Paylaş
Hep söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz: Bu seçimin kaybedeni var (AK Parti) lakin kazananı yok. CHP, önceki seçime göre oy kaybetse de büyük çoğunlukla belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyelerine almıştır. Bu durum CHP oylarıyla elde edilmiş değildir; emanet oylardır.
Peki AK Parti kime yenilmiştir derseniz, AK Partili seçmen sandığa gitmeyerek, partisinin yenilmesine sebep olmuştur. Diğer bir ifadeyle AK Parti kendi ayağına sıkmıştır.
Bu arada CHP de 2019’a kıyasla oylarında düşme olmasına rağmen seçimde birinci parti olmuştur.
İstanbul’da CHP’nin oyları 2019’a kıyasla 300 bin oy az olmasına rağmen, ipi göğüsleyen parti olmuştur.
Adana’da da CHP’nin oyları 2019’ kıyasla 50 bin oy düşük olmuş ama yine CHP kazanmıştır.
Bunun gibi; İzmir’de 300 bin, Eskişehir’de 10 bin, Antalya’da 8 bin, Aydın’da 24 bin daha az oy almasına rağmen CHP, bu şehirlerde belediye başkanı çıkarmıştır.
Ayrıca AK Parti’nin MHP’li ile olan ittifakında da seçim kurmay zekâsı hatası yapılmış ve birçok kentte iki müttefik birbirlerini yemiş ve böylece belediye başkanlıklarını rakip partilere kaptırmışlardır.
Seçimlerin tek anlaşılamayan noktası ise, seçim gününe bir hafta kalıncaya kadar tüm anketler, AK Parti ile CHP’li adayları baş başa gösteriyordu. Ne olduysa son bir haftada oldu.
Peki; ne olacağını en sağlıklı anketleri günlük yaptırıp her an takip eden Sayın Erdoğan olacakları bilmiyor muydu?
- Biliyorduysa neden önlemini alıp, İstanbul mitinginde, özellikle küskün emeklilere müjdesini vermedi?
Zira emekliler, İstanbul mitinginde bu müjdeyi dört gözle beklediler, verilmeyince de hışımla miting meydanını terk ettiler.
Seçimi değil, halkını düşünen Erdoğan, ekonomik programdan taviz vermedi; tabir caizse halkının mutluluğu için baldıran zehrini içmeyi tercih etti.
AK Partili seçmeni küstüren diğer bir husus da çarşı-pazardaki yangındır.
Burada ürünlerdeki fahiş fiyat karmaşasına ve bu fiyatlamaların yeterince denetlenemediğine dair bir parantez açmak durumundayız.
Ramazan öncesinde televizyon ekranlarına çıkan Tarım Bakanı aynen şunları söyledi: “Ülkemizin bitkisel ve hayvansal üretimi yeterli düzeydedir. Arz ve talep ihtiyacı yoktur. Yalnız, ürünlerin maliyetleriyle izah edilemeyecek bir artış söz konusudur. Fiyatlar manipüle edilmektedir.
Ticaret Bakanlığımızla ortak bir çalışma yürüterek bunun da önüne geçeceğiz.”
Bitkisel ve hayvansal ürünlerdeki fahiş fiyat artışları durdurulabildi mi?
Mübarek ramazanda vatandaş etin kilosunu kaç liradan satın alabildi?
Cevabı seçim sandığındadır!
Paylaş