Herkes eleştirdi ama kazanan yine o oldu!

ALMANYA’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın önceki akşam görevinden alınan başkanı Hans Georg Maassen, Berlin siyasetinin nabzını yükseltemeye devam ediyor.

Maasssen görevdeyken iç politikaya yönelik açıklamalar yaptı. Spekülasyonlarda bulundu. Irkçıların mültecilere ve yabancı görünümlülere saldırması konusunda Başbakan Angela Merkel dahil birçok bakanla ters düştü. Hükümet ortağı ve aşırı sağcı AfD hariç, muhalefet partilerinin, ırkçı saldırılara ilişkin açıklamalarını yalanladı. Bürokrat gibi değil de siyasetçi gibi tutum aldı. Irkçı saldırıları görmezden geldi, küçümsedi. Suskun olarak bilinen istihbarat şeflerinin aksine çok konuştu.

İKİNCİDE KARAR ÇIKTI
Irkçılıkla mücadelede inandırıcılığını yitirdi. Hükümette krize yol açtı. Koalisyon ortağı partilerin liderleri bir hafta içinde Maassen’ı görüşmek üzere acil olarak iki kez toplandı. İlkinde karar veremeyen koalisyon ortakları Angela Merkel, Andreas Nahles ve Horst Seehofer üçlüsü, ikinci toplantıda karar aldı.
Hem de iki karar.
Önce Maassen’ı ipini çekerek hükümetti rahatlattılar. Beklentilere cevap verdiler. Maassen’ı görevden alarak cezalandırdılar.
Aynı toplantıda aldıkları ikinci kararla Maassen’ı İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’na atadılar. Yani terfi ettirip, ödüllendirdiler. Hayalindeki koltuğa oturmasını sağladılar. 11 bin 577 euro olan maaşını da 14 bin 157 euroya yükselttiler.

NAHLES DE ONAY VERDİ
Maassen’ın terfi etmesi hükümete yönelik eleştirilere yol açtı. “Fiyasko” olarak değerlendirildi. “Tuhaf” bulundu. Sosyal demokratlar dahil muhalefet küplere bindi. Ancak karar koalisyon hükümetinin ortağı SPD lideri Andrea Nahles'in onayıyla alındığı için sosyal demokratlardan gelen, “Hükümetten çekilelim” taleplerinin pek karşılığı olmayacak.
Bu oyunda Maassen kazançlı çıktı.
Merkel hükümetin gündeminden Maassen’ı çıkardı. Hükümetin üzerindeki yükü attı. Karlı çıkı.
Seehofer kazanan oldu. Arkasında durduğu bürokratını yedirmedi. Ekim ayında yapılacak Bavyera Eyalet Meclisi seçimlerinde partisinin federal hükümet üzerindeki gücünün mesajını seçmene verdi. Oturduğu Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) genel başkanlık koltuğu tartışmalarını bir nebze frenledi. Kolay kolay pes etmeyeceğini gösterdi, “Ben buradayım” dedi.

ASIL KAYBEDEN
Bu oyunda kaybeden kim sorusunun cevabı Andrea Nahles ve hükümetin ortağı sosyal demokratlar.
Hükümetin büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) genel sekreteri, Nahles'in atamaya onay verdiği bilgisini paylaşması eleştiri oklarının yönünü değiştirecek. Hükümet yerine daha çok Nahles tartışılacak.
Nahles, Maassen’ın görevden alınmasını istedi. Ancak ona sunulan terfi oldu.
Merkel’den kurban istedi, eline kahraman olarak sıkıştırıldı.
Nahles için en kötüsü; partililere ve seçmenlere giden mesaj oldu.
Sosyal demokratlar bu sınavda liderlerinin iyi bir pazarlıkçı olmadığını gördü.