Koronavirüs AB’yi de darmadağın etti

Güncelleme Tarihi:

Koronavirüs AB’yi de darmadağın etti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2020 09:35

Avrupa Birliği (AB) bir medeniyet projesidir. Özgürlük projesidir. Demokrasi projesidir. Adalet projesidir. Barış projesidir. Güvenlik projesidir. Ve dayanışma projesidir. Acaba?

Haberin Devamı

Koronavirüs AB’yi de darmadağın etti
EVET... İşte son dönemlerde AB’ye özgü bu ortak değerlere ve özelliklere dönük soru işaretleri artmaya başladı.
Özellikle de ‘dayanışma projesi’ olgusuna.
2008 yılında dünya genelinde yaşanan mali kriz döneminde yoğun tartışmalardan sonra diğer AB ülkeleri ‘çökme’ tehlikesiyle karşı karşıya kalan Yunanistan’a yardım elini uzattığı halde, daha sonraki yıllarda sığınmacı sorununun çözümünde sınavda kaldı.
İtalya, İspanya ve Yunanistan üzerinden kurtuluşu Avrupa’da görüp ölümü bile göze alarak yollara düşen sığınmacıları almamak için birçok AB ülkesi kapılarını kapattı.
Hatta Doğu-Batı arasında duvarların yıkılması sayesinde özgürlüğe kavuşan Macaristan, sığınmacıların girmemesi için Sırbistan ve Hırvatistan sınırlarına dikenli tellerden duvarlar bile ördü.
Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel, ‘Wir schaffen das’ (Biz başarırız-üstesinden geliriz) diyerek, ülkesinin kapılarını sığınmacılara sonuna kadar açarak AB’nin onurunu kurtardı.
Ancak diğer AB ülkeleri yeni sığınmacı kabul etmemekte direndi.
Hâlâ da direnmekteler.
AB ülkelerinin duyarsız davranması üzerine 4 milyondan fazla sığınmacı barındıran Türkiye’nin, Yunanistan ve Bulgaristan sınır kapılarını açması üzerine onbinlerce kişi Avrupa’ya gelebilmek için yollara düştü.
Özellikle Yunanistan-Türkiye sınırında tam bir ‘sığınmacı krizi’ yaşandı.
Ancak sığınmacılara kapılarını tamamen kapatan AB ülkeleri, ‘önce iğneyi kendilerine batıracakları’ yerde, Türkiye’yi suçlamayı yeğlediler.
Yunanistan adalarındaki kamplarda yaşayan sığınmacı birkaç bin kimsesiz çoçuğa bile AB ülkeleri sahip çıkmadı.
Yunanistan yalnız bırakıldı.

*

Haberin Devamı

İşte tam ‘sığınmacı kavgasının’ yaşandığı günlerde koronavirüs belası başgösterdi.
Baştan dünyanın çeşitli kesimlerinde de olduğu gibi birçok Avrupa ülkesi de bu belayı ciddiye almadı.
Ama Çin’de başgösteren bu salgın birden dünyaya yayıldı.
Avrupa’ya da.
İtalya, İspanya, Fransa başta olmak üzere Belçika, İsviçre, Almanya, İngiltere ve başka Avrupa ülkelerinde de salgına yakalananların sayısı her geçen gün artarken ölenlerin sayısı da hızla çoğaldı.
İtalya’da 11 binden fazla İspanya’da 8 bine yakın kişi yaşamını yitirdi.
Koronavirüs, kamplarda ölüm kalım mücadelesi veren sığınmacıları birden unutturuverdi.
25 yıl önce AB ülkeleri arasında sınırları kaldıran ve seyahat serbestisi içeren ‘Schengen Sözleşmesi’ bugünden yarına askıya alındı.
Fransa ve Almanya gibi AB’nin lokomotifi konumundaki ülkeler de dahil, birçok AB ülkesi sınırlarını kapattı.
Bu salgından en çok etkilenen İtalya, diğer AB ülkelerinden yardım istedi.
Özellikle ekonomik alanda yaşanan sıkıntıların atlatılması için AB genelinde ‘koronatahvil’ çıkarılmasını talep etti.
Almanya, Hollanda ve Avusturya başta olmak üzere birçok AB ülkesi buna karşı çıktı.
İtalya da İspanya da yalnız bırakıldı.
Yani AB bir ‘dayanışma projesidir’ söylemi sadece kağıt üzerinde kaldı.
Neyse ki, son günlerde Almanya, koronavirüse yakalanan Fransız ve İtalyan hastalara Almanya’nın çeşitli kesimlerindeki yoğun bakım ünitelerinin kapılarını açarak bir yerde ‘yanınızdayız’ sinyali verdi.
Ama bu İtalyanların yalnız bırakıldıkları hissini gidermedi.
İtalyanlar sokağa çıkamadıkları için AB bayraklarını balkonlarda ateşe
verdiler.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, “AB meğerse tamamen bir hikâyeden ibaretmiş, bir efsaneymiş. Bize yardım Çin ve Rusya’dan geldi” diyerek hayal kırıklığını gizlemedi.
Conte’nin bu sözleri, “İngiltere AB’yi terk etti, sıra İtalya’ya mı geldi?” yorumuna bile yol açtı.
Yani bir yerde koronavirüs AB’yi darmadağın etti.

BAKMADAN GEÇME!