Yüksek gerilim

GALATASARAY için lig macerasının kalan kısmında ‘Kolay duran’ nadir maçlardandı.

Haberin Devamı

Şampiyonlar Ligi’nde yaşanan kalp ve hayal kırıklığına kendince ilaç olabilecek türden, ‘Avrupa dönüşü riski’ gibi handikaplar içerse de rahat geçileceği öngörülen engellerdendi Mersin İdmanyurdu karşılaşması.
Tipik ‘Çalışmadığı yerden gelerek” başladı maç sarı kırmızılılar için. Erken gelen gol, yüksek gerilimi de tetikledi bir bakıma.

Kontrol kayıp

DAĞINIK oynayan Galatasaray, hakemin bence gayet yerinde kararıyla 10 kişi kaldıktan sonra saha kenarı kontrolünü kademeli olarak kaybetti. Fatih Terim-Hasan Şaş-Ümit Davala Üçlüsü’nün kendi açılarından haklı da olsa çektikleri isyan bayrağı lideri ligin kalan kısmında zorda bıracaktır; “Değer mi?” diye sormak da şarttır.
Maçın kalan kısmında, malumunuz, Ordu maçına paralel gelişti yine senaryo...

Haberin Devamı

Tek olumlu nokta...

Hocaları tribüne yollanan takım, bu vaziyetten ürettiği enerjiyle oyunu rakip sahaya yıktı, ilk 45 dakikada yapamadığı her numarayı sergiledi ve maçı kazandı. Drogba’nın inadı sahada futbol adına, sevdiğimiz oyun adına belki de tek olumlu manzaraydı ikinci devre.

Aslan’a yakışmıyor

Maça iyi hazırlanamamanın bedeli kulübeyi sinir krizi eşliğinde boşaltmaksa, Galatasaray’ın uzun süredir görmediği türde disiplin cezalarının kapısını aralamaksa; kazanç/kayıp hanesini bir daha değerlendirmek gerekir.
Ligin boyu kısalmışken elde edilen her 3 puan değerlidir; burada fikir ayrılığı yok, fakat içimi acıtsa da söylemeliyim, bu hırçınlık G.Saray’a hiç yakışmıyor. Muslera ve Drogba olgunluğuna sığınmakta fayda var diyeyim, anlayan anlar…

Yazarın Tüm Yazıları