‘Kardeşime şehitlik rütbesi verilsin’

‘Hanau Anma Etkinliği’ isimli program Mosche Forum tarafından düzenlendi. Törene 37 yaşında yaşamını yitiren Gökhan Gültekin’in ağabeyi Çetin Gültekin ile saldırıda yaşamını itiren 22 yaşındaki Bosna Hersekli Hamza Kurtoviç’in babası Armin Kurtoviç konuşmacı olarak katıldı. Hanau’yu anma etkinliği Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Köln’deki Merkez Camisi’nde yapıldı. Hürriyet gazetesine konuşan Çetin Gültekin şunları söyledi: “Hanau canisi Tobias Rathjen’in babası 7/24 korunuyor. Babasının sokağına 50 metre yaklaştığınızda sensörler sinyal veriyor, her taraf aydınlanıyor. Adeta futbol sahasındaki ışıklandırma gibi. Kamerayla takip ediliyor. Babası sürekli bize, belediye başkanına, polise küfürler yağdırıyor. Açtığımız davada mahkeme çağırdı ama gelmedi. Polisler evine gidip pijamasıyla mahkemeye getirdi. Mahkeme iki saat gecikme ile başladı. Hâkime o kadar çok hakaret etti ki, kadın hâkim bizim davayı kapattı. Ama adama sadece 5 bin 400 euro ceza kesti. Anlaşılır gibi değil, kendisine hakaret etti diyerek hâkim 5 bin 400 euro ceza kesiyor ama aynı kişi bizi ölümle tehdit ediyor, ona hiçbir ceza yok”.

‘KARDEŞİM MÜSLÜMAN OLDUĞU İÇİN ÖLDÜRDÜ’
Kardeşinin Türk ama özellikle Müslüman olduğu için öldürüldüğünü dile getiren Gültekin, şöyle devam etti: “Elimizden geldiği kadar Hanau olayını duyurmamız lazım. Eğer olay aydınlatılmaz kimse ceza yemez ise bu saldırılar devam edecektir. Hanau’lar bitmeyecektir. Sağ olsun hükumetimiz bir gün olsun bizi yalnız bırakmadı. Ankara ile sürekli görüşüyoruz. Bugün Ankara ile yine görüştük, kardeşim için bugün Ağrı’da kütüphane açıldı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı sürekli bizi ziyaret ediyor. Bizi yalnız bırakmıyorlar. Ateş düştü, devletimiz yanımızda oldu. Olay oluyor, aynı gün Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu beni arıyor. Numaramı nereden buldunuz? Demek istediğim şu ki, biz farkında değiliz ama ülkemiz aslında yanımızda. Başımıza gelince devletimiz var zaten önemli olan da o. Ama Almanya yanımızda yok. Farkı görebiliyor musunuz? Ben sadece kendi ailem için konuşuyorum, bizi devletimiz yalnız bırakmadı. Kardeşimin şehitlik mertebesi için bir talepte bulunduk. Sizin aracılığınızla sayın Cumhurbaşkanımızdan bir defa daha ricada bulunuyorum, kardeşimin şehitlik rütbesi verilmesinde yardımcı olsun bizlere. Şehitlikle ilgili süreç zaten Milli Savunma Bakanlığı’nda yürürlükte, takip ediliyor. Ama bunun hızlanması için sayın Cumhurbaşkanımızdan yardımlarını talep ediyoruz.”

‘9 GENÇ CANİ BİR ŞEKİLDE ELİMİZDEN ALINDI’
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen de anma programında şunları söyledi: “Bugün Köln’deki bu caminin binasında 9 genci anmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu 9 genci iki yıl önce cani bir şekilde elimizden aldılar. Çeşitli olayların ve çevrelerin kışkırttığı, Müslümanları yabancı, yabancıları ise tehlike olarak nitelendiren bir aşırılıkçı buna karşı harekete geçmeye karar verdi. Önce üç genç, ardından da altı genç öldürüldü. Toplamda, iki yerde 9 Hanaulu genci öldürdü. Rüyaları olan dokuz kişi. Hedefleri olan dokuz kişi. Onları sevenler ve onların da sevdikleri vardı. Aileleri ve arkadaşları vardı. Belki kendileri de bir aile kurma, kendi çocuklarını büyütmek hayalleri içerisindeydi. Hanau’daki terör saldırısı bir sarsıntıya sebep olmuştur ve toplumda çok geniş bir şekilde tartışılması gerekmektedir.”

‘AİLELERE DESTEK VERMELİYİZ’
“Irkçılık, İslamofobi ve Müslüman düşmanlığı hakkında açıkça konuşmalıyız. Failin ırkçı bir şekilde hareket ettiğini göreceleştirmemeliyiz, önemsizleştirmemeliyiz. Bu ırkçılığın özellikle İslam ve Müslüman karşıtı olduğunu göreceleştirmemeliyiz, önemsizleştirmemeliyiz. Failin eylemlerini ve düşüncelerini İslamofobi şekillendirmiştir. Kime yönelik olursa olsun veya kimden gelirse gelsin şiddete karşı sıfır tolerans göstermeliyiz. Barış ve karşılıklı kabul için birlikte durmalıyız. Bütün bu noktalar çok önemlidir ve çeşitli platformlarda ve seviyelerde tartışılması gerekmektedir. Mağdurlar ve kurbanlar sadece o gün öldürülen 9 Hanaulu değildir. Onların aile fertleri ve akrabaları da mağdurdur ve onlar da ilgimizi, empatimizi hak etmektedir. Onlara kulak vermemizi ve onlara destek olmamamızı hak etmektedirler. Ve sadece onların seslerini duymakla kalmayıp daha da ileriye taşımamız gerekmektedir. Yaşananlar unutulmasın ve çekilen ıstıraplar boşa gitmesin diye.”

ANNESİNİ DE ÖLDÜRMÜŞTÜ
Hamza Kurtoviç’in babası katliamın olduğu gece çocuğuna ne olduğunu öğrenemediklerini, polisin sabah saat 06.00’ya kadar bilgi vermediğini, o gecedeki kâbusu unutmalarının imkânsız olduğunu ifade etti. Kurtoviç iki yıldır Alman makamlarının bu süreçteki yaklaşım ve tavırlarını da eleştirdi. Anma etkinliğinin sonunda DİTİB Başkanı Kazım Türkmen, Çetin Gültekin ile Armin Kurtoviç’e Kur’an-ı Kerim hediye etti. 19 Şubat 2020 yılında Almanya’nın Hanau kentinde iki nargile kafeye düzenlenen ırkçı terör saldırısında, 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmen hayatını kaybetmişti. 43 yaşındaki ırkçı terörist Tobias Rathjen saldırıdan sonra evine giderek 72 yaşındaki annesini öldürmüş, ardından intihar etmişti.