AB’den somut adım çağrısı
Güncelleme Tarihi:
AB dışişleri bakanları, gelecek hafta yapacakları toplantıda Türkiye ile ilişkilere verilen önemi ve diyaloğa bağlılığı teyit ederken mevcut olumsuzlukları tersine çevirme çağrısında bulunacak.
AVRUPA Birliği (AB) dışişleri bakanları gelecek hafta Türkiye ile ilişkilere verilen önemi teyit etmeye ve özellikle hukukun üstünlüğü ile temel haklar alanlarındaki mevcut olumsuzlukları tersine çevirme çağrısında bulunmaya hazırlanıyor. Almanya ve Fransa’nın, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya bağlantılı olarak genişleme konusunu bloke etmemeleri halinde kabul edilecek söz konusu sonuç bildirisi taslağında öne çıkan vurgular şunlar:
DİYALOG TAAHHÜDÜ: AB’nin önemli bir ortak olarak Türkiye ile ilişkilere verdiği önemin teyit edildiği belgede, ortak sınamaların üstesinden gelmek ve göç, terörle mücadele, enerji, ulaşım, ekonomi ve ticaret gibi ortak çıkar alanlarında açık ve samimi diyalog taahhüdüne bağlı olduğu kaydediliyor.
MÜZAKERE SÜRECİ: Türkiye’nin AB’den uzaklaşmayı sürdürdüğünün altının çizildiği taslakta, 2018’de alınan karara atıf yapılarak katılım müzakerelerinin efektif olarak durma noktasına geldiği hatırlatılıyor.
ACİL ADIM: AB Komisyonu’nun geçen ay açıkladığı Türkiye Raporu’ndaki endişe ve eksiklerin acil ve etkili şekilde ele alınması gereği üzerinde duruluyor. Hukukun üstünlüğü ve temel haklarda devam eden gerilemenin derin endişeye neden olduğu, özellikle yargının bağımsızlığı ve işleyişindeki kötüleşmenin görmezden gelinemeyeceği belirtiliyor. Seçimlerin özgür, adil ve şeffaf olmasının önemine dikkat çekiliyor.
OLUMLU NOT: Reform Eylem Grubu’nun toplanması ve Yargı Reformu Stratejisi’nin kabul edilmesi olumlu şekilde not ediliyor. Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmesi ve elle tutulur sonuçlar elde etmesi için bu gelişmeleri kararlı ve somut adımların izlemesi gerektiği ifade ediliyor.
MÜLTECİ ÖVGÜSÜ: Türkiye’nin yaklaşık dört milyon mülteciye ev sahipliği yapma ve bu kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çabaları övülüyor.
FARKLI YAZIM: Türkiye’nin aday ülke statüsüne vurgu yapılmaması, terörle mücadele konusuna spesifik olarak yer verilmemesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesine değinilmemesi taslağı daha önceki belgelerden farklı kılan başlıca unsurlar olarak dikkat çekiyor.