LGS’de öğrencileri neler bekliyor?

Güncelleme Tarihi:

LGS’de öğrencileri neler bekliyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2023 14:22

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava katılacak 8’inci sınıf öğrencileri için maraton şimdiden başladı. Tarihi henüz açıklanmamış olsa da katılacağı sınavın ardından hayal ettiği liseye geçmek isteyen öğrencileri, bu yıl neler bekliyor? Sınavda başarılı olmak için neler yapmak gerekiyor?

Haberin Devamı

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava başvurular bu yıl ikinci dönemde alınacak. Pandemi öncesinde adayların bireysel başvuruları üzerinden yürüyen sürecin pandemiyle birlikte doğrudan MEB tarafından online olarak alınmaya başladı. Bu yıl da önemli bir değişiklik olmazsa ortaokulların 8’inci sınıf öğrencilerinin tamamı sınav adayı olarak kabul edilip online başvuruları yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kamu ve özel okullarda yaklaşık 1,3 milyona yakın 8’inci sınıf öğrencisi bulunuyor. Bunların yaklaşık 1 milyonunun LGS’ye katıldığını ve yine yaklaşık 200 bininin sınavla öğrenci alan bir liseye yerleştiğini biliyoruz. Bu yıl da sayıların bu değerlere yakın olacağını tahmin ediyoruz.

ÖZEL OKULLARA GİRİŞTE YOĞUN REKABET
Sınavla öğrenci alınan liselerin dağılımına baktığımız zaman tüm fen liselerinin ve tüm sosyal bilimler liselerinin bu kapsamda olduğunu görüyoruz. Özetle bu lise türlerine adrese dayalı bir yerleştirme yapılmıyor. Anadolu liseleri, Anadolu İmam Hatip liseleri ile Mesleki ve Teknik Anadolu liselerinin ise bazılarına sınavla, bazılarına ise adrese dayalı olarak yerleştirme yapılıyor. Bu kamu liselerinin yanında nitelikli bazı özel liseler de her ne kadar tercih listesi üzerinden öğrenci almasalar da yine LGS verilerini kullanarak öğrenci kabul ediyorlar. Hatta bazı özel liseler sadece yüzde 1’lik dilimdeki öğrencilerle kontenjanları doldurmaya çalışıyorlar. Bazı özel liselere girişte de çok büyük bir rekabet yaşanıyor.

Haberin Devamı

8’İNCİ SINIF KONULARI AVANTAJ SAĞLIYOR
Öncelikle bu yıl uygulanacak LGS’de önemli bir değişiklik olup olmadığına bakalım. Şu ana kadar ne sistemde ne de sınavın dinamiklerinde bir değişikliğe gidilmedi. Bu da sınavın önceki yıllarda uygulanan standartta uygulanacağını gösteriyor. Ne soru sayılarında ne da test, puanlama ve değerlendirme tekniğinde bir değişiklik olmayacağı anlamına geliyor. LGS’nin en önemli avantajı 8’inci sınıf konuları ile sınırlı olması. Dolayısıyla uzaktan eğitimle sağlam bir temel atamamış olsalar da en azından yüz yüze eğitimin yaygın ve kesintisiz olarak sürdürüldüğü bir yılın müfredatından sorumlu olacaklar.
LGS’de uygulanan sınavların öğrenciler açısından en kritik yanı ağırlıklı olarak yeni nesil sorulardan oluşması. Klasik eğitime ve klasik sınavlara alışık çocukları en fazla bu tür sorular zorluyor. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığının hem daha önceki yıllarda uyguladığı sınavlar hem de bu yıl her ay yayınladığı örnek sorular sınava girecek öğrencilerin aşinalığını artırsa bile yine de gerçek sınav koşullarında öğrencilerin canını sıkan sonuçlarla karşılaşmak olası olabiliyor.

Haberin Devamı

HERKES KENDİ OKULUNDA SINAVA GİRECEK
LGS’nin bir diğer iyi yanı ise öğrencilerin sınavlara kendi okullarında girecek olmaları. Her ne kadar aynı sınıfta aynı arkadaşları ile girmiyor olsalar da yine de farklı bir semt ve okul iklimine gitmeden alışık oldukları fiziki mekanları kullanıyorlar ve bu da öğrencilerin sınav performansına az da olsa olumlu yansıyor.

ÜÇ TEST DAHA ÖNEMLİ
LGS’de adaylar 6 testin soruları ile muhatap oluyorlar ama bu 6 testin 3’ü çok daha önemli. Zira hem soru sayıları hem de puanın hesaplanmasına kaynaklık eden katsayıları diğer üçünden daha yüksek. Türkçe, matematik ve fen bilimleri sınava girecek adaylar açısından oldukça önemli üç ders. Ancak çoğu fen ve Anadolu lisesinin ilk yüzdelik dilimlerden öğrenci aldığını da bildiğimizden adayların katkısı ve soru sayısı az olan diğer üç dersi de önemsiz görmemeleri gerekiyor. Yani T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri de üzerinde durulması gereken dersler.
Birinci yarıyılın tamamlanması adaylar açısından geri dönüşü olmayan son düzlüğe girildiği anlamına da geliyor. Bu nedenle baştan beri planlı ve programlı bir biçimde hazırlıklarını sürdüren adaylar açısından çok önemli bir değişiklik olmasa da düzenli çalışmaya henüz başlayamamış adayların önünde kısalmış ama etkili olabilecek bir zaman dilimi olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.

Haberin Devamı

DÜZENLİ ÇALIŞMA ŞART
LGS ve benzeri sınavlar bir yıllık geniş bir müfredatı, çok sayıda dersi kapsaması ve katılım yoğunluğunu içinde barındırdığı için düzenli çalışmayı gerektiren ve hazırlığı uzun zaman alabilecek sınavlar. Adayların karşısına yeni öğrendikleri konulardan soru çıkabileceği gibi çok önceden öğrendikleri konulardan da soru çıkma olasılığı yüksek olan sınavlar. Bu nedenle hem düzenli çalışarak hem de konu tekrarı yaparak öğrendiklerini zihinlerinde canlı ve zinde tutmaları gerekiyor.

DEĞİŞİK NİTELİKTE TESTLER ÇÖZMEK GEREK
Test tekniğini, öğrencinin yaratıcılığını öldüren ve eğitim sisteminin üzerindeki bir kabus olarak adlandıran eğitimcilerden biri olsak da bu tür merkezi sınavların objektif ve hızlı ölçme değerlendirmeye uygun bir biçimde yapılabilmesi için bunun bir mecburiyet olduğunu kabul ediyoruz. Bu nedenle adayların bir taraftan bilgi eksiklerini giderirken diğer yandan test tekniği konusunda da kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Hızlı okuma, doğru anlama, problem çözme, analiz ve sentez gibi yetkinlikleri kazanması gerekiyor. Bunun da yolu çok ve değişik niteliğe sahip testleri çözmekten geçiyor.

Haberin Devamı

SINAV TEKNİĞİ TEST TEKNİĞİNDEN FARKLI
Test tekniği ile sınav tekniği aslında teorik olarak birbirine benzese de pratik olarak birbirinden epeyce farklı. Zira bir konuyu öğrendikten hemen sonra o konuya ilişkin testleri hemen çözebilen adayların sınav koşullarında bu kadar başarılı olamadıklarını gözlemliyor ve bu konuda çokça bildirim alıyoruz. Sınavlar için daha kombine bir zihin ve daha iyi bir psikoloji gerekiyor. Adayların birbirinden bağımsız ders ve testlerde kendilerini geliştirmeleri ve bu konuda deneyim kazanmaları gerekiyor. Ayrıca sınavın kendine has psikolojisine de yine adayların ayak uydurmaları bekleniyor. Bu nedenle sınav denemelerini sıklıkla uygulamalarını öneriyoruz.

Haberin Devamı

DENEME SINAVI SAHA ÇALIŞMASIDIR
Deneme sınavlarını salt puan, yüzdelik dilim ve sıralama açısından değerlendirmemeleri gerekiyor. Özellikle hangi ders ve testte zorlandıkları, nerede zaman kaybettikleri, okuma, anlama ve işlem bakımından hangi hataları yaptıkları, nerede yorulup nerede dinlenmek istedikleri, dersten derse ve testten teste geçişi nasıl ve ne zaman yaptıkları gibi onlarca parametreyi bu deneme testlerinde gözlemlemeleri ve bu konuda zamanla deneyim kazanmaları gerekiyor. Deneme sınavlarını bir saha çalışması gibi simüle etmeleri gerekiyor. Burada yetkinlik kazanarak gerçek sınav koşullarını bir deneme sınavı rahatlığına indirgemeleri gerekiyor.

ÖNYARGILARINIZLA BAŞA ÇIKMAYI ÖĞRENİN
Sürenin gittikçe daralması sınava henüz komplike hazırlık yapamamış adaylar açısından bir problem olarak algılanabilir. Eksiklerinin çok olduğu ve yetiştiremeyeceği düşüncesi adayların önündeki en büyük engellerden biri olabilir. Böyle bir önyargı ile boğuşan adayların bazı ders ve konulara biraz daha öncelik vererek hazırlıklarını sürdürmeleri rasyonel olacaktır. Bu tür adaylara önerimiz her konuyu öğrenmek zorundayım gibi bir yaklaşımla zamanı tüketmek yerine soru çıkma olasılığı yüksek ve öğrenebilecekleri konulara odaklanmaları.

ADAY SAYISI GÖZÜNÜZÜ KORKUTMASIN
Yüksek katılım, bu sınavlarda adayların gözünü en çok korkutan unsurlardan biri. Sınava yaklaşık 1 milyon aday girse de bu sayının önemli bir bölümü zaten sınavla öğrenci alan okullara tercih bildiriminde bulunmuyor. Sınavın ülke genelinde oluşan ortalamaları da çok yüksek olmuyor. Bu nedenle adayların LGS’ye temsil ettiği anlamdan daha büyük bir anlam yüklememesi gerekiyor.

BESLENME VE UYKUYA DİKKAT
Adaylar bir taraftan sınava hazırlanırken diğer yandan beslenme, dinlenme ve uyku düzenine de dikkat etmeleri, fizyolojik sağlığın zihinsel süreçlere olumlu katkısını da göz ardı etmemeleri gerekiyor. Salt masa başında sürekli oturularak bu sınavda başarılı olunamayacağını, arada bir sportif etkinliklerle zihni zinde tutmanın da sınav başarısının bir parçası olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

SALİM ÜNSAL KİMDİR?
1968 Yılında Sivas’ta doğdu. İlk ve ortaöğrenimini aynı şehirde tamamlayıp 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünde lisans eğitimine başladı. 1992 Yılında Psikoloji bölümünü başarıyla tamamlayarak psikolog unvanı aldı. Askerlik hizmetinden sonra 1995 Yılında Kültür Eğitim Kurumları’nda rehber öğretmenlik görevine başladı. 2002 Yılından itibaren yine aynı kurumun rehberlik bölüm başkanlığı görevini yürüttü. 2007 Yılında kurum bünyesinde kurulan Kültür Rehberlik ve Ölçme Değerlendirme Akademisinin Genel koordinatörü oldu. 2015-2019 Yılları arasında da kurumun eğitim ve rehberlik hizmetlerinden sorumlu genel müdür yardımcılığını görevini yürüttü. Halen Nişantaşı Üniversitesi bünyesinde Üniversite Tercih Merkezi adlı web sitesinin editörlüğünü ve yayın danışmanlığını sürdürüyor. Evli ve üç kız babasıdır.

BAKMADAN GEÇME!