Dalgalar üzerinde rüzgarla dans

Bilmeyenler için dışarıdan bakıldığında ne kadar güç gözükse de windsurf aslında hiç de zor olmayan bir spor. Aksine kolay ve eğlenceli. Yüzme biliyorsanız ve board olarak tanımlanan teknenin üzerinde dengeli durmayı becerebiliyorsanız, en önemlisi uygun rüzgar varsa keyfinize değmeyin gitsin.

ÇEŞME’DEN YAYILDI

Sörf sporunun geçmişi çok fazla değil. Sörf teknesinin ilk detaylı çizimini, 15 Kasım 1968’de Jim Drake ve Henry Scheweitzer yaptı. Daha sonra da fazla şekil değiştirmedi. Türkiye sörfle 1980’lerde tanıştı. Çeşme ve Bodrum’da bir grup Avrupalı heveslinin başlattığı spor, önceleri az sayıda meraklının hobisiydi. Bodrum Sörf Okulu, Türk sporcular arasında sörf kıvılcımını çaktı, yaş sınırı olmadığı için ateş diğer sahilleri de sardı. Rüzgar sörfü yapılan plajların sayısı her yıl artıyor. Türkiye, 1988 sonrası bu dalda olimpiyatlarda da temsil edilmeye başlandı.

SÖRF DENGE DEMEKTİR

Rüzgar sörfü öncelikle denge yeteneği gerektiriyor. Bu nedenle yeni başlayanlar, ilk önce, yelkeni takılmamış çıplak tekne üzerinde, denizde denge çalışması yapıyor.

Dengenin sihri, vücut ile teknenin ağırlık merkezini çakıştırmada. Ayakta dik durulduğunda ağırlık merkezi iki ayağın ortasında kalıyor. İki ayak eşit uzaklıkta açıldığı sürece yerini koruyor. Bunu salmanın üst orta noktasına denk getirdiğinizde denge sağlanıyor.

BAŞLICA SÖRF MERKEZLERİ

Sörf meraklılarının uğrak yerleri, aynı zamanda bu alanda kurs düzenleyen firmaların da merkezleri. Bu firmalardan ders almak, gerektiğinde ekipman kiralamak mümkün. İşte gözde sörf mekanları:

ALAÇATI PLAJI: 15 yıldır sörfçülerin uğrak yeri. Nisan-Kasım arası en yoğun dönemi. Sahilden 700 metre açığa kadar su derinliği bir metreyi geçmiyor. Sığlık, Alaçatı’nın en büyük özelliği. Yüzme bilmeyenler bile burada rüzgar sörfü öğrenebiliyor. Kurs düzenleyen, ekipman kiralayan birçok firma bulmak mümkün.

ILICA PLAJI: Geniş ve beyaz kumlu plajıyla Çeşme’nin en büyük ve popüler merkezlerinden. Yeni başlayanlar için ideal alan. Denizin içinde kaynayan sıcak termal suları, Ilıca’yı büyük bir termal havuz haline getiriyor. En önemli özelliklerinden birisi de, kıyıdan denize doğru yaklaşık yüz metrelik bir şeridin insan boyunu geçmemesi. Yeni başlayanlar için ideal.

PIRLANTA PLAJI: Çeşme’den 10 kilometre uzaklıktaki plaj, Çiflikköy’de Pırlanta Koyu’nda. İyi rüzgar alması, sert dalgaları sörfçüleri cezbediyor. Tecrübeli sörfçüler için ideal mekan. Sit alanı olduğundan civara tek çivi çakılamıyor. Ekstrem parkur kabul edilen plaj kondisyonu güçlü, kendine güvenen sporcuların tercihi.

AKYARLAR FENERİ: Bodrum Yarımadası’ndaki Turgutreis ve Akyarlar koyları gözde sörf alanlarından. Turgutreis’in popülaritesi açılan okulla arttı. Akyarlar Feneri’nde sörf okulları var. Ege’nin ünlü meltemi bu kıyılardan eksik olmuyor. Yeni başlayanlara tavsiye edilmiyor.

BİTEZ KOYU: Bodrum Yarımadası’nın en geniş kumsallarından. Rüzgarı sörf için ideal. Yılın her döneminde kiralık sörf malzemesi bulmak mümkün. Bodrum Yarımadası’nda ayrıca Ortakent Yahşi Beldesi’nde sörf merkezi bulunuyor.

DATÇA YARIMADASI: Yarımadanın etrafında yıl boyunca kuvvetli rüzgar esiyor. Yaz aylarında özellikle öğleden sonraları ideal. Acemi sörfçülere tavsiye edilmiyor. Ayrıca Kızlanaltı Gebekum Mevkii’nde de sörf için tesisler var.

SAROS KÖRFEZİ: Körfezin birçok noktasında rüzgar sörfü yapılabilir. Profesyonellerin en çok ilgi gösterdikleri bölge Gelibolu’ya 12 kilometre uzaklıktaki Güneyli Köyü. Buradaki yazlık siteler yazın sörf meraklılarının akınına uğruyor. Sezon hazirandan eylüle kadar uzuyor. Bir başka gözde alan Kumbaba.

MİMARSİNAN: İstanbul’daki sayılı sörf mekanlarından biri Büyükçekmece Gölü kıyısındaki Mimarsinan Beldesi. Uygun rüzgar temmuzda başlıyor, kasıma kadar sürüyor. Sörfçüler malzemelerini Mimarsinan Belediyesi’nin göl kenarındaki deposunda saklayabiliyor.

GÜMÜŞDERE PLAJI: İstanbulluların birkaç yıldan beri kullandığı bir başka sörf alanı ise Gümüşdere Plajı. Karadeniz kıyısındaki Gümüşdere’de İstanbul’un iki rüzgarı lodos ve poyrazla rüzgar sörfü yapmak mümkün ama deniz biraz dalgalı.

TUZLA: Tuzla’da sörf mevsimi nisan ayında başlıyor kasıma kadar devam ediyor. Ama en uygun rüzgarı haziran-temmuz aylarında yakalamak mümkün. Tuzla’nın Mercan sahilleri bu spor için uygun. Sert rüzgarın sörfçüleri açığa atmasına imkan yok.

RÜZGAR SÖRFÜNDE 2 ANA DAL VAR

Rüzgar sörfü, board veya tekne diye tanımlanan bölümü karbondan yapılıyor. IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ve (ISAF Uluslararası Yelken Federasyonu) tarafından tanınan Windsurf sınıfı ‘Olympic Sailboard Mistral One-Design’. Uluslararası komite 1996 Olimpiyatları’nda bu kategoriyi yarışlara dahil etti. 3.80 santimlik ve 14 kilogramlık tekne ve 7.4 metrekarelik yelken kullanılıyor. Yelken boyutunu rüzgara göre ayarlamak serbest. Rüzgar sörfünün diğer kategorisi fun board. Bu dalın kendi içinde freesytle, wave, slalom, formula gibi sınıfları var. 2002’de Yelken Federasyonu’nca onaylanan ilk resmi Türkiye Şampiyonası, formula dalında yapıldı. Fun, sporu hobi olarak yapanların tercih ettiği dal.

AMAN DİKKAT!

* Rüzgar hep sırtınızda olsun. Rüzgar yönünü bayraklardan, burnunu hep rüzgara dönen teknelerden tespit edebilirsiniz.

*Yelkeni sudan kaldırırken tekneyle direğin 90 derecelik açı yapması gerekir. İki ayağınıza eşit ağırlık verirseniz teknenin yön değiştirmesini önlersiniz. Burnunu rüzgara çevirin, rüzgar direğe çarpsın ve rüzgar dolmadan yelkeni sudan rahatça çıkartabilin.

*Yelken sudan çıkınca direğe yakın ayağınızı direğin hemen dibine alın, diğerini omuz genişliği kadar açıp kasanın üzerine koyun. Hareket için acele etmeyin. Rüzgarı doğru yönden aldığınıza emin olduktan ve dengenizi iyice sağladıktan sonra, direğe yakın kolunuzun açısı 90 derece ile sabit kalmak şartıyla diğer kolunuzu omuz genişliği kadar açıp, bumbadan tutun.

*Hareket halinde bumba göğse paralel olmalı. Direğe yakın kolunuzu 90 derece yaparken kendinizi çok fazla kasmayın. Açı bozulduğunda denize düşmek kaçınılmaz olur.

*Dik durun. Rüzgar yönünü hep kontrol edin. Her an yön değiştirebilir.

*Rüzgar şiddeti arttığında, dengenizi kaybettiğinizde endişelenmeyin. Direkten uzaktaki kolunuzu bırakın, denge sağlanınca bu kolunuzla bumbayı yavaşça kendinize doğru çekin.

*Rüzgar arttıkça kendinizi geriye vermelisiniz, sizi çeken yelkenle terazi gibi denge kurun.

OLİMPİYATLAR’DA BİR TÜRK SÖRFÇÜ DE VAR

2004 Atina Olimpiyatları’nda sörf dalında Türkiye’yi 29 yaşındaki Ertuğrul İçingir temsil edecek. Dünyanın en iyi sörf antrenörlerinden Amerikalı Mike Gebhardt, öğrencisinin mutlaka ilk üçe gireceğine inanıyor. 11 yaşında Bodrum’da sörf öğrenen ve 16 yaşında Türkiye Gençler Şampiyonası’nda birinci olan İçingir, iki yıl sonra milli takıma seçildi. Amerikalı antrenörden aldığı teklif üzerine Eckerd College’da ekonomi ve uluslararası işletme okumaya, bir yandan sörf yapmaya başladı. İki diplomayla geri dönmeden beş Amerika Şampiyonası’na katıldı. Üçünde birinci, ikisinde ikinci oldu. 2004 dahil 8 kez resmi Türkiye Windsurf Şampiyonu oldu. 2000 Sydney Olimpiyatları’na, 2 kez Akdeniz Oyunları’na katıldı. 2001 Akdeniz oyunlarında 4’üncü, 2003 Avrupa Şampiyonası’nda 104 kişi içinden 16’ncı, Meksika’da yapılan Raceboard Dünya Şampiyonası’nda ise 6’ncı oldu. Eylül ayında yapılan Dünya Şampiyonası’nda 2004 Atina Olimpiyatları’na Türkiye adına katılma hakkı kazandı.