Güncelleme Tarihi:
EVET... Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin Cumhurbaşkanıdır. Ama Türk askerleri, ‘Erdoğan’ın askerleri’ değil, Türkiye’nin, Türklerin askerleridir.
Türk Ordusu, ‘Erdoğan’ın Ordusu’ değil, Türkiye’nin ve Türklerin ordusudur. Türkiye’deki cezaevleri ile ilgili haberler Almanya’daki bazı gazetelerde ‘Erdoğan’ın hapishaneleri’ başlığıyla verilir.
‘Erdoğan’ın hapishanelerinde işkence’ başlığıyla verilir.
Bu cezaevleri ‘Erdoğan’ın hapishaneleri’ değil, Türkiye’nin, Türklerin hapishaneleridir.
Nerede, hangi ülkede olursa olsun, işkenceye kesinlikle yer olmamalıdır.
Ama dünyanın neresinde olursa olsun, cezaevlerindeki hücreler 5 yıldızlı otel odaları değildir.
Almanya’da da öyle.
Almanya’nın çeşitli kesimlerindeki cezaevlerinde yatan Türkiye kökenli birçok mahkûm, gardiyanların kendilerine iyi davranmadıklarından şikâyet etmektedir.
Hatta fiziksel şiddete maruz kaldıklarını iddia edenler bile vardır.
Resmi verilere göre son 20 yılda Almanya’daki cezaevlerinde 1400’ün üzerinde tutuklu intihar etmiş.
Ama ben Türk medyasında “Merkel’in hapishanelerinde, Scholz’un hapishanelerinde intihar” başlıklı haberler görmedim.
AP SEÇİMLERİNE KATILACAK
Şimdi de Almanya’da ‘Erdoğan’ın partisi’ tartışmaları başladı.
Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli Alman vatandaşları avukat Fatih Zingal, Dr. Ali İhsan Ünlü ve Dr. Mustafa Yoldaş ile gazeteci Teyfik Özcan öncülüğünde, ‘Demokratische Allianz für Vielfalt und Aufbruch - DAVA’ (Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak) adı altındaki siyasi oluşum politika sahnelerine çıktı.
Teyfik Özcan’ın başkanlığını üstlendiği DAVA’dan yapılan yazılı açıklamada, 2024 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılacakları ilan edildi.
“Misyonumuz, bugüne kadar kararlarda büyük ölçüde reddedilmiş kalan, siyasi olarak temsil edilmeyenlerin güçlü sesi olmaktır. DAVA, bu siyasi boşluğu tamamlayacaktır ve kendisini kararlı bir şekilde siyasi katılıma adamıştır. Çeşitliliğe ve hoşgörüye açık bir bağlılıkla kendimizi milliyetçiliğe, yabancı düşmanlığına, Müslüman karşıtı ırkçılığa ve antisemitizme karşı kesin şekilde konumlandırıyoruz” denildi.
SPAHN HEMEN SAHNEYE ÇIKTI
Almanya’daki gazeteler de dergiler de televizyonlar da radyolar da ‘Erdoğan’ın partisi’ başlığını ön plana çıkardılar.
‘AK Parti’nin uzantısı’, ‘AK Parti’nin yan kuruluşu’, ‘AK Parti’nin şubesi’ başlıkları atıldı.
‘Erdoğan, SPD ile Yeşiller’i oyuna getirdi’, ‘Erdoğan lobicileri Almanya’da parti kurdu’ başlıkları atanlar oldu.
Almanya’da oy kullacak Türkiye kökenlilerin ve Müslümanların sayısının artacağını ön plana çıkararak SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin ‘çifte vatandaşlık’ yolunu açmasını eleştirenler oldu.
CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Jens Spahn, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Almanya’daki Türklerin ve Türkiye kökenli insanların uyum sağlamalarını sabote etmekle suçladı.
Alman hükümetinin ‘çifte vatandaşlığı’ kolaylaştırmasının hata olduğunu söyledi.
Sosyal medya hesabından, “Almanya’da Erdoğan AKP’sinin şubesi, ülkede bir aşırı parti daha demektir” paylaşımında bulundu.
AÇIKLAMALAR PEŞ PEŞE GELDİ
SPD Eş Başkanı Saskia Esken, “Almanya’daki Türkiye kökenli vatandaşlara, Almanya’nın bir bütün olduğunu, bir halk olduğumuzu, son dönemde tanık olduğumuz üzere göçmenleri sınır dışı etmek isteyen aşırı sağcı ağların iktidara doğru ilerlemesine izin veremeyeceğimizi, ama aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın bölücü eğilimlerinin de burada bir rol oynayamayacağını açıklıkla ifade etmek isterim” dedi.
Türkiye kökenli Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir, sosyal medya hesabından, “Almanya’da seçimlere girecek bir Erdoğan şubesi, ihtiyacımız olan en son şeydir” paylaşımında bulundu.
Daha birçok politikacı da benzer açıklamalarda bulundular.
NEDEN PARTİNİZDE YER VERMEDİNİZ?
İşte bu yaklaşımı anlamak mümkün değildir.
DAVA siyasi oluşumu ‘Erdoğan’ın partisi’ değildir.
Önümüzdeki dönemde partileşmeyi hedefleyen DAVA’nın öncüleri Türkiye kökenli, ama Almanyalı Alman vatandaşlarıdır.
Almanya özgürlükçü, demokratik bir hukuk devletidir.
Bu ülkede yaşayan herkes gibi göçmen kökenliler de Türkiye kökenliler de yasalarda öngörülen koşulları yerine getirerek parti kurma hakkına sahiptir.
Almanya’da son dönemlerde Sol Parti’yi terk edenler, ‘Birlik Sahra Wagenknecht-Sağduyu ve Adalet için - BSW’ partisini kurmuştur.
Federal Anayasa Koruma Teşkilatı eski Başkanı Hans-Georg Maassen, ‘Werteunion’ isimli derneği (Değerler Birliği) eylül ayında Brandenburg, Saksonya ve Thüringen’de yapılacak seçimler öncesi partiye dönüştüreceklerini şimdiden ilan etmiştir.
Hiç kimse bu oluşumları yüksek sesle eleştirmemiştir.
DAVA siyasi oluşumunu eleştiren Alman politikacılar, Almanya’ya ‘misafir işçi’’ göçü 1955 yılında başladığı ve göçmen kökenli insanlar çoktan ‘buralı’ oldukları halde, bu insanlara kendi partilerinde neden hak ettikleri şekilde yer vermediklerini sormalıdırlar kendilerine.
Yani önce iğneyi kendilerine batırmalılar, sonra da çuvaldızı başkalarına...