Çanakkale’nin simgesi gelincikler

Güncelleme Tarihi:

Çanakkale’nin simgesi gelincikler
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2015 11:07

Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı gelinciklerle anılıyor. Kısa ömürlü gelincikler, ömrünün baharında Çanakkale’de düşen gencecik insanları simgeliyor.

Haberin Devamı

İnce uzun sapları, koyu kırmızı çiçekleri ve mavimsi yeşil yapraklarıyla baharın en canlı safhasını müjdeler gelincikler. Ama çok kısa ömürlüdürler. En fazla üç gün sürer ömürleri. Daha baharın ortasında, hayata doyamadan veda eden gelincikler, Birinci Dünya Savaşı’nın ve Çanakkale Savaşı’nın simgesidirler. İki savaş da gelinciklerle anılır. Daha ömrünün baharında toprağa düşen gencecik askerlerin anısına. Bu yıl Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı. Berlin Büyükelçiliği 100. yıl anma etkinliklerini, ressam Hikmet Çetinkaya’nın Gelincik tabloları sergisiyle açtı.

Dönemin İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill, “Türkleri en geç 14 günde yeneriz” diye planlar Çanakkale Savaşı’nı. Hedefi iki haftada Çanakkale Boğa

Çanakkale’nin simgesi gelincikler
zı’nı geçerek, İstanbul’u almaktır. İngiliz donanmasında Çanakkale’de bir an evvel Türklere karşı savaşmak için can atan ünlü İngiliz şairi Rupert Brooke da vardır. Savaş şairi Brooke, Çanakkale’ye varmadan, Ege Denizi’nde bir sivrisineğin sokması sonucu sepsisten ölür. İskiri Adası’ndaki mezar taşında “İstanbul’un Türklerden kurtulması uğruna öldü” diye yazar.

GÖNÜLLÜ GİTTİLER

Churchill’in en fazla iki hafta diye planladığı Çanakkale Savaşı, 9 ay sürer. 100 bini aşkın ölü, 250 bin yaralıyla tarihin en kanlı savaşları arasına girer. 18 Mart 1915 tarihi Çanakkale Savaşı’nın doruk noktası olarak kabul edilir. İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan donanma, 18 Mart 1915’te en güçlü saldırıya geçer ve en ağır kayıplarla geri çekilir. Deniz, kırmızıya boyanır. Gelincik gibi ömrünün baharında düşen gencecik insanların kanıyla.

Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale, tarihte savaş karşıtlığının da simgesi olur. Avrupalı ressam ve şairler Birinci Dünya Savaşı’na kadar ateşli birer savaş hayranıdırlar. Tablolarda, roman ve şiirlerde savaşı kahramanlık olarak tasvir ederler. Augsut Macke, Max Beckmann gibi ünlü ressamlar gönüllü giderler Birinci Dünya Savaşı’na. Ama savaşın o kanlı korkunç yüzü değiştirir hepsini. Hepsi de cepheden kararlı birer savaş karşıtı olarak dönerler. Rupert Brooke de yaşasaydı, savaş şiirleri yerine barış şiirleri yazardı mutlaka.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!