Deprem bölgesinde eğitim nasıl sürdürülür? 

Güncelleme Tarihi:

Deprem bölgesinde eğitim nasıl sürdürülür
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2023 10:38

Deprem, sel, çığ, toprak kayması gibi doğal afetler ile savaşlar birçok yaşamı aramızdan aldığı gibi yaşam alanlarını ve bu alanların altyapısını etkileyerek toplumun normal işleyişini bozar. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli başlayan ve “asrın felaketi” olarak tarihine not düşülen depremler zinciri nedeniyle 11 ilimizin yanında tüm Türkiye derinden etkilendi. Bu etkilenme hayatın durağan akışında bir kaos ortamını meydana getirdi. Bu coğrafyada yaşayan bireyler yaşadığı maddi yıkımın yanında manevi olarak da bir yıkım yaşadı.

Haberin Devamı

Meydana gelen kaos ortamında insanların hayatta kalmaları ve yaşamlarını sürdürebilmeleri öncelikli hedefleri haline geldi. Böyle durumlarda beslenme, barınma, sağlık ve güvenlik hizmetleri ön plana çıkarken eğitim ve öğretim hizmetlerinin ikinci plana atıldığı görülebilir. Ancak eğitim hizmetlerinin sürdürebilir hale getirilmesi bireyin sosyal yaşama devamını sağlarken bölgedeki kaosun getirdiği sancıların azaltılmasına yardımcı olur.  Bu nedenle, deprem sonrası eğitim ve öğretim hizmetlerini sağlamak için çeşitli adımlar atılması gerekir. 

KAMU KURUMLAR VE STK’LAR BİRLİKTE ÇALIŞMALI
Öncelikli olarak eğitim ve öğretim sürecinin devam ettirilmesi için güçlü bir irade ortaya konulması gerekiyor.  Çünkü karar alıcıların ciddiyeti uygulayıcıların görev ve sorumluluklarını süratle yerine getirmesinde etkili olacaktır. Bu noktada kamu kurumları ve STK’ların bir birliktelikle çalışması gerekir. 
Bireyin kendini güvende hissedeceği ortamların akreditasyonu hızlı biçimde yapılmalıdır. Eğitim faaliyetleri, öğrencilerin güvenliği göz önünde bulundurularak, geçici veya alternatif eğitim merkezlerinde de yapılabilir. Bu geçici eğitim merkezleri, çadırlar, konteynırlar veya hasar görmeyen binalar kullanılarak oluşturulabilir. Bu merkezler, öğrencilerin eğitim materyallerine ve kaynaklarına erişebilecekleri güvenli bir ortama dönüştürülmeli. 

Haberin Devamı

DEPREMİ YAŞAMAMIŞ UZMANLAR BÖLGEYE GELMELİ
Okula devamı sağlanacak öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması üzerinde önemle durulan bir konuyu meydana getirir. Deprem sonrası bölgede yaşayan öğrencilerin yaşadığı stres, kaygı ve travma onları eğitim performanslarını etkileyebilir. Bu nedenle, öğrencilere danışmanlık, psikolojik destek ve sosyal hizmetler sağlanmasına hız verilmeli. Bölge dışından deprem anını yaşamamış ve bundan etkilenmemiş alan uzmanların alana sevk edilmesi daha uygun bir çözüm olabilir. Okullarda akademik başarı kaygısının yerine öğrencilerin yaşadıkları durumların etkisini en aza indirecek öğrenme ortamları yaratılmalı. Sosyal etkinlik, grupla öğrenme ve paylaşım gerektiren öğretim süreçlerine ağırlık verilebilir. Küçük yaş gruplarında oyun temelli öğrenmeler ön plana çıkarken üst gruplarda akran iletişimini ve paylaşımını artıracak öğretim yöntemleri tercih edilmeli. Böylelikle akademik öğrenme ortamları da bir terapi alanına dönüşebilir. 

Haberin Devamı

EĞİTİM PROGRAMLARI İHTİYACA GÖRE BELİRLENMELİ
Eğitim personelinin durumları hakkında bilgi edinmek için bir bilgi tabanı oluşturulmalı. Bölgede yaşanan kayıplar içerisinde öğretmelerin ve okul yöneticilerinin de olacağı gerçekliğinden hareketle kayıpların bölge dışından takviye edilmesi yoluna gidilebilir. Süreç başlamadan onların ihtiyaçları bağlamında onlara da psikolojik ve destek hizmetleri sağlanabilir. Ayrıca, bölgede bulunan öğretmenlerin eğitim programlarına katılımı da teşvik edilmeli. Bölge deprem sonrasında normal eğitim sürecinden farklı olarak eğitim ihtiyaçlarında farklılaşmalar yaşayacağından eğitim hizmetleri, toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak yapılandırılmalı. Deprem sonrası bir bölgede, toplumun eğitim hizmetlerine katılımı, eğitim hizmetlerinin sürdürülebilirliği için önemlidir. Bu nedenle toplum katılımı teşvik edilmelidir. Toplumun eğitim hizmetleri hakkında fikirleri alınarak, hizmetlerin toplum ihtiyaçlarına uygun olarak yapılandırılması sağlanabilir.  Eğitim ve öğretim hizmetleri mümkün olduğu kadar yerinde ve yüz yüze yapılmaya çalışılmalı. Depremin etkisi ve yaptığı yıkım derecesinde öğrencilerin farklı bölgelere taşınması, uzaktan eğitim veya harmanlanmış eğitim hizmetlerinin uygulanması da düşünülebilir. Ancak elektrik, telefon ve internet gibi altyapının mevcut durumu dikkate alınmalı. Yaratıcı, işe dönük ve hızlı biçimde sosyal yaşama dönmeye izin veren çözümler üzerinde durulmadır. 
Deprem sonrası bir bölgede, ders araç ve gereçleri hasar görebilir ya da kaybolabilirler. Öğrenci ve öğretmenlerin kullandığı eğitim materyalleri ve kaynakları yenilenmeli ve yenileri hızlı biçimde bölgeye ulaştırılmalı.
Deprem sonrası bir bölgede kalan öğrencilerin eğitim düzeyi, yaş ve ihtiyaçları farklı olabilir. Eğitim programları bireysel olarak yapılandırılması ve gerekli durumda kapsayıcı etkisinin artırılması gerekebilir. Bu nedenle eğitim programları, deprem etkisine maruz kalmış öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmalı. Deprem bölgesinde eğitim, öğrencilerin güvenliği ve ihtiyaçlarına uygun olarak yapılandırılmalı. Geçici veya alternatif eğitim merkezleri oluşturulurken bunun normal yaşama geçiş süreci olduğu unutulmamalı. Yapılması gerekenler etkilenen bölgenin durumuna göre değişiklik göstereceğinden atılacak adımlar eğitim hizmetlerinin sürdürülebilirliği için oldukça önemlidir! Son olarak depremin ülkemizin kaçınılmaz bir gerçekliği olduğu bilinciyle yaşanabilecek depremler öncesi bölgeler bazında eğitim hizmetleri acil eylem planları hazırlanmalı. 

Haberin Devamı

DOÇ. DR. YAVUZ BOLAT KİMDİR?
Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde yapan Yavuz Bolat, Eğitim Programları ve Öğretimi alanında doktora öğrenimini tamamladı. 2016 yılında yardımcı doçent kadrosunu atanan Bolat, 2019 yılında doçent unvanını aldı. İlgi alanları ve çalışma konuları arasında eğitim programı okuryazarlığı, sosyal değerler eğitimi, yaşam becerileri, mesleki ve teknik eğitim, eğitim teknolojisi ve sosyal medya eğitimi, öğretim ortamları tasarımı ve okul dışı öğrenme gibi öğretmen yetiştirme alanı temelli konular yer alıyor. 2016 yılından itibaren Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Programları ve Öğretimi Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

BAKMADAN GEÇME!