Selanik ile İdlib bir olamaz

Metin Edirneli’nin yazdığı, dün ilk bölümünü yayınladığımız ‘Rumeli insanı rencide edilemez’ başlıklı yazımızın büyük ilgi gördüğünü iletiyor ve ikinci bölümünü sunuyoruz.

Haberin Devamı

“Ve bir soru... Selanikli Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmamış olsaydı, Sevr haritasına göre kaç milyon Türk, senin gibilerinin lütfuna ihtiyaç duyacaktı? Emperyalizmin maşasısınız.

Eğer bugün, hâlâ bu kadar büyük ve güzel bir coğrafyada yaşıyorsak bunun nedeni, Rumeli’de, Kırım’da, Kafkasya’da askeriyle, siviliyle düşmana karşı verilen, yüz binlercesinin yaşamına mal olan kanlı savaşlardır. Bazen bunun nedeni, Rodop Hükümeti (1878-1885) örneğinde olduğu üzere Bab-ı Ali’ye rağmen Osmanlı Devleti’nin bir parçası olarak kalma; 1913’te kurulan Batı Trakya Cumhuriyeti örneğinde de olduğu üzere o da olmazsa gerekirse bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürme mücadelesidir. Ortadoğu’da; Irak’ta, Suriye’de, Arabistan’da vb. coğrafyalarda yaşanan ise İngiltere ile işbirliği yaparak Osmanlı’dan kurtulma ve onun varlığına son verme mücadelesidir. Anlayana...

Haberin Devamı

Bulgaristan’da 1984-89 yılları arasında korkunç baskılara, işkencelere ve öldürmelere rağmen, olanaklar buna elverdiğinden, sivil itaatsizlik, direniş; Bosna-Hersek’te ise silahlı mücadele vardır. Kısaca Rumeli’de, Kırım’da, Kafkasya’da yaşanan savaştan kaçış değil, mücadele, direniş, savaşarak geri çekilme yani ricattır. İdlib’de ise olay savaştan kaçıştır. Evet, savaştan da kaçılır. Bu da bir tercihtir. Ancak insani acıyı bir kenara bırakırsak; siyasi, kültürel ve tarihi süreçler bakımından İdlibli ile Selanikliyi aynı kefeye koymak, Rumelilileri küçümsemeye ve ötekileştirmeye çalışmak, en hafif deyimiyle saçmalamak ve Rumeli’de son 3 asırdır Türklerin verdiği direnişi, mücadeleyi ve Türk ulusunu küçümsemektir. Derdiniz, amacınız ne?

ANADOLUCULUK, RUMELİCİLİK OLMAZ

Yeni Akit’in asıl derdi belki de bu değil. Belki de asıl derdi Selanik-Mustafa Kemal Atatürk-Laiklik ile Selanik-Mustafa Kemal Atatürk-Türkçülük denklemi üzerinden hareketle, insanlarımızın saf dini duygularını istismar ederek ortaya Anadoluculuk, Rumelicilik ayrımı çıkararak siyasi iktidarı elinde tutma çabasıdır. Nafile uğraş. Çünkü asıl mücadele çağdaş olanlarla olmayanlar, ülkesini sevenlerle sevmeyenler, demokrasiden yana olanlarla olmayanlar arasında. 

Haberin Devamı

Sonuç olarak biz, Osmanlı Devleti’ni kurarken, 800 akıncı ile 70 bin kişilik düşman ordusunu Çirmen Savaşı’nda yenerken, İstanbul’un fethinde, Kosova ve Mohaç’ta, Kırım’da, Kafkasya’da Şeyh Şamil’in önderliğindeki efsane direnişte, Çanakkale Savaşları’nda, Türk Kurtuluş Savaşı’nda ve Kıbrıs Barış Harekatı’nda biz, birlikte Türkiye’ydik. Ne değişti de ülkede kamplaşmaya yol açacak adımları atıyorsunuz? Derdiniz ne pahasına olursa olsun güç ve iktidarı ve dolayısıyla rantı elde tutma çabası mı?

‘İt ürür kervan yürür’müş. Türk ulusu, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Kürt’ü, Zaza’sı, Arnavut’u, Pomak’ı, Gürcü’sü ve daha nicesi ile sizin gibilere rağmen bundan sonra da birlikte Türkiye olmaya devam edecek. Yazılanlar, bir bilgisizlik ve aymazlık örneği değilse gaflet ve delalet ve hatta hıyanetten başka nedir?”

Haberin Devamı

SWİSS VE YEŞİLKÖY HESABI OLDU MU?

İBB’nin kaynak yetersizliğini hesap ederek nisan ayında “Oteli satmayıp da ne yapacak?” demiştik. Konu kısaca, İBB mülkiyetinde olan, halihazırda içinde 2032’ye kadar kiracısı bulunan bir otelin (Swiss Otel) satılması için Ekrem İmamoğlu’na yetki verilmesiydi. İlk satışta gerekli rekabet ortamı oluşmadığı için mahkeme kamu yararına satışı iptal etmişti. Yazımız üzerine tartışma tüm parti gruplarına sıçradı. AKP grup üyeleri satışa karşı çıktı ancak tartışma sonucunda olumlu bir görüş çıkmadı, kamu yararının yanında duracağız, denildi. Bu arada daha ilginç bir gelişme oldu, İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, satıştan yana gözüktü ancak üyelerin çoğunluğu karşı çıktı. Satışa ikna edilenlerle ilgili ‘mide bulandırıcı’ şeyler söyleniyor. Her an bir şeyler patlayabilir! İmamoğlu istediği için CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı satıştan yana, ancak grupta karşıtlar nedeniyle sert tartışmalar yaşanıyor. Canan Kaftancıoğlu yine İmamoğlu ve meclis üyeleri ile yaptığı toplantıda, “İlk satışa CHP Meclis üyeleri rekabet koşulları oluşmadığı için dava açtı (eski üyeler; Serdar Bayraktar ve Hakkı Sağlam) ve satışı mahkeme iptal etti. Siyasi açıdan CHP’li eski meclis üyelerinin dava açıp iptal ettirdiği bir satış kararı ortada iken yine CHP’li bir belediye başkanı (İmamoğlu) tarafından satışın yapılması halka açıklanamaz” diye satışa karşı olduğunu açıklamıştı. Muhtemelen satış kararı bugün İBB Meclisi’ne gelecek. Bakalım CHP İl Başkanı ve karşı meclis üyeleri duruşlarını koruyabilecek mi? Yoksa AKP’liler şaşırtıcı bir kararla sürpriz yapacaklar mı? Bir parti olarak, bir yandan Atatürk Havalimanı önünde eylem yapacaksın, bir yandan da İBB’nin mülkiyetindeki oteli satmaya kalkacaksın! Ne dersiniz?

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“NATO özgürlükçü değil, darbecidir...” Doğan ÖZGÜDEN

BİLİYOR MUSUNUZ?

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün “12 Mayıs’ta A.Ü. SBF’de düzenlenen ‘İnek Bayramı’nda yaşanan ve Rektörlük tarafından üniversitenin ilkeleri ile bağdaşmadığı iddia edilen ‘olayları’ açıklar mısınız? Söz konusu ‘olaylarda’ hangi suç unsurlarının oluştuğunu düşünülmektedir?” sorusunu yönelttiğini...

EĞİTİM-İş’in, öğretmenleri kategorize eden Anayasa’ya aykırı yönetmeliğin iptali için Danıştay’a dava açacaklarını duyurduğunu...

ATİLLA Dorsay’ın Gaziantep Kitap Fuarı’nda, önümüzdeki cumartesi ve pazar günleri öğleden sonra iki söyleşi yapıp kitaplarını imzalayacağını...

Haberin Devamı

MESAJ PANOSU

DAHA İyi Yargı Derneği bugün 14.00’te İstanbul’da, Beylikdüzü OSB Rapsodi Çorap Fabrikası toplantı salonunda ‘A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu’nu iş ve hukuk dünyasına anlatacak.

TMMOB Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut buğdayın üreticiye 11 liraya mal olduğunu, bunun fiyatının maliyet enflasyonuna karşı en az 8 lira olması gerektiğini belirtti.

Yazarın Tüm Yazıları