Çelik, AB’ye Türkiye’ye verdiği sözü hatırlattı
Güncelleme Tarihi:
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Brüksel’de başlayan AB liderleri zirvesine yönelik önemli mesajlar verdi. AB’nin mülteci sözleşmesiyle müzakereleri genişletme güvencesi verdiğini belirten Çelik, “Fasıllar açılmaz kararı çıkarsa, sözleşmeyi Türkiye değil, Avrupa bozmuş olur” dedi.
AVRUPA Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Berlin’de Alman mevkidaşı Devlet Bakanı Michael Roth, Türk ve Alman iş dünyası ve medya temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Çelik, Alman ve Türk medya temsilcileriyle görüşmesinde Brüksel’deki AB Konseyi zirvesine, AB’yle mülteci sözleşmesine ve Türkiye’nin AB yoluna devam etme kararına yönelik çok net mesajlar verdi. Çelik, Brüksel’de AB liderleri zirvesinde Avusturya’nın müzakereleri dondurma talebini dengelemek için Türkiye’yle fasılların açılmaması kararı çıkarsa, AB’nin mülteci sözleşmesinden vazgeçmiş olacağını söyledi. Mülteci sözleşmesinde AB’nin Türkiye’ye vize serbestisi ve müzakerelerin genişletilerek yeni fasılların açılması sözü verdiğini hatırlatan Bakan Çelik, “Türkiye ile fasıllar açılmayacak kararı çıkarsa, anlaşmayı biz değil, AB bozmuş olur” dedi.
Bakan Çelik, mülteci sözleşmesi konusunda devamlı Türkiye tarafına düşenlerin hatırlatıldığını ama AB tarafına düşenlerin söz konusu edilmediğini söyledi. Tüm zorluklara rağmen Türkiye’nin AB yolunda ilerlemek istediğini belirten Çelik, “Ben diyorum ki 23 ve 24’üncü fasılları buyurun açalım. Temel haklar konusunu basın ve ifade özgürlüğünü gerçekçi bir zeminde tartışalım” dedi.
‘AVRUPALI DÜŞÜNEN’ TÜRKLERİN YANINDAYIZ
Almanya’nın Avrupa Bakanı Michael Roth ise görüşmeden sonra yaptığı açıklamada ise şöyle dedi: “Türkiye’de son vahşi terör saldırıları konusunda mevkidaşıma Alman hükümetinin Türkiye’yle dayanışma sözünü çok açıkça ifade ettim. Ama güçlünün hukuku değil, hukukun gücünün geçerli olması gerektiğini de çok açıkça söyledim. Türkiye’nin AB yolunda devam etme isteğine karar kılması bizim için çok sevindirici. Bu, bizim Avrupa değerlerimize bağlı olma sorumluluğunu da getiriyor. Son olarak milletvekillerinin tutuklanması, çok sayıda medya organının yasaklanması ve kısıtlanması bizi endişelendiren iki örnek. Bizim ama bir daha açılması zor olan kapıları kapatmamamız gerekir. Avrupalı düşünen Türkler, bizim onların yanlarında olduğumuzu bilmeli.”