Yeter!Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

HABİTAT müteahhitlerinin hiç suçu yok mu?

Büyükşehir Belediyesi'nin eski Genel Sekreteri Tuğrul Erkin, sel baskınının nedenlerinin tartışılması gerektiğini söylüyor:

‘‘İlk önce bir proje içinde bu derelerin ıslah edilmesi lazım. Ancak, asfalt yapacağım diye derelerin kapatılması da en büyük yanlış... Bakıyorsunuz, dereler caddelerin üzerinden akıyor. Bizim dönemimizde, hepsinin deniz bağlantıları vardı. HABITAT toplantısı nedeniyle kaldırım furyası yaşadık. Kaldırımlar yapıldı, ama kanallara bağlantıları yapılmadı. İstanbul'da sahil yollarının gölcük haline dönüşmesi dünyanın hiçbir yerinde yoktur.’’

Bedrettin Dalan döneminin APK Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı'nda görev yapan yüksek mühendis Aytaç Eruz, Hürriyet'te ‘otomobili yutan yol’ haberinin nedenini anlatıyor:

‘‘Kanalizasyon ve yağmur suları kanallarını baca ile bağlanır. Biz bunu Dalan döneminde ciddi şekilde kontrol ediyorduk. Aslında buradaki olay şudur: Bacaların teknik şartnameye göre yapılmadığı, alt tabakaların betonlanmadığı anlaşılmıştır. Bunun sonucunda da, basınçla gelen su alttaki toprak tabakayı sürükleyip büyük bir sahayı boşaltmıştır. Boşalan saha da böyle bir ağırlık karşısında çökmüştür. Fotoğrafın yarattığı tablo, müteahhitlerin hatasıdır. Kontrol edilmemesidir.’’

Demek ki, daha birçok baca çökecektir. Belediyeler, bu müteahhitlerden hesap sormayacak mı?

ÖSYM'nin haksızlığı

ÖSYM'nin 1998 ÖSYS'den itibaren uygulamaya koyacağı Ortaöğretim Başarı Puanı Katsayıları, üniversite adayları arasında -hem okuluna, hem de mezuniyet yılına göre- 40 puana kadar varan haksızlığa ve adaletsizliğe neden olmaktadır. Bu uygulamayla; Anayasa'da zikredilen eğitimde fırsat eşitliğini, evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'nde yer alan eğitim alma hakkı ilkesi ve tüm evrensel hukuk kuralları ihlal edilmektedir.

Hukuk dışı, Anayasa'ya ve insan haklarına aykırı bu uygulamanın iptal edilmesi için Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı, YÖK Başkanı, ÖSYM Başkanı, parti genel başkanlarından ilgi ve desteklerini esirgememelerini istiyoruz. Cengiz ÖZKAYA-İSTANBUL

DHMİ'ye kıymayın!

Sayın Necdet Menzir... Size Türkiye'nin en fazla gelir getiren KİT'i olan -1996'da 11 trilyon 943 milyar- Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'ne kimi getireceksiniz diye sorabilir miyiz?

ODTÜ'nin bilimsel tespitine göre kurumun menfaatlerinen ziyade, ihaleye giren bazı şirketlerin menfaatlerini öncelikle düşünmesiyle ün salmış, Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminali ihalesinin iptalinde de, yeniden ihaleye çıkarılmasında da aktif rol oynamış biri mi?

DHMİ müfettişlerinin dahi kurumu bilinçli olarak zarara soktuğunu tespit edip, konuyu Ulaştırma Bakanlığı'na, oradan da Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerine ileterek cezalandırılmasını istedikleri biri mi?

Başbakanlık Teftiş Kurulu raporundaki şu bölümleri okumuşsunuzdur:

‘‘...Bu itibarla verilen sermayeyi ve sağlanan diğer kaynakları kullanmak ve değerlendirmek hususunda gereken gayret ve basireti göstermeyen, Antalya Havalimanı Yeni Dışhatlar Terminali Binası ve işletmesi ihale değerlendirme kriterini iç zarflar açıldıktan yaklaşık 3.5 ay sonra değiştiren ve ODTÜ Raporu'na göre 27 milyon 523 bin dolar kurum kaybına neden olan mezkur kararı alan DHMİ Yönetim Kurulu'ndaki kişilerin söz konusu fiil ve davranışlarının Ankara C. Savcılığı'nca TCK'nin ‘görevi kötüye kullanma' fiilini düzenleyen hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği...’’

Burada açıkca ve alenen ağır bir şekilde suçlanan, şu anda DHMİ'nin üst düzey yetkilisi olan bir bürokratı mı DHMİ Genel Müdürü yapacaksınız. Eğer bu kişiyi göreve getirirseniz, bunun ‘yalı çetesi'ne yakın bir kişi olduğunu, uçaklara ‘temsilcilik' hizmetleri sunan bir şirketle yakın ilişkisi bulunduğunu öğrendiğinizde çok pişman olacaksınız sayın Menzir...

Kaçak mazottan 150 trilyon götürüldü

Irak, İran ve Suriye'den çeşitli yollarla getirilen ucuz ve kalitesiz akaryakıtın miktarı son 4-5 aydır büyük miktara ulaştı. Türkiye'nin her yerinde 70-75 bin liraya satılıyor.

Ben Shell bayii olarak 27 yıldır benzin istasyonu işletmekteyim. Bizim rafineriden mal alışımız yaklaşık 88 bin lira civarında olup brüt olarak bütün masraflar dahil olmak üzere satışımız 98 bin liradır. Öbür yanda, 70-75 bin lira arası motorin satışı yapan ve kalitesiz motorini rafineri malı gibi resmi fiyattan satan istasyonlar ile rekabet şansımız bulunmuyor.

Devletin bu işten kaybının 150 trilyon civarında olduğu söyleniyor. Bu durumda, ya kaçak mal girişi önlensin, ya da devlet bu motorinleri alarak kalite kontrolü yaptırsın ve rafineri fiyatıyla satsın.

MESAJ PANOSU

ŞİŞLİ Belediyesi'nden açıklama: ‘‘Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk, Şişli Belediye Meclisi'nin 15.10.1997 tarihli oturumunda, geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi'nde Yalçın Bayer'in imzasıyla yayınlanan ‘Belediye ile ilgili iddiaları' araştırmak üzere Meclis Başkanlığı'na, bir araştırma komisyonu kurulması önergesi verdi.’’ Haydi hayırlısı!

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Belediye başkanları, yurtdışından durmadan ‘kardeş kent' bulup, sık sık ziyaretlerine giderek parlak görüşmeler yapıyorlar. Ama, ‘kardeş' oldukları uygar kentlerde belediyelerin altyapıya verdiği önemden bile ders almıyorlar.’’

(Mimar Oktay Ekinci)

Yazarın Tüm Yazıları