SPD erken pes etti

Güncelleme Tarihi:

SPD erken pes etti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2015 11:11

Almanya'da yıllarca iktidarda söz sahibi olan Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) iktidar hedefinden uzaklaşma, tek başına iktidar veya iktidarın büyük kanadı olma umudunu kaybetme sinyalleri gelmeye başladı.

Haberin Devamı

SPD’li Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı Thorsten Albig, aynı zamanda büyük rakip Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’nin (CDU) Genel Başkanı olan Başbakan Angela Merkel’in karşısında kimsenin seçimleri kazanma şansı olmadığına işaret ederek, 2017 yılında yapılacak genel seçimlere SPD’nin bir başbakan adayı ile katılmamasının daha doğru olacağını gündeme getirmesi, “SPD erken pes etti” yorumlarına yol açtı.

Albig, Kuzey Almanya Radyosu’na (NDR) verdiği demecinde, “Angela Merkel, popüler bir Başbakan. İşini de şahane yapıyor. O, belli ki, Almanların istediği gibi bir Başbakan. Ben bu Başbakan’ın karşısında seçim kazanmanın kolay olmayacağını sanıyorum” şeklindeki açıklaması, CDU’da memnuniyetle, SPD’de ise hayret ve şaşkınlıkla karşılandı.
Tabii parti içinde yeni bir kavga da başlattı.

SPD Genel Sekreteri Yasmin Fahimi, Thorsten Albing’in açıklamalarına “Saçmalık” değerlendirmesinde bulunurken, Sosyal Demokrat bazı politikacılar, “Kuzey’de de olsa belli ki, Albing’in başına güneş vurmuş” diyerek dalga geçmeyi tercih ettiler.

* * *

SPD, 2005-2009 yılları arasında olduğu gibi 2013 yılından beri CDU ve kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) ile ortaklık etmektedir.
Yani küçük kanat olarak Başbakan Yardımcılığı koltuğu ile yetinmek zorunda kalmaktadır.

Ancak 23 Mayıs 1949 tarihinde Anayasa’nın kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nde SPD’li Willy Brandt, Helmut Schmidt ve Gerhard Schröder gibi Sosyal Demokrat politikacılar, başbakanlık koltuğunda oturup bu ülkenin kaderinin yönlendirilmesinde söz sahibi olmuşlardır.

Willy Brandt 1969-1974, Helmut Schmidt 1974-1982 ve Gerhard Schröder 1998-2005 yılları arasında Başbakan olarak görev yapmıştır.
Federal Almanya Cumhuriyeti’nin 66 yıllık tarihinde yapılan 18 genel seçime de SPD hep kendi başbakan adayı ile katılmıştır.
1949’da Kurt Schumacher, 1953 ve 1957’de Erich Ollenhauer, 1969 ve 1973’te Willy Brandt, 1976 ve 1980’de Helmut Schmidt, 1983’te Hans Jochen Vogel, 1987’de Oskar Lafontaine, 1994’de Rudolf Scharping, 1998, 2002 ve 2005’te Gerhard Schröder, 2009’da Frank-Walter Steinmeier ve 2013’teki genel seçimde de Peer Steinbrück, SPD’nin başbakan adayı olarak seçim kampanyası sürdürüp “İktidara talibiz” demişlerdir.
Bu adaylar, 1949 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların yüzde 29.2’sini alan SPD’yi 1969’da yüzde 42.7’ye, 1972’de yüzde 45.8’e taşımışlardır.
Gerhard Schröder’in başbakan adayı olduğu 1998 genel seçimlerinden SPD yüzde 40.9 ile en güçlü parti olarak çıkmıştır.

* * *

Evet, SPD 2009 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların ancak yüzde 23’ünü alabildi.
Evet, SPD 2013 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların ancak yüzde 25.7’sini toplayabildi.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamaları da SPD’nin oylarının şu anda yüzde 30’un epeyce altında olduğunu ortaya koymaktadır.
Evet, bunların hepsi doğrudur.
Ama SPD gibi köklü bir partinin baştan pes edip, meydanları tek partiye bırakması, partinin geleceği açısından sakıncalıdır.
Hatta demokrasi açısından sakıncalıdır.
Demokratik sistemlerde demokratik partiler, demokratik mücadelelerini iktidara gelmek için verirler.
Sadece iktidara ortak olmak için değil...

Bunu hiç şüphesiz Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı Thorsten Albig de bilir.

SPD Genel Başkanı olan Başbakan Yardımcısı ve Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, “Daha yasama döneminin yarısına bile gelmedik. Şu aşmada başbakan adaylığı tartışmalarını doğru bulmuyorum” demekle yetinmektedir.

Gabriel belki de yangına körükle gitmemek için doğru olanı yapmaktadır.
Evet, başbakan adayının ilan edilmesi için henüz erkendir.
Bu doğrudur.
Ancak, partide yeni çatlak seslerin yükselmesini engellemek için Gabriel’in sesini yükseltmesinin kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir.
Aksi takdirde SPD, hep iktidarın küçük kanadı veya muhalefet olarak kalacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!