelere açık olduğuna dikkati çekti.     

Kamplarda yaşayan çocukların gelişmesindeki gecikmelerin genellikle görmezden gelindiğini, tanısının yapılmadığını belirten Kondo, çocuğun gelişimiyle ilgili ihtiyaçların bilinmesi ve bunların karşılanması gerektiğini vurguladı.     

Kondo, "Erken gelişme fırsatları kaçırılırsa, daha sonra sağlıklı gelişmeyle ilgili kapasitelerin çoğu tehlikeye girer veya değişime uğrar, tersine döndürmek zor hale gelir." dedi.