Sevinç, heyecan, coşku ve kaygı bir arada “Kaça geçtiğimi unuttum”

 

Dersler saat 09.00’da başlayacaktı ama okulların önü 08.00’den itibaren hareketlenmeye başladı. Öğrenciler okullarını, öğretmenlerini ve arkadaşlarını özlemişlerdi. Bazıları birbirini bir buçuk yılın ardından ilk kez görüyordu. Ayrıldıkları zamandan bugüne pandemi nedeniyle hayatlarına yeni alışkanlıklar, yeni davranış şekilleri girmişti. Mesela artık hepsi maskeliydi ve birbirlerini gördüklerinde sarılmak ya da tokalaşmak yerine yumruklarını tokuşturmakla yetiniyorlardı. Çocuklarına eşlik eden veliler okul bahçelerine alınmadı. Öğrenciler okul kapısından içeri tek tek dezenfekte edilerek ve ateşleri ölçülerek alındı. İlkokul ve ortaokul öğrencileri için ayrı gruplar oluşturuldu. İstanbul’da açılışı izlediğimiz okulda havanın yağışlı olması sebebiyle, tören düzenlenmedi. İzmir’de ise ilk ders öncesi bayrak töreni vardı. Her iki okulda da öğrenciler, sosyal mesafenin korunmasına özen gösterilerek ikili, üçlü gruplar halinde okula alındı. Geçtiğimiz hafta 3 gün boyunca uyum eğitim için okula gelen 1’inci sınıflar, heyecanlarını biraz da olsa yenmiş olarak yeni haftaya başladılar ancak hala velisinin elini bırakamayan, okula girmeye çekinen öğrenciler de vardı. İlk teneffüs bitene kadar okulun önünden ayrılmayan veliler ve ilk gün heyecanı yaşayan öğrenciler düşüncelerini şu sözlerle paylaştı:

OKULA KOŞARAK GELDİ

Emren Ulaş (Veli): Çocukların okula gitmesini savunan bir insanım ama şu koşullarda ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum, ister istemez tedirgin oluyorum. Ancak bir şekilde çocukların eğitim alması gerekiyor. Çevrimiçi Almanca kursu alıyordum, verim alamadığım için bıraktım, ben 32 yaşındayım, çocuklar uzaktan eğitimi anlayabilecek kapasitede değiller açıkçası. Çocuklar için en iyi şey okula devam edebilmeleri. Burada velilere çok fazla iş düşüyor. Çocukları kontrol ederek kendilerini de sakınarak kalabalık ortamlara girmemeleri gerekiyor. Örneğin aşı olduğu için maskesiz gezen insanlar var, onların çocukları da okula gelecek… En iyisi önlemleri alıp çocukların okula devamlılığını sağlamak. 1,5 yıldır evde o kadar sıkıldılar ki, çocuğum sabah arkasına bile bakmadan koşarak okula girdi.

UZAKTAN DESTEK
Ece Altunarı (Veli): Şu anki koşullar eskisi gibi olmadığı için yanında giremiyoruz, bahçe kapısının arkasından el sallayarak, uzaktan destek veriyoruz. Çok heyecanlı, aynı zamanda okula yeni başladığı için telaşlı. Şimdiden arkadaş edinmeye başladı ve zaman geçtikçe alışıyor. Uyum haftasında okula geldiği 3 gün, heyecanın verdiği tedirginlik daha fazlaydı ama bu haftaya daha rahat başladık, zamanla her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum.

ERKENDEN GELDİK
Sami Aydın (Veli): Çocuklar evde, sürekli bilgisayar başında olduğu için hareketsiz kaldılar. Hem fizyolojik hem psikolojik olarak olumsuz yönde etkilendiler. Yüz yüze eğitim kesintisiz olarak devam etmeli. Heyecanlıyız, hazırlıkları günler önceden tamamladık, bugün de erkenden geldik.

DEĞİŞİK HİSSEDİYORUZ
Tuğba Baykurt (Veli): Uzun bir süreden sonra okullara dönmek bizim için çok heyecan verici. Biraz da gerginiz ama alışacağız. Başka bir okuldan geldik. Bu yıl burada ilk yılımız olacak. Değişiklik tabi ki insanı da değişik hissettiriyor. İyi bir yıl olacağını düşünüyorum.

BU YILDAN UMUTLUYUM
Alina Popov - Cem Elvanlıoğlu (Veli): Okullar açıldığı için seviniyoruz. Ancak maske ile ilgili sorunumuz var. İlya’nın maskeye alerjisi var. Takmaması gerekiyor. Oyun alanlarında takılmıyor. Hatta Ukrayna’ya gittiğimizde hiç takılmıyordu. Geçen yıl Türkiye’ye adapte olurken bazı uyum sorunları yaşadık. Okulun bir açılıp bir kapanması birinci sınıf olduğumuz için bize ek destek gerektirdi. Şu an ikinci sınıfa hazır olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu yıldan umutluyum. Daha çok sosyalleşerek daha güzel bir yıl geçirecekler.

BOŞLUKTA KALDIM
Hatice Tanrıverdi (Veli): Kızımı bir buçuk yıl sonra okula getirdim. Biraz heycanlıyım ancak boşlukta kaldım. Bu yılın çok verimli ve güzel geçmesini istiyorum. Kızım da bu yıl 4’üncü sınıfa geçti. Arkadaşlarını, öğretmenini ve okulunu çok özledi. Umarım yeni sıkıntılar yaşmayacağımız bir yıl olur.

AŞILAMAYA GÜVENİYORUM
Kezban Alikaya (Veli): “Tereddütlerim çok. Ancak okulların açılması gerektiğini düşünüyorum. Okul eksiklerini kapatmaları gerekiyor. Geriden geliyorlar ancak bu yıl daha başarılı ve eskisi gibi bir yıl olacağını düşünüyorum. Aşılamaya çok güveniyor muyum bilmiyorum ancak herkesin aşılanması gerektiğini düşünüyorum.”

KAÇINCI SINIFA GEÇTİĞİMİ UNUTTUM
Taha Aydın (Öğrenci): Okula başlayacağımı öğrenince kaçıncı sınıfa geçtiğimi bir an hatırlayamadım, o kadar uzak kaldık ki… Okuldaki her şeyi özledim; dersleri, öğretmenlerimi, arkadaşlarımı… Dersler hep böyle devam etsin.

 TENEFFÜSLERİ ÖZLEDİM
Kayra Halil (Öğrenci): Çok heyecanlıyım. 3’üncü sınıfa geçtim, sadece bir dönem okula gelebildim. Formam yepyeni duruyor ama küçük geldiği için yenisini aldık. Teneffüsleri ve arkadaşlarımı çok özledim, bu sabah onlarla karşılaşınca çok mutlu oldum.

KEYİFLİ GEÇECEK
Nehir Alikaya (Öğrenci) - Nil Güler Alikaya (Öğrenci): Okula gelmek bizim için çok keyifli. Bu yılın çok güzel geçeceğini düşünüyoruz.

DERS ZİLİ ÇALMADI
Yurt genelindeki okulların tamamında olduğu gibi İzmir Seferihisar Şehit Öğretmen Mehmet İzdal İlkokul’nda da öğrenciler tenefüse sınıf sınıf ayrılarak çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen önlemler doğrultusunda okul bahçesinin kapasitesi ve öğrenci sayısına bağlı olarak ayrı ayrı ayarlanan öğle tatilinin yanı sıra, okulda ders zili de çalmadı. Öğrenci, öğretmen ve veliler belirlenen ve daha önce paylaşılan çizelgeye bağlı olarak hareket etti.