Kohl ve resmileşen ‘açık sır’

Güncelleme Tarihi:

Kohl ve resmileşen ‘açık sır’
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2023 09:47

Almanya’nın en ciddi politik dergilerinden Der Spiegel, geçen hafta Federal Dışişleri Bakanlığı’nın üzerinde gizlilik şerhini kaldırdığı belgelere dayanarak, CDU/CSU ile FDP’den oluşan Helmut Kohl başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, 1982-1998 yıllarında Türkiye politikasında ‘ikili oynadığına’ yer verdi.

Haberin Devamı

Kohl ve resmileşen ‘açık sır’
DERGİ, dönemin FDP’li Federal Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel’in 13 Temmuz 1992’de Ankara’da Türk mevkidaşı Hikmet Çetin’le yaptığı görüşmede, Alman hükümetinin, Türkiye’nin adı o zamanlar Avrupa Topluluğu (AT) olan şu andaki Avrupa Birliği’ne (AB) üyeliğine destek verdiğini söylediğini yazdı.
Ancak aynı belgelere dayanarak, daha Kinkel’in bu açıklamasından 3 gün sonra, CDU’lu Almanya Başbakanı Helmut Kohl’ün Oslo’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında, Norveç Başbakanı Gro Harlem Brundtland’a “Türkiye’den tam üyelik için büyük baskı geliyor. Ancak biz buna karşıyız. Türkiye üye olamaz, başka bir boyuta ait” dediğini de.
“Bize coğrafyada Anadolu’nun Avrupa’da olduğu öğretilmedi” diyen Helmut Kohl’ün, 5 Kasım 1992’de Almanya’yı ziyaret eden Polonya’nın o dönemdeki Başbakanı Hanna Suchocka ile Bonn’da yaptığı görüşmede de Almanya açısından Türkiye’nin AT’ye tam üyeliğinin ‘imkânsız’ olduğunu söylediğini de.

Haberin Devamı

SADECE GİZLİLİK ŞERHİ KALKTI
Aslında Kohl’ün bu söylemleri ve Türkiye’ye yaklaşımı Almanya’nın politikasını yakından izleyenler için hiç de yeni bir olgu değildir.
Bu, Almanların deyimiyle ‘Ein offenes Geheimnis’, yani herkesin bildiği bir ‘açık sır’dır.
Tek yeni yönü, resmî belgelere süresi dolan gizlilik şerhinin kalkmasıyla, Helmut Kohl’ün ve Kohl hükümetinin Türkiye’ye yaklaşımının resmileşmesidir.
24 Mart 1992 tarihinde Helmut Kohl’le Bonn’da yaptığım söyleşide kendisinde “Doğu Avrupa ülkelerine yaptığınız ziyaretlerde onlara AT ile ilişkilerini geliştirmeye katkı sözü verdiniz. Prensipte Türkiye’nin AT’ye tam üyeliğinden de yana mısınız?” diye sormuştum.
Kohl, “Bizim ülkelerimiz arasında tarihe dayalı geleneksel dostluk ilişkileri vardır. Bu bizim ortak tarihimizdir. Türk-Alman dostluğu bizim politikamızın önemli bir unsurudur. Bu nedenle ülkelerimizin gelecekte de politik ve ekonomik olarak karşılıklı güven içinde birlikte çalışacağından eminim. Türkiye ve Avrupa Topluluğu 1963 yılından beri Ortaklık Sözleşmesi ile birbirine bağlıdır. Türkiye’nin AT’ye üyelik başvurusunu federal hükümet kararlı bir biçimde hep destekledi. Şu anda asıl konu, Ortaklık Sözleşmesi’ni geliştirerek özellikle ekonomik alanda Türkiye ile AT arasındaki ilişkileri daha da canlandırmaktır” yanıtını vermişti.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’YE MUTLU DÖNDÜ
30 Eylül 1997’de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Bonn’da Helmut Kohl’le görüştü.
Alman tarafın yayımladığı basın açıklamasında, “Şansölye Kohl, Türk Başbakanı’nın Türkiye’nin Avrupa’ya aidiyetine ilişkin tutumunu güçlü bir şekilde desteklemiş ve Türkiye’nin AB’ye müstakbel tam üyeliğini desteklediğini açıklamıştır” denildi.
Ben o zamanlar Hürriyet’in Bonn temsilcisiydim.
Helmut Kohl, Alman ekolünden gelen Türk Başbakan’a övgüler yağdırdı.
Biraz da abartarak, Yılmaz’ın kendisinden daha iyi Almanca konuştuğunu bile söyledi.
Mesut Yılmaz, Kohl’le yaptığı görüşmeden sonra, AT’ye destek konusunda “Bu tamam. İstediğimi aldım” dedi ve Bonn’dan Türkiye’ye mutlu döndü.
Ama 12-13 Aralık 1997 tarihlerinde yapılan Lüksemburg Zirvesi’nde Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya gibi eski Doğu Blok ülkelerinin de aralarında bulunduğu 11 ülkenin adaylıkları kabul edilirken, Türkiye’ye aday statüsü verilmedi.
Hatta sonradan Helmut Kohl’ün Lüksemburg Zirvesi’nde “Ben Türklerle aynı masaya oturmam” dediği bile ileri sürüldü.

Haberin Devamı

HER NE KADAR İSTEMESENİZ DE...
Ben o dönemde Bonn’da akredite Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) başkanıydım.
1997 yılı Noel öncesiydi.
Geleneksel olarak yabancı medya mensupları her Noel öncesi başbakanlıkta Başbakan Kohl’le bir araya gelirdik.
Ön tarafa yerleştirilen masada Başbakan Kohl, yanında ben ve hükümet sözcüsü oturuyorduk.
Kohl kendisine yöneltilen sorulara uzun uzun yanıtlar verdi.
Zaman zaman espriler de yaptı.
Her ne kadar Başbakanlık’ta konuk olsak da ev sahipliğini VAP üstlendiği için kapanış konuşmasını ben yaptım.
Başbakan Kohl’e teşekkür edip, iyi Noeller diledim.
“Her ne kadar siz Türklerle aynı masada oturmak istemeseniz de bu akşam bu masada bir Türk’le beraberdiniz” dedim.
Gülümsemekle yetindi.
Helmut Kohl’ün oğlu Peter Kohl, 2001 yılında Türk iş insanı Kemal Sözen’in kızı Elif ile evlendi.
Ve Helmut Kohl bırakın aynı masayı, Türklerle aynı sofraya bile oturdu.
Ve belgelere dayanılarak yayımlanan haberler üzerine, babasının Türkiye karşıtlığına hiçbir anlam veremediğini oğlu Peter de söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!