Önce Türkçe sonra eğitim

Güncelleme Tarihi:

Önce Türkçe sonra eğitim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2019 08:00

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, Türkçesi yetersiz öğrenciler için uyum sınıfları açtıklarını söyledi. Gül, göç nedeniyle Türkiye’de bulunan çocukların önce Türkçe sınavına alınacağını, dil bilmeyenlere uyum sınıflarında Türkçe öğretileceğini açıkladı.

Haberin Devamı

Maya Vakfı’nın 2017 yılından itibaren MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürüttüğü ‘Travmaya Duyarlı Okul Programı’nın detaylarının ve araştırma raporu sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, göç nedeniyle Türkiye’ye gelip Türkçesi yetersiz olan çocuklar için uyum sınıfları açıldığını belirtti. Gül konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu öğrencileri önce Türkçe sınava alıyoruz. 60 puanın altında kalanları ise uyum sınıfına gönderiyoruz. Dil bilmeyen akademik eğitime geçemiyor. Önce Türkçe öğretiliyor. Uygulamanın başlatılması için iki hafta önce okullara yazı gönderdik.”

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi verilerine göre Türkiye’de kayıtlı olarak 3 milyon 649 bin 750 Suriyeli yaşıyor. Bunun 1 milyon 709 bin 537’si 0-18 yaşındaki çocuklardan oluşuyor. MEB istatistikleri ise okul çağındaki 1 milyon 47 bin 536 çocuktan yüzde 62.53’ünün yani 655 bin 75’inin eğitimden yararlandığını gösteriyor.

Haberin Devamı

Önce Türkçe sonra eğitim

TRAVMA ÇOK YAYGIN

‘Travmaya Duyarlı Okul Programı’ kapsamında 20 okulda 1055 eğitimci ve danışman, okulda travma yaşayan çocukların nasıl tespit edilip yaklaşılacağı konusunda eğitim aldı. Raporun sonuçlarına göre, öğretmenler toplamda 39 sınıf içinde 612 travmatik deneyim belirledi. Bu da travmanın çocuklar arasında oldukça yaygın olduğunu gösterdi. En yaygını, ‘savaşın ve göçün yarattığı’ travma olarak belirlenirken, ‘duygusal istismar’ ve ‘tehlikeli mahallede oturma’ deneyimleri de sıkça belirtilenler arasında yer aldı. Raporda öne çıkan diğer bulgular ise şöyle:

Veriler bazı öğretmenlerin tükenmişlik nedeniyle öfke yönetimi sorunları yaşadığını gösteriyor. Katılımcıların yüzde 33.3’ü, öğrenciler onları dinlemediğinde öfkelendiklerini söylüyor.

Öğretmenlerin yüzde 41’i öfkeyi kontrol etmeyi zorlandıkları zamanlarda öğretmekte de sıkıntı yaşadıklarını belirtiyor.

Katılımcıların yüzde 78.9’unun üzgün/kızgın hissettiklerinde kendileri için sakinleşme yöntemleri var.

Haberin Devamı

Eğitimcilerin yüzde 48.7’si, günlük planları ne kadar yoğun olursa olsun kendilerine zaman ayırmaya dikkat ettiklerini söylüyor.

Suriyeli ve Türk öğrenciler arasında travmatik deneyimler, yalnızca savaş ve göç nedeniyle değil, dezavantajlı bölgelerde yaşama, çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle de oldukça yaygın.

Çocuklar, travmanın etkilerini davranışsal semptomlarla sınıf içerisinde gösteriyor. En yaygın semptomlar öğrenme güçlüğü ve öfke yönetimindeki zorluklar.
Birçok öğretmen davranışsal ve duygusal problemleri olan ve travma öyküsüne sahip çocuklarla sınıf yönetimi konusunda zorlanıyor. 

 

SURİYELİLERİN KAYITLARINI YAPIN 

Suriyelilerle ilgili İstanbul Valiliği’nin başlattığı kayıtlı şehirlere gönderilme işlemlerinin eğitimi aksattığı yönündeki eleştiriler devam ederken, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 39 ilçe milli eğitim müdürlüğüne ‘Suriyelilere Yönelik İş ve İşlemler’ başlıklı bir yazı gönderdi. Yazıda, İstanbul’a kayıtlı geçici koruma kimlik sahibi olan eğitim çağına gelen bütün Suriyelilerin eğitim öğretiminin devamlılığı esası çerçevesinde kayıtlarının yapılması istendi. Yazıda Suriyelilerin eğitim, sağlık gibi haklardan kayıtlı bulunduğu illerde faydalanabileceği hatırlatıldı. Öte yandan, ‘Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’, İstanbul’da yaşayan göçmenlerin çocuklarının okullara kaydının yapılmadığına dair iddiaları Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim Hakkı Özel Raportörü’ne ileterek çözüm için acil olarak müdahil olma çağrısı yaptı. “Her çocuk koşulsuz eğitim hakkından faydalanabilmeli” diyen inisiyatif, açıklamasında şunlara yer verdi: 

Haberin Devamı

“Resmi rakamlara göre Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kayıtlı göçmen var ve bunların 3.6 milyondan fazlası geçici koruma altında olan Suriyelilerden oluşuyor. Şimdiye kadarki resmi açıklamalar doğrultusunda yapılan kısıtlı bir hesaplamaya göre İstanbul’daki en azından 350 bin göçmenin çocukları, MEB’in uygulamasından direkt etkileniyor. Bu rakama, diğer illerde de kaydı olmayan göçmenlerin çocukları da eklenince eğitim hakkından yararlanması engellenen çocuk sayısı da artıyor.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!