Unutmadık, unutturmayacağız

SALDIRININ ertesi günü Hanau’ya gidip acı dolu kurban yakınlarına “Yanınızdayız” mesajı veren, onları daha sonra Berlin’deki cumhurbaşkanlığı köşkü ‘Bellevue Sarayı’nda konuk eden ve “Unutmuyoruz, unutulmasına izin vermeyeceğiz, unutmayacağız” diyen Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier yine oradaydı.
Bellevue Sarayı’nda yaptığı duygu dolu konuşmasında, “Sizlerin yanındayız. Bu ülke, sizin ülkeniz, sizin yanınızda” demişti.
Hanau’daki anma töreninde de ırkçılığa karşı hep birlikte kararlı bir mücadele verme ve dayanışma sergileme çağrısında bulundu.
“Bu korkunç cürümün bizi bölmesine izin vermeyelim” dedi.
Bizler de öyle düşünüyoruz...
Bizler de “Hanau kurbanlarını unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız da” diyoruz.

Yalnız Hanau kurbanlarını değil, aşırı sağcı ırkçı saldırı kurbanlarının hiç birini de unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız da.
Federal hükümetin verilerine göre Almanya’da 1990-2020 yılları arasında aşırı sağ motifli 109 cinayet işlendi.
İki Almanya 3 Ekim 1990’da resmen birleştikten sonra 24 Kasım’da eski Doğu Almanya sınırları içindeki Eberswalde’de neonazilerin saldırısına uğrayan ve 11 gün sonra yaşamını yitiren Angola kökenli Antonio Amadeus’un anısına kurulan Antonio Amadeus Vakfı’nın verilerine göre ise aşı sağcı, neonazi, dazlak, ırkçı saldırı kurban sayısı 213’ün üzerinde.
Kurbanlar arasında çok sayıda Türk de var.

1 Haziran 1981’de Ludwigsburg’da Seydi Battal Koparan (44) aşırı sağcılar tarafından dövülerek öldürüldü.
26 Mayıs 1982’de Semra Ertan (25) artan yabancı düşmanlığını protesto amacıyla Hamburg’da kendisini yakarak intihar etti.
22 Haziran 1982’de Norderstedt’te aşırı sağcılar Tevfik Gürel’i (26) döverek öldürdü.
24 Temmuz 1985’te aşırı sağcı dazlaklar Hamburg’da Mehmet Kaymakçı’yı (29) sokak ortasında döverek öldürdü.
21 Aralık 1985’te Ramazan Avcı (26) Hamburg’da 30’a yakın dazlağın saldırısına uğradı ve 3 gün sonra yaşamını yitirdi.
17 Aralık 1988’de Schwandorf’ta neonazi bir ırkçının kundaklandığı binada Osman Can (49), eşi Fatma (43) ve evlatları Mehmet (11) can verdi.
12 Mayıs 1989’da Ufuk Şahin Berlin’de aşırı sağcılar tarafından öldürüldü.
28 Aralık 1990’da Hachenburg’da Nihat Yusufoğlu (17) aşırı sağcılar tarafından sırtından bıçaklanarak öldürüldü.
27 Ekim 1991’de Mete Ekşi (19) Berlin’in göbeğinde, Ku’Damm’da aşırı sağcıların saldırısına uğradı ve 13 gün sonra yaşamını yitirdi.
23 Kasım 1992’de Mölln’de neonazilerin kundaklandığı evde Bahide Arslan (51) ile torunları Ayşe Yılmaz (14) ve Yeliz Arslan (10) yanarak can verdi.
27 Aralık 1992’de Şahin Çalışır’ı (20) Meersbusch’ta aşırı sağcılar öldürdü.
9 Mart 1993’te Mustafa Demiral’ı (55) Mülheim’da aşırı sağcılar öldürdü.
29 Mayıs 1993’te aşırı sağcıların Solingen’de kundakladıkları evlerinde Saime Genç (4), Hülya Genç (9), Hatice Genç (18), Gülsüm İnce (27) ve Gülistan Öztürk (12) yanarak can verdi.
18 Şubat 1994’te Darmstadt’ta Ali Bayram (50) evinde aşırı sağcı komşusu tarafından kurşunlanarak öldürüldü.10 Ağustos 2002’de Ahmet Sarlak (17) Sulzbach’ta bir neonazi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Nürnberg’de Enver Şimşek (38) 11 Eylül 2000’de, Abdurrahim Özüdoğru (49) 13 Haziran 2001’de, İsmail Yaşar (50) 9 Haziran 2005’te, Hamburg’da Süleyman Taşköprü (31) 27 Haziran 2001’de, Habil Kılıç (38) 29 Ağustos 2001’de, Yunanistan vatandaşı Theodoros Boulgarides (41) 15 Haziran 2005’te Münih’te, Mehmet Turgut (25) 25 Şubat 2004’de Rostock’da, Mehmet Kubaşık (39) 4 Nisan 2006’da Dortmund’da, Halit Yozgat (21) 6 Nisan 2006’da Kassel’de ve Alman kadın polis Michele Kiesewetter (22) 25 Nisan 2007’de NSU kısa adıyla tanınan aşırı sağcı, ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü teröristleri tarafından öldürüldü.
Aşırı sağcı ırkçılar tarafından işlenen ve failleri saptanamayan cinayet kurbanı daha başka Türkler ve Türkiye kökenliler de var.
İşte biz bu kurbanların hiçbirini unutmadık, unutmuyoruz, unutmayacağız ve unutturmayacağız da.