Güncelleme Tarihi:
ÜÇ büyük şirketin yöneticileri, yabancı düşmanlığı ve milliyetçilikteki artışa karşı uyarıda bulundu. Göç politikasının yeniden şekillendirilmesi tartışmalarında nitelikli iş gücü göçüne daha açık olunması gerektiğini savundu. Çağrı, 2024 Avrupa seçimleri için kurulan ve yaklaşık 40 büyük Alman şirketi ve kuruluşundan oluşan iş ittifakı olan “Değerlerden yanayız” girişiminin bir parçası olarak yapıldı.
KUTUPLAŞMAYA KARŞI UYARDI
Siemens CEO’su Roland Busch, açık bir toplumun önemine dikkat çekerek, siyasetteki kutuplaşmaya karşı uyardı. Göç meselesinin çok karmaşık olduğunu belirten Busch, “Merkez partileri birlikte hareket etmeli ve ortak bir çözüm bulmalı. Almanya’nın daha fazla iş gücüne ve nitelikli çalışana ihtiyacı var” dedi. Busch, özellikle göçmenlerin hızla iş gücüne entegre edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Dünyanın dört bir yanından gelen insanlar bizimle çalışıyor. Bunu çok değerli buluyoruz” ifadelerini kullandı. Busch, siyasi yelpazede kaymaların çeşitlilik, açıklık ve hoşgörü gibi değerlerin aşınmasına yol açabileceğini belirterek, “Yabancı düşmanı söylemlerin artması endişe verici. Federal Meclis seçimleri bir protesto seçimine dönüşmemeli” dedi. Busch, istikrarlı bir demokrasi olmadan ne refahın ne de büyümenin mümkün olmayacağını vurguladı.
‘BÜYÜME İÇİN EN İYİ BEYİNLERE İHTİYACIMIZ VAR’
Mercedes-Benz CEO’su Ola Kaellenius da nitelikli iş gücü eksikliğine dikkat çekerek, göç tartışmalarında farklı konuların birbirine karıştırıldığını söyledi. Källenius, “Yasa dışı göç ile nitelikli iş gücü kazanmak aynı şey değil. Büyüme için en iyi beyinlere ihtiyacımız var” dedi. Kaellenius, ekonomide ilerlemenin değerlerden ödün verilerek sağlanamayacağını vurguladı. Kaellenius, ekonomi politikası açısından, yaklaşan gümrük çatışmalarına karşı serbest ticaretten yana konuştu.
DAHA GÜÇLÜ BİR AVRUPA ÇAĞRISI
Deutsche Bank CEO’su Christian Sewing ise, daha güçlü bir Avrupa çağrısında bulundu. Sewing, Avrupa Birliği’nin 450 milyon nüfusuyla birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, sermaye ve ürünler için uyumlu bir iç pazarın oluşturulması gerektiğini söyledi. Şirket liderleri, bir sonraki federal hükümetten düşük kurumlar vergisi, daha ucuz enerji, altyapı ve eğitime yatırım ile daha az bürokrasi talep etti. Sewing, yeni AB Komisyonu döneminde reform fırsatlarının genişlediğini belirterek, bunun federal hükümet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. AB’de yeni düzenlemelere moratoryum getirilmesi ve mevcut düzenlemelerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.