CDU yeniden geliyor mu?
Güncelleme Tarihi:
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Almanya’nın köklü partilerinden biridir. CDU’nun temelleri İkinci Dünya Savaşı biter bitmez 1945 yılında atıldı. İlk kongresi 1950 yılında yapılarak başına Almanya’nın ilk Başbakanı olan Konrad Adenauer getirildi. Adenauer, 1950-1966 yıllarında CDU Genel Başkanlığı yaptı.Ludwig Erhard (1966-1967), Kurt Georg Kiesinger (1967-1971), Rainer Barzel (1971-1973), Helmut Kohl (1973-1998), Wolfgang Schaeuble (1998-2000), Angela Merkel (2000-2018), Annegret Kramp-Karrenbauer (2018-2021), Armin Laschet (2021-Ocak 2022) yıllarında CDU Genel Başkanı olarak görev yaptı.
Dijital ortamda düzenlenen kongrede delegelerin yüzde 94.62’sinin desteğiyle seçildiği halde, oyların mektupla gönderilmesi beklendiği için Merz koltuğuna resmen bu ay sonu oturacak.
23 Mayıs 1949 tarihinde anayasanın kabulüyle 73 yıl önce resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nin 69 yılında CDU’nun 7 genel başkanı oldu.
Son 3 yıl 1.5 ayda ise 3 lider göreve geldi.
Adenauer 16, Merkel 18 yıl genel başkanlık yaptı.
Almanya’nın 16 yıl başbakanlığını, CDU’nun 25 yıl liderliğini yapan Helmut Kohl’ün rekorunu ise şu ana kadar hiçbir politikacı kıramadı.
Wolfgang Schaeuble, Annegret Kramp-Karrenbauer ve Armin Laschet’in dışında CDU Genel Başkanlarının hepsi de Almanya Başbakanı oldu.
Armin Laschet 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan genel seçimlerde başbakanlığa soyundu.
Ama muhafazakâr kanadı oluşturan CDU ile ‘kardeş parti’ Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) toplam oyların sadece yüzde 24.1’ini alarak tarihi bir yenilgiye uğrayınca, Laschet de tam bir hayal kırıklığı yaşadı.
SOĞUK SAVAŞ SİNYALLERİ
İşte CDU tabanının, yani 400 bine yakın üyenin desteği ve delegelerin ‘onayı’ ile Friedrich Merz, CDU’nun 10’uncu genel başkanı seçildi.
Hiç şüphesiz Merz’in hedefi de Almanya Başbakanı olmaktır.
Ama bu hedefe ulaşabilmesi için Merz’in aşması gereken önemli bariyerler vardır.
Angela Merkel 2000 yılında genel başkan seçildikten sonra nasıl 2002 yılında kendisinin altından CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı koltuğunu çekip almışsa, Friedrich Merz’in de, önce 2018 yılından beri muhafazakâr kanat milletvekillerinin lideri konumundaki Ralf Brinkhaus’u devre dışı bırakması gerekecektir.
Bu da hiç kolay olmayacaktır.
Çünkü Ralf Brinkhaus, hiç beklemedik bir şekilde 2018 yılında yıllarca CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanlığı yapan ve Başbakan Angela Merkel’in de tam destek verdiği Volker Kauder’i devre dışı bırakmış bir politikacıdır.
Ve koltuğunu bırakma niyetinde olmadığını da şimdiden ilan etmiştir.
Yani daha şimdiden CDU’da önümüzdeki aylarca ciddi bir ‘soğuk savaş’ yaşanacağı yönünde sinyaller gelmektedir.
MARKUS SÖDER SİPERDE
Friedrich Merz bu engeli aşsa bile, 2025 yılında yapılacak genel seçimlere muhafazakâr kanadın başbakan adayı olarak katılması da garanti değildir.
Çünkü ‘kardeş parti’ CSU’nun Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder sipere yatmış beklemektedir.
Son genel seçim öncesi muhafazakâr kanadın başbakan adayı olmak istediğini ilan eden, ancak CDU’nun Armin Laschet’in arkasında durması üzerine geri adım atmak zorunda kalan Söder, ikinci bir kez kesinlikle aynı şekilde davranmayacaktır.
Yani “Sıra CSU’da. Ben başbakanı adayı olmak istiyorum” diyecektir.
Belki de 1976 yılında dönemin CSU Genel Başkanı Franz-Josef Strauss gibi, yalnız Bavyera’da değil, CDU ile ‘kardeşliğe son verip’ Almanya genelinde seçimlere katılma tehdidinde bile bulunacaktır.
Ama her şeye rağmen Friedrich Merz’in işi kolay olmayacaktır.
Zaten Almanların yüzde 46’sı Merz’in CDU’yu yeniden canlandıracağına inanmamaktadır.
Merz’e güvenenlerin oranı yüzde 36’da kalmaktadır.
Koltuğunu Friedrich Merz’e kaptıran Armin Laschet ise “Sıkı giyinin!” diyerek hükümet partilerine tehditler savurmaktadır.
“CDU yeniden geliyor!” demektedir.
Acaba?..