CDU’da bitmeyen kavga: Kadın kotası

Güncelleme Tarihi:

CDU’da bitmeyen kavga: Kadın kotası
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2022 09:42

Liberte, Egalite, Fraternite (Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik). 1789 Fransız Devrimi’nin temel ilkeleridir bunlar. Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi Fransa’da da ‘kadın-erkek eşitliği’ yıllarca ihmal edilmiştir. Kadınlar özellikle siyasette yıllarca hep ‘ikinci sınıf yurttaş’ olarak kalmıştır. Hem de Fransız Anayasası’nda kadın-erkek eşitliği büyük harflerle yazılı olduğu halde.

Haberin Devamı

CDU’da bitmeyen kavga: Kadın kotası
ÜLKEDE 1970-1980’li yıllarda siyasette kadın-erkek eşitliği gündeme oturdu.
Hatta yerel seçimlerde yüzde 25 kadın kotası içeren bir yasa bile çıkarıldı.
Ancak 1982 yılında Anayasa Konseyi bunu veto etti.
1992 yılında 3 kadının kaleme aldığı ‘Au pouvoir citoyennes: Liberte, Egalite, Parite’ (Kadın yurttaşlar iktidara: Özgürlük, Eşitlik, Eşdeğerlik) başlıklı kitabın piyasaya çıkmasıyla tartışmalar yeniden canlandı.
O dönemde Fransız Ulusal Meclisi’ndeki kadın parlamenter oranı yüzde 6.3’tü.
Ve 1997 yılında Başbakan Lionel Jospin’in ağırlığını koymasıyla Anayasa’da değişiklik kararı alındı.
Fransız Anayasası’nın 3’üncü maddesine 1999 yılında “Kadın ve erkeklerin adil bir biçimde eşit olarak aday olup seçilmeleri yasayla desteklenir” ibaresi eklendi.
6 Haziran 2000 tarihinde de bu değişiklik kabul edilerek hayata geçirildi.
Yani kadın ve erkeklerin Ulusal Meclis’te eşit sayıda temsil edilmesi yolu açıldı.
Bu dünyada herhangi bir ülkenin anayasasında yer alan bir ilkti.
Ve Ulusal Meclis ile Senato’daki üyelerin yarısı kadındır o zamandan beri.

Haberin Devamı

 KAĞIT ÜZERİNDE KALDI
Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde de “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptir. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir” denilmektedir.
Ama bu çoğu kez sadece kâğıt üzerinde kalmaktadır.
Politikada da öyle.
Almanya’daki 16 eyalet başbakanından sadece 4’ü kadındır.
Bunların hepsi de SPD’lidir.
CDU’lu 6 eyalet başbakanının hepsi de erkektir.
736 sandalyeli Federal Meclis’te kadın milletvekili sayısı 257’dir.
Yani kadın milletvekili oranı yüzde 34.9’da kalmaktadır.
CDU/CS’lu 197 Federal Meclis milletvekilinden sadece 46’sı, yani yalnız yüzde 23.5’i kadındır.
Yüzde 50 ‘kadın kotası’ uygulanan Yeşiller’in Federal Meclis’teki kadın milletvekili oranı yüzde 58.8, Sol Parti’nin yüzde 53.8’dir.
1994 yılından beri yüzde 40 kadın kotası uygulayan SPD’nin kadın milletvekili oranı da yüzde 41.7’dir.

Haberin Devamı

HEDEFE ULAŞILAMADI
Gönüllülük prensibi çerçevesinde kadın milletvekili oranının hiçbir zaman eşit düzeye gelmeyeceğini gören CDU’da yıllardır kadın kotası tartışmaları sürdürülüyor.
İlk kez 1995 yılında parti yönetiminde ve milletvekili aday listesinde kadınların sayısının artırılması tartışmaya açıldı.
2001 yılında yeniden gündeme getirildi.
Parti tüzüğünde değişiklik yapılması önerildi.
Ama destek görmedi.
CDU Tüzük Komisyonu, 2020 yılında uzun çalışmalardan sonra 1 Ocak 2021 itibariyle yüzde 30, 2 yıl sonra yüzde 40 ve 2025 yılı başında da yüzde 50 ‘kadın kotası’ uygulanmasını önerdi.
Ama bu hâlâ gerçekleşmedi.
CDU’nun şu anda geçerli tüzüğünde, parti yönetiminde üyelerin ve parlamentodaki milletvekillerinin 1/3’ünün kadınlardan oluşması yer aldığı halde bu hedefe ulaşılamamıştır...
CDU’nun yeni Genel Başkanı Friedrich Merz, eylül ayında yapılacak kurultayda 2023 yılı itibariyle yüzde 30, 2024’te yüzde 40 ve 2025’te yüzde 50 kadın kotasına onay verilmesini planlamaktadır.
Ama daha şimdiden partinin farklı kanatlarından tepkiler gelmektedir.
Kadın kotasına karşı çıkanlar vardır.
Hatta aralarında kadınlar bile vardır.
Bu da CDU’da kadın kotası kavgasının kolay kolay bitmeyeceğini göstermektedir.
Tabii böyle bir tutum Almanya’nın şimdiye kadar ilk ve son kadın Başbakanı Angela Merkel’i iktidara taşıyan bir partiye hiç yakışmamaktadır.

 

BAKMADAN GEÇME!