Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir!

Güncelleme Tarihi:

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2022 16:57

Dünyada ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada gelen KOAH, Türkiye’de de en sık görülen akciğer hastalıkları arasında yer alıyor. Ülkemizde 40 yaş üstü nüfusta yaklaşık her 5 kişiden birinin KOAH hastası olduğu kabul edilse de, tanı alamayan vakalar düşünüldüğünde gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) üyesi hekimler; KOAH’ın genel özelliklerinden hastalığın seyrine, KOAH ile diğer hastalıkların arasındaki ilişkiden pulmoner rehabilitasyonun tedavideki yerine kadar önemli konularda bilgi verdi.

KOAH’IN SIKLIĞI ve GENEL ÖZELLİKLERİ

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir

Doç. Dr. Muzaffer Onur Turan
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı 

“KOAH, ülkemizde ve tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına rağmen kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalıktır. Ülkemizde 40 yaş üstü nüfusta yaklaşık her 5 kişiden birinde KOAH olduğu kabul edilse de doktora başvuru ve hastaların KOAH tanısı alma oranları çok daha düşüktür. Günümüzde dünyada 30 yaş üstü nüfusun yüzde 10’unu etkileyen bir hastalık olan KOAH, ölüm nedenleri arasında 3. sırada gelmektedir. 

Ancak toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanı ve tedavisini zorlaştırmaktadır. İlerleyici bir hastalık olmasına karşın önlenebilir ve tedavi edilebilir olması durumu KOAH tanısı konulmasının önemini artırmaktadır. 

KİMLERDE KOAH’TAN ŞÜPHELENELİM?

Sigara veya benzeri bir risk faktörüne maruz kalmış olup nefes darlığı, öksürük, balgam gibi solunumsal şikâyetleri olan kişilerde KOAH, ayrıcı tanılar içinde ön planda düşünülmelidir. Sigara dışında nargile, puro gibi tütün ürünlerinin kullanımı, zararlı toz, gaz ve hava kirliliği de akciğerlerde KOAH oluşumuna sebebiyet verebilir. 

Çocukluk çağında geçirilen hastalıklar, düşük sosyoekonomik düzey veya “biyomas” adı verilen odun, tezek benzeri yakıtların dumanına maruziyet de KOAH için diğer risk faktörleri arasında yer almaktadır.

KOAH’ta en sık görülen belirtilerin başında nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma yer almaktadır. Özellikle daha az efor ile gittikçe artan nefes darlığı, KOAH hastalığının ana belirtisi olabilir. Nefes darlığının fiziksel aktivitede azalmaya yol açmaya başlamasıyla birlikte bu şikayetinin giderek artması kişiyi eve bağımlı, daha az hareketli bir hale getirir. Öksürük ve balgamda artış olması, “alevlenme” adı verilen durumlar, özellikle enfeksiyona bağlı kötüleşmeyi temsil ediyor olabilir. İlerleyici bir hastalık olduğu için sürecin önüne geçilemezse iş gücü kaybı, sakatlık ve ölüm riski gittikçe artar. 

KOAH tanısı, basit bir şekilde kısa sürede gerçekleştirilebilecek bir test olan “solunum fonksiyon testi” ile konulabilmektedir. Teşhisi bu kadar kolay olan bu hastalıkta tanıya erken ulaşmak; hastalığa bağlı gelişebilecek sorunları ve ölüm oranını azaltacaktır. Bu nedenle; 40 yaş üstü, sigara içen veya içmiş (veya çevre / meslek nedeniyle tozlu ortamlarda maruz kalan) kişilerde başta efor ile gelişen nefes darlığı, öksürük ya da balgam yakınmalarından birinin olması KOAH varlığının habercisi olabilir. Bu tanımlamaya uyan kişilerin en yakın göğüs hastalıkları hekimine başvurması ve KOAH varlığı açısından araştırılması gerekmektedir.” 

KOAH HASTASI OLARAK BENİ NELER BEKLİYOR?

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir

Doç. Dr. Burcu Arpınar Yiğitbaş
Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi 

“Öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı şikayetleri ile gittiğiniz doktorunuzda solunum fonksiyon testi yaptırdınız ve KOAH tanısı aldınız. Bundan sonra sizi bekleyenler neler, gelin bir göz atalım.

KOAH tedavisindeki amaç; alevlenme sayısını azaltmak ve hastalığınızın ilerlemesini önlemektir. Bu hedefe ulaşmak için farmakolojik olan ve olmayan tedaviler ve öneriler mevcuttur.

KOAH ilerleyici, havayolu ile akciğerin dokusunu (bronşlar ve alveoller) etkileyen bir hastalıktır. Başta sigara olmak üzere diğer zararlı gazlara karşı akciğerlerimizde başlayan harabiyetin etkileri bütün vücudumuzda hissedilebilir. Göğüs hastalıkları uzmanı tarafından konulan KOAH tanısı tedaviler ya da önlemler ile geri dönebilen bir durum değildir, tüm hayatınızı etkileyebilecek bir süreçtir. Bu nedenle tanı konduğu andan itibaren gerekli önlemler alınmalıdır. KOAH hastalığını tanımak için doktorunuzdan bilgi alabilir, KOAH Hastaları Derneği internet sayfası www.koahhastalaridernegi.org adresini ziyaret edebilirsiniz. KOAH hastalığı konusunda bilginiz artıp hastalığı daha iyi anladıkça tedaviye uyumunuz ve acil durumlara hakimiyetiniz artacak, güveniniz gelişecektir.

Sigaranın bırakılması

KOAH’ta ilk yapılacak tedavi seçeneği sigaranın bırakılmasıdır. Bu konuda desteğe ihtiyaç duyduğunuzda göğüs hastalıkları hekiminiz, sigara bırakma poliklinikleri ve Sağlık Bakanlığı Sigara Bıraktırma Hattı ‘171’ sizlere yardımcı olmaktadır.

Düzenli egzersiz

KOAH’ta düzenli egzersizin hastaneye yatma oranlarını azalttığı görülmüştür. Egzersiz nefes alma kapasitenizi artırır. Solunum kas egzersizleri, yürüyüş ve yüzme en fazla önerilen egzersizlerdir.  

 Cihazlara uyumun önemi

Hekiminizin düzenlediği nefes açıcı ilaçların son dönemlerde giderek artan çeşitte cihazlarla verilmesi kafa karışıklığı yaratabilmektedir. Hekiminizden cihazın kullanımını ayrıntılı şekilde öğrenmenizi, gerekirse her kontrolde tekrar etmenizi öneriyoruz. En iyi cihaz ve ilaç hastanın kullanabildiği, alışabildiği cihazdır. Hastanın uyum sağlayamadığı durumlarda tedavide aksamalar yaşanacaktır.

 İdeal kilonun korunması

KOAH hastalarının nefes alma işi daha fazla enerji gerektirmektedir, bu nedenle ideal ağırlık korunmalıdır. Beslenme düzeninin yaklaşık yarıya yakını yağ olmalıdır. Nişastalı, unlu ve şekerli yiyecekler ise karbondioksit üretimini artırdığından akciğerlerin kanı karbondioksitten temizleme işini artıracak, nefes darlığı artacaktır. Bu nedenle bu yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. İdeal kilo dengenizi korumakta zorlanıyorsanız diyetisyen önerisi almanız uzun vadede sizin için avantajlı olacaktır.

 Solunum yolu enfeksiyonlarından korunma

Hastalıklardan korunmak da KOAH tedavisinin önemli bir bileşenidir. Bu konuda kalabalık ortamlardan uzak durmak, gereken durumlarda maske takmak, çok fazla ziyaretçi kabul etmemek, üst solunum yolu infeksiyonu geçiren kişilerle yakın teması azaltmak, grip, zatürre ve COVID aşılarını olmak önerilmektedir.

Eğer nefes darlığınız günlük aktivitelerinizi engeller duruma gelmiş ve hastalığınız ilerlemiş ise hekiminiz oksijen tedavisi açısından sizi değerlendirerek nefes ve öksürme tekniklerini öğrenmeniz, nefes darlığınızın azaltılması, solunum kaslarınızın geliştirilmesi için pulmoner (solunum) rehabilitasyon önerebilir.”

 KOAH’A EŞLİK EDEN EK HASTALIKLAR

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir

Doç. Dr. Nalan Ogan
Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı 

“KOAH, öncelikle akciğerleri etkilemekle beraber kronik sistemik etkilenim nedeniyle çok bileşenli bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. KOAH hastalarının yarısında birden fazla ek hastalık (komorbidite) bulunmaktadır. 

Kalp damar hastalıkları, metabolik hastalıklar, psikolojik bozukluklar, yutma ve sindirim bozuklukları, kansızlık, kanser ve uyku bozuklukları KOAH’a en sık eşlik eden hastalıklar arasında yer almakta ve KOAH’ın her evresinde bulunabilmektedir. KOAH ile bu hastalıklar arasındaki ilişki tam anlaşılamamakla beraber yaşlanma, genetik yatkınlık, sigara, hareketsizlik potansiyel risk faktörleri arasındadır. 

KOAH VE KALP DAMAR HASTALIKLARI

Tansiyon yüksekliği (hipertansiyon), kalp/kalp dışı atardamar hastalıkları (koroner/periferik arter hastalıkları), beyin damar hastalığı (serebrovasküler hastalık), ritim bozukluğu (aritmi), kalp yetmezliği, KOAH’lı bireylerde daha sık saptanır. Bunlar içinde hipertansiyon, KOAH’ta en sık görülen ek hastalık olarak tanımlanmıştır. KOAH atakları ölüm riskini artırmaktadır.

 KOAH VE METABOLİK HASTALIKLAR

KOAH, metabolik hastalıklardan diyabet (şeker hastalığı), kemik erimesi (osteoporoz), şişmanlık (obezite), aşırı kilo kaybı (kaşeksi), yetersiz beslenme (malnütrisyon) ve solunum yolu enfeksiyonlarına (zatürre dahil) yatkınlık yaratır. KOAH tanısı alanlarda hızlanmış kemik kaybı sık görülmektedir. Osteoporoz riski, ileri yaş, ileri hastalık evresi, hareketsizlik, sigara, kötü beslenme, kansızlık, kortizon kullanımı ile artar. Üstelik bu hastalarda kırılma riski de yüksektir. KOAH’ta kilo kaybının nedenleri arasında enerji alımının azalması veya artan enerji tüketimi yer alabilir, bu durum kişinin nefes darlığının artmasına, kas zayıflığına ve çabuk yorulmaya neden olur.

 KOAH VE AKCİĞER KANSERİ

KOAH ve akciğer kanseri; sigara, bazı genetik özellikler, çevresel ve mesleksel maruziyet gibi ortak risk faktörlerini barındıran iki hastalıktır. En az 30 paket/yıl sigara kullanmış, 55 yaşından büyük, düşük vücut kitlesi olan, ailesinde akciğer kanseri öyküsü bulunan hastalar riskli gruptadır. KOAH’ta olduğu gibi kanser gelişimini önlemek için de en iyi korunma yolu sigaranın bırakılmasıdır.”

KOAH ve PULMONER REHABİLİTASYON

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir

Prof. Dr. Gazi Gülbaş
Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı 

“KOAH hastalarının nefes darlığı ilerledikçe yaşam kaliteleri olumsuz etkilenmekte, günlük aktiviteleri kısıtlanmakta ve kişiler sosyal yaşamdan kendilerini izole etmektedir. Bu durum hastanın günlük aktivitelerinin daha da kısıtlanmasına, tedaviye olan inancının zayıflamasına ve depresyona yol açar. 

KOAH’ta giderek artan nefes darlığını önlemek için kullanılan nefes açıcı ilaçlar dışında bazı ilaç dışı tedavi seçenekleri de mevcuttur. Pulmoner (solunum) rehabilitasyon KOAH hastalığının ilaç dışı en önemli tedavi seçeneğidir. Pulmoner (solunum) rehabilitasyonla kronik solunum sıkıntısı olan hastaların fiziksel, ruhsal durumlarının düzeltilmesi ve iyileştirici kalıcı davranışlar kazanmaları hedeflemektedir. Son elli yıl içerisinde rehabilitasyonun önemi daha çok anlaşılmış, faydası gösterilmiştir. Böylece sağlık kurumlarında pulmoner rehabilitasyon üniteleri kurularak kronik solunum sıkıntısı nedeniyle günlük yaşam aktivitelerini yapmakta zorlanan hastalara tedavi verilmektedir. Bu hastaların en büyük kısmını KOAH’lı hastalar oluşturmaktadır. Laboratuvar testleriyle bu hastaların egzersiz kapasiteleri, yandaş hastalıkları, beslenmeleri ve ruhsal durumları detaylı bir şekilde değerlendirilir. 

Hastaya özel olarak uygulanan ‘pulmoner (solunum) rehabilitasyon’ programı; kişinin KOAH hastalığı, tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerini içeren eğitim, beslenme ve psikososyal destek bölümlerinden oluşur. Pulmoner (solunum) rehabilitasyon; hastanın ihtiyacına, nefes darlığının düzeyine göre 6 ila 12 hafta sürer ve haftada 2 ila 5 gün uygulanır. Pulmoner rehabilitasyon programı ile günlük yaşam aktivitelerindeki kısıtlılığın azaltılması, fonksiyonel kapasitenin mümkün olan en yüksek seviyeye çıkartılarak KOAH hastasının kendine yeter hale getirilmesi ve bağımsızlaştırılması sağlanabilir. Program sonrası evde yapılması önerilen egzersiz programının uygulanması, hastaların mümkün olduğunca aktif yaşam sürmesi, tıbbi tedavilerin doğru şekilde uygulanması, beslenme önerilerine uyulması büyük önem taşımaktadır.  

Özellikle KOAH’lı hastalarda pulmoner rehabilitasyonun faydaları ve tedavi maliyetini azalttığı kanıtlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde dahi bu tedavi yönteminden faydalanan hasta sayısı son derece sınırlıdır. Kanada’da KOAH hastalarının sadece binde 4’ü pulmoner rehabilitasyon tedavisinden yararlanabilmiştir. Ülkemizde de pulmoner rehabilitasyon ünitesi ve nitelikli personel sayısı oldukça azdır. Bu ünitelerin ülke genelinde sayısının artırılması son derece önemlidir.” 

TÜSAD HAKKINDA

Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 5 bine yakın üyesi ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 52 yıllık geçmişinde 44 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.

Erken tanı ile “KOAH” hastalığının ilerlemesi önlenebilir

Bu dosya Sağlık Adası Medya tarafından hazırlanmıştır.
Web: www.saglikadasi.com



İlandır

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!