Bazı çocuklar neden okula gitmek istemez?

Güncelleme Tarihi:

Bazı çocuklar neden okula gitmek istemez
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2023 09:57

Ülkemizde erken çocukluk çağındaki çocukların çoğu şimdiye kadar ilköğretimden hemen önce, bazıları da iki sene kadar önce bir okul öncesi eğitim kurumuna gidebiliyor. Son düzenlemeyle artık ilköğretimden önce bir yıl okul öncesi eğitim zorunlu hale getirildi ki bu çok iyi bir gelişmedir. Aslında çok daha erken yaşlardan itibaren çocuklarımız okul öncesi eğitim kurumunda eğitim almalıdır.

Haberin Devamı

Günümüzde erken çocukluk eğitiminin önem ve gereği çok iyi biliniyor. Erken çocukluk eğitimi alan çocuklarımızın sayısı istenen düzeyde değilken, bir de bazı çocuklar okula gitmek istemiyorlar. Eğitimciler mümkün olduğu kadar erken yaşta çocuklarımızın eğitim almasını isterken, çocuklarımız okula gitme şansı varken, okula gitme fırsatını kaçırmamalıdır.

ANNE VE BABA İŞ BİRLİĞİ YAPMALI
Çocukların okula seve isteye gitme şansını yaratma konusunda aile ve eğitimcilere görev, rol ve sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluklardan önde geleni ailenin çocuğu daha bir okula başlamadan okula hazırlamasıdır, adeta oryantasyon çalışması yapmasıdır. Bu hazırlığı yaparken anne ve baba kendi içlerinde iş birliği, söz birliği yapmalıdır. Okula gitme konusu açıldığında “beğenmezsen, istemezsen gitmezsin, evde kalırsın” şeklinde konuşulmamalıdır. Okulun her çocuğun gitmesi gereken, öğreneceği, eğleneceği, arkadaş edineceği bir yer olduğu anlatılmalıdır ancak kuralların olduğu bir öğrenme yeri olduğu üzerinde daha fazla durulmalı.

Haberin Devamı

TERK EDİLME KORKUSU
Bazı çocuklar evlerinde bir sorun veya onlar için zorlu bir durum olduğunda gitmek istemeyebilirler. Örneğin yeni doğmuş bir kardeşi varsa, “beni okula atıyorlar, kardeşimle ilgilenecekler, beni terk edecekler” gibi bir yanlışa kapılabilirler. Bu durumda anne-babanın çocuğun hassasiyetini giderici söz ve davranışları önemlidir. Örneğin “sen şimdi okula gideceksin, kardeşin de büyüsün, senin yaşına gelince o da okula gidecek. Sen ona o zaman yardımcı olursun” gibi bir cümle etkili olabilir. Kardeş kıskançlığı aşırı boyutta ise aile bir pedagog, psikologdan yardım istemeli. Çocukla evde kimin vakit geçirdiği ve nasıl ilgilenildiği de önemli bir etkendir. Tüm ailenin belki bakıcının dikkati üzerindeyse, ailenin odak noktası ise veya sürekli oyun oynanıp, meşgul ediliyorsa bazı çocuklar okulda grup içinde olmaktan hoşlanmayabilirler. Bunun için de ailenin erken yaşlardan itibaren çocuğu akranlarıyla olmaya teşvik etmesi gerekir. “Biz evde yine seninle oynayacağız ama okulda öğreneceksin, bize de anlatırsın, birlikte öğreniriz” şeklinde bir yaklaşım çocuğu rahat ettirebilir. Bazı ailelerde ise aşırı ebeveynlik davranışı, aşırı kaygılı olma, bağlanma sorunları olabilir. Anne veya baba endişesini, kaygısını yanında dillendirmese bile çocuk bunu anlayabilir. Okula gidince başına bir şey geleceğini, kötü bir davranışla karşılaşabileceğini düşünebilir. Yine kendisi okuldayken anne ve babasına kötü bir şey olacağı yanlışına kapılabilir. Aşırı ebeveynlik davranışı içinde olan aileler çocukları okula başlayana kadar bu tutumlarını genelde fark etmezler. Öğretmen, okul psikoloğu ve yönetici uygun bir dil ile böyle ailelelere ve çocuğa rehberlik etmeli, yol göstermelidir. Gerekirse yararlanacakları danışman ve terapiste yönlendirmelidir.

Haberin Devamı

SESSİZ ÇOCUKLARA DESTEK ÖNEMLİ
Bazı çocuklar ya yetiştirilme şekli ya da mizaç olarak utangaç, içe kapanık, sessiz olabilirler. Böyle çocuklar okula gittiklerinde kalabalıktan, gruptan ürkebilirler. Bazı çocuklar da okulda tuvaletini yapamama, yemek yiyememe, uyuyamama davranışı gösterebilirler. Böyle durumlarda okul, öğretmen ve ailenin işbirliği yapması sorunu çözebilir. Çocuğun okuldaki yaşamı kolaylaştırılabilir, uygun bir düzenleme yapılabilir. Bazı çocuklarda da ailenin okul zamanına kadar fark edemediği fiziksel, sosyal sorunlar olabilir. Bunun fark edilmesiyle uygun tedavi ve terapi alınması sağlanabilir. Okula başlandığında anne-baba açık ve net bir tutum takınmalı ve okula gitmesi gerektiği anlatılmalı ama çocuğu tam vaktinde almalı ya da evde karşılamalıdır. Bir müddet okulun izniyle anne veya baba çocukla okulda kalabilir ama bunun geçici olduğu anlatılmalıdır.

Haberin Devamı

OKULA YAKIN EV TERCİH EDİLMELİ
Çocukların erken eğitim kurumuna gitmede zorlanmalarının fiziksel sebepleri de olabilir. Uzak bir okula, çok erken saatlerde kalkıp, belki servisle gitmek zorunda kalmak küçük çocuklar için güçtür. Mümkün olduğunca eve yakın bir okul tercih edilmelidir. Çocuk çok küçük yaşta ise belki yarı-zamanlı, uykusunu aldığından emin olarak okula devam etmelidir. Çok küçük çocuklar için okullardaki oyun grupları, erken çocukluk eğitimine ve okula alışmayı kolaylaştırabilir.
Erken yaştaki çocukların okula niçin gitmek istemedikleri anlaşıldıktan sonra, okul ve öğretmenle ailenin işbirliği yapması, gerekiyorsa destek alması bu sorunun çözümünde etkili olacaktır. Erken çocukluk eğitimi almak her çocuğun en önemli eğitim hakkıdır.

Haberin Devamı

PROF. DR. OZANA URAL KİMDİR?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü’nden lisans derecesini aldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Programı’nda yüksek lisans derecesini almış ve asistan olarak aynı üniversitede, Eğitim Fakültesi’nde görev yapmaya başlamıştır. Sonrasında Boğaziçi Üniversitesi’nde Yetişkin Eğitimi alanında ikinci yüksek lisans derecesini almış ve aynı alanda doktora eğitimine başlamıştır. Doktora derecesini aldıktan sonra o sırada lisans düzeyinde eğitim programı olan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde Halk/Yetişkin Eğitimi Bölümü’nde görev yapmaya başlamış ve bu alanda doçent olmuştur. Yüksek Öğretim Kurulu kararınca, Halk/Yetişkin Eğitimi lisans programı yerine yüksek lisans programı uygulanmaya başlayınca Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda görev yapmaya başlamış ve profesör unvanını bu alanda almıştır. Akademik çalışmalarının yanı sıra Anabilim Dalı, İlköğretim Bölümü Başkanlıkları, Dekan yardımcılığı ve Eğitim Bilimleri Enstitü Başkanlığı gibi yönetim görevleri de üstlenmiştir. Halen Okul Öncesi Eğitimi anabilim dalında Anabilim Dalı Başkanlığını yürütürken Yetişkin Eğitimi Yüksek Lisans Program Başkanlığı görevine de devam etmektedir. Uluslararası ortaklı okul öncesi eğitimi alanında (PETAL) yüksek lisans programının koordinatörlüğünü de sürdürmektedir. Yerel yönetimler işbirliği içinde ortak yetişkin ve aile eğitim projeleri uygulamaktadır. Akademik çalışmalarının yanı sıra doktora dersleri vermekte ve doktora tez danışmanlıkları yapmaktadır. Yetişkin eğitimi ve psikolojisi, aile ve anne eğitimleri, kadın araştırmaları, çocuğun bilişsel gelişimi ve sınav kaygısı konuları başlıca çalışma alanları arasında yer almaktadır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!