Menemen’in anlamı

EĞİTİM-İş Genel Başkanı Mehmet Balık yazıyor:

Haberin Devamı

23 Aralık 1930’da Menemen’de bir grup yobazın başlattığı ve Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi katletmesiyle sonuçlanan acı olay, laik ve demokratik Cumhuriyet’in varlığına yönelen başarısız girişimlerden biri olarak tarihteki yerini almıştır.

 

Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine inanmış Mustafa Fehmi Kubilay, bağlı olduğu değerler adına canını hiçe saymış, Cumhuriyet’in korunması uğruna ulusumuzun hiçbir özveriden kaçınmayacağının göstergesi olmuştur. Kubilay, ulu önderimiz Atatürk’ün belirttiği gibi ‘Cumhuriyet’in hayatiyetini tazeleyen ve kuvvetlendiren’ bir simge olarak ulusumuzun gönlünde ‘devrim şehidi’ olarak ölümsüzleşmiştir.

 

Haberin Devamı

Her öğretmen bir Kubilay olmalıdır. Bütün eğitim-bilim çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalı, Türkiye Cumhuriyeti’nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir. Cumhuriyet’in kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler, ulusumuzun duyarlılığı ve sağduyusu sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Kuşkusuz Türk ulusu yüce Atatürk’ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, Cumhuriyetimize, ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir.

 

ANAYASA KOMİSYONU’NDA CHP’Lİ AYTUN ÇIRAY UYARDI: BUNDAN GERİ DÖNÜN

 

CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray Anayasa Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Anayasa tasarısının tartışılmadan Meclis’e getirilmesini ağır şekilde eleştirdi “Barolar Birliği Başkanı’nın olmadığı, yüksek yargıdan kimsenin olmadığı yerde anayasa tartışıyoruz biz. Ayıptır, günahtır, vebaldir ya...” dedi.

 

Rejim değişikliği için ne hâl var, ne oldu? Bu bir rejim değişikliğidir, bu bir tek adam devletidir, adını koyuyorsunuz. Atatürk ve arkadaşları gibi bir zafer mi kazandınız? Rusya’daki gibi bir devrim mi oldu? Başarılmış bir darbe mi var? Soruyorum size. Şimdi bütün bunlar yoksa o zaman anayasal kurumları göreve davet ediyorum. Bu Anayasa’yı koruyun kardeşim, Anayasa’ya tağyir, tebdil ve ilgiyi teşebbüs vardır.”

 

Haberin Devamı

‘Doldur-boşaltla terörle mücadele olmaz” diyen Çıray şöyle konuştu: “Önce terörün önünü açıp, terörü birtakım ‘çözüm’, ‘açılım’ falan filan deyip oralara-buralara yerleştirip, sonra milletin milli meselesi olmayan ‘Başka ülkelere rejim getireceğim, oraları tanzim edeceğim’ diyerek birtakım işlere girerseniz bu milletin evlatları orada şehit olur. Sizi uyarıyorum, eğer bir yanlışınız varsa kendinizi gözden geçirin, değerlendirin, bundan geri dönün.”

 

- “Tek devlet, tek bayrak, tek millet.” Güzel. Yeniden, yeniden, yeniden sunuyorsunuz bunu.

 

Bu millet bu topraklarda yüzyıllardır tek bayrak, tek millet, tek devlet yaşıyor. Ayrıca, bu milletin bir de adı vardır. Uzun zamandır söylenmiyor ama bu millet Atatürk’ün söylediği gibi Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti milleti falan değil; bu ırka dayalı bir tanım da değil, bu bir milleti tek şemsiye altında toplayacak en üstteki kavram, kapsayıcı kavram.”

 

Haberin Devamı

Çıray, 2011’de Meclis’teki konuşmasında Suriye için şöyle konuştuğunu hatırlattı:

 

- Bakın, gelin bu Suriye işine bulaşmayın. Bu Suriye bizim milli meselemiz değildir. Başkalarının rejimini tanzim etmek Türkiye Cumhuriyeti devletinin işi değildir. Irak yanımızda işgal oldu, 1 milyon Müslüman katledildi, kimsenin sesi çıkmadı. Suudi Arabistan’da ne rejimi olduğu belirsiz, oraya kimsenin sesi çıkmıyor. Katar her gün burada, biz her gün Katar’dayız. Sanki demokrasi varmış gibi biz Suriye’ye demokrasi getirmeye kalktık.”

 

- Musul, Musul dedik ortada yokuz. Bunlardan seviniyor muyuz?

 

- Sayın Cumhurbaşkanı ve Bahçeli diyor ki; ‘Defakto bir durum oluştu, bu defakto duruma şimdi uydurun bakalım Anayasa’yı.’ Nedir bu defakto durum onu bilen yok. Defakto durumun ne olduğunu ben size söyleyeyim mi? Defakto durum; “Anayasa’nın dışına çıktın, o Anayasa’yı değiştirin, bana uydurun ve aynı zamanda bir dönemi beyazlayın, aklayın.” Bu bir dönemi temiz deftere çekme anayasasıdır aynı zamanda. Ben, doğrusu Sayın Bahçeli’nin bu işe neden soyunduğunu hâlâ... ‘Beka’ymış...

 

Haberin Devamı

CHP milletvekili Çıray, “Anayasa’dan ne medet umuyorsunuz? Bu anayasa “Basın hürdür, kısıtlanamaz.” demiyor mu? Peki, basın hür mü?” diye sordu.

 

TUS-DUS SINAVLARI ÜÇ AYDIR NEDEN AÇIKLANMAZ

 

ÖSYM Başkanı’na soruluyor: Tıpta Uzmanlık Sınavı ile bilinen TUS, diş hekimliği için de DUS sınavlarının sonuçları neden açıklanmıyor?

 

25 Eylül’de yapılan sınavın sonuçları 13 Ekim’de açıklanacaktı; 16 Aralık’a bırakıldı ancak bu kez yanlış açıklandığı öne sürüldü.

 

12.600 tıpçı, 2 bin de diş hekiminin ve bunların yakınlarının ne durumda olduklarını hiç düşünüyor musunuz?

 

Bu kadar beceriksizlik olur mu? Mezunlar puanlarını öğrenemiyor, herkes endişe içinde.

 

Bu kadar beceriksizlik olamaz.

 

Haberin Devamı

Söyleyin, bu işin arkasında ne var?

 

FETÖ VE KOSOVA MARİFETLERİ

 

AVRASYABİR Vakfı’nda (ASAM) bir konferans veren eski Prizren Belediyesi Başkan Yardımcısı Orhan Lopar, kendilerinin cemaatin bu yeni yüzüyle 2007 yılında tanıştıklarını ve Kosova’da Tabur Komutanı Partigöç ve adı Türkkan olan defolu askerlerin Türk okulu maskeli İngilizceyi eğitim dili olarak kullanan Rumeli’deki FETÖ okullarına; Kosova’da Türkçe eğitim veren devlet okullarına Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği burslu kontenjanına dahil ettirerek, Türklerin kontenjanını nasıl azalttıklarını, Türkçeye ve eğitimine verdikleri ağır hasar ve zararı anlatmıştır.

 

Kosova Demokratik Türk Birliği Partisi’nin yaklaşan kongresi için Türkiye’ye gelen ve bu arada Ankara’nın da ‘nabzını’ yoklayan Lopar, “Prizren’e mutlu dönüyorum” dedi.

 

15 Temmuz kalkışmasıyla, dünyada olduğu gibi, Balkanlar’da da çok itibar kaybeden FETÖ okullarından ve yandaş derneklerinden öğrenciler ve veliler uzaklaşıyor, Rumeli’de FETÖ baskısından, tasallutundan kurtulmuş yeni bir yol açılıyor.

 

ÖĞRETMENLİKTE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ UNUTULDU

 

KAMUDA tasarruf için yönetmeliğe göre alan değişikliği acilen yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda şu an 50 bin öğretmenin norm fazlası olarak beklediği, yetkililer tarafından geçtiğimiz aylarda açıklandı. Norm fazlası öğretmen sorununun tek çözümünün yönetmeliğe göre ve bütün normlar açılarak yapılacak alan değişikliği olduğunu bilmeyen yoktur. Peki, Milli Eğitim Bakanlığı üç yıldır alan değişikliği yapmak için neden beklemektedir?    

 

Murat ACAR

 

 

Beşiktaş Belediyesi açıklamasına karşı düşünceler: Bizim evimiz de riskliymiş


BEŞİKTAŞ Belediyesi’nden dünkü ‘Beşiktaş imarla yükseliyor’ yazısına bir açıklama geldi. “Beşiktaş İlçesi, ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riskini taşıyan binaların yoğun olarak bulunduğu bir ilçe olup, İlçemize ait İmar Planları yoğun olarak 1950, 1960 yıllarına dayanmakta ve yapı stoğu 50, 60 yıldır güncellenememektedir” denilirken, bizim de oturduğumuz kooperatif evini riskli yapılar arasında yer aldığının vurgulanması ile ne amaçlanıyor acaba? Böyle bir rapordan sitemiz de haber edilemez mi? Bazıları gibi bizim ‘villamız’ yok.

Açıklamada özetle “Beşiktaş geri görünüm bölgesinde yapılaşmanın 2-3 kat arttırılacağı belirtilmiştir. Bu bilgilerin hiçbir belgeye dayanmadığı anlaşılmakta olup gerçeği yansıtmamaktadır.

Beşiktaş İlçesi, ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riskini taşıyan binaların yoğun olarak bulunduğu bir ilçedir. İlçemize ait İmar Planları yoğun olarak 1950, 1960 yıllarına dayanmakta ve yapı stoğu 50, 60 yıldır güncellenememektedir. Sizin oturduğunuz apartmanda dahil Beşiktaş İlçesinde, riskli yapı stoğu çok fazla olduğundan depreme dayanıklı yapıların yenilenmesine yönelik bu tür sıkıntıları aşmak amacıyla 09.08.2007 t.t’li 1/1000 ölçekli Beşiktaş Dikilitaş-Balmumcu Uygulama İmar Planı UİP:3763,37 Plan İşlem Numaralı Plan Notu Değişikliği ve 18.06.1993 t.t’li 1/1000 ölçekli Beşiktaş Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi Uygulama İmar Planı UİP:3766,36 Plan İşlem Numaralı Plan Notu Değişikliği, İBB Meclisince AKP ve CHP’li meclis üyelerinin oy birliği ile onanmıştır.

İBB Belediye Meclisince onaylanan plan notu tadilinde “Meri Planda Bitişik, Ayrık nizama tabii veya ön, yan ve arka bahçe çekme mesafeleri bırakılarak blok çizilen yerlerde, yapıların yıkılıp yeniden yapılması durumunda bina yükseklikleri (meri plandaki kat adedi ) sabit kalmak ve ön bahçe istikametine uyulması şartı ile Yangından Korunma Yönetmeliği dikkate alınmak ve iskan edilmemek kaydıyla yan ve arka bahçe mesafeleri içinde ve blok kontur dışında asansör, yangın merdiveni ve holü ile koridor ilgili yönetmelik çerçevesinde (Asansör Yönetmeliği, Yangından Korunma Yönetmeliği, Meri İmar Yönetmeliği, Otopark Yönetmeliği) eklenerek uygulama yapılabilir. ” ile “ Meri İmar Plan notlarının Meri İmar Yönetmeliği ile çelişen hükümlerinde Meri İmar Yönetmeliği hükümleri uygulanır. ” denilmektedir.

Bu nedenle köşe yazınızda belirtilen bilgilerin gerçeği yansıtmamasından dolayı yukarıda bahsedilen konular içeriğinde değerlendirilme yapılarak köşe yazınızda doğru bilgilerin tekrar yayınlanması hususları bilgilerinize rica olunur.”

Açıklamanın gerisinin yayınlanmasına gerek yok. Asıl, bir çok eksik ve yanıltıcı bilgiler yer alıyor açıklamada...

Öncelikle bu plan değişikliği niye İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonunda iki yıldır bekliyor; neden?
Beşiktaş Belediye Başkanı, kendi tabiriyle “Kadir abisiyle görüştü, söz aldı ve bunu deklare etti.

Ancak

iki yıl hiç bir işlem yapılmadı. Ne değişti. AKP’nin iki imar komisyonu üyesi Timur Soysal ve Oktay Birinci yeni komisyonda yer almadılar ve raflarda bekleyen dosyalar tek tek önümüze düşmeye başladı.

Köşemize sadece CHP’liler değil, AKP’liler de bilgi verir; uyarılar yaparlar. Gelen bu bilgilere göre, plan değişikliği AKP grubunda sert tartışmalara yol açmış. Beşiktaş Belediye Başkanının FETÖ’den yurtdışına çıkış yasağının olması da konuşulmuş. Esas şu ortaya konmuş; CHP’li bir belediye ama Beşiktaş’ın korunması esastır. Bir Beylikdüzü ya da Esenyurt değil... Ancak Beşiktaş ile ilgili karar grup kararı ile geçmiş. Kulislerin yürütülmesinde, eski CHP’li, şimdiki bağımsız üye Hüseyin Avni Sipahi, AKP Beşiktaş İlçe Başkanı da, raporun Beşiktaş İlçe Başkanı ile gece 23.00’e kadar kulis yapmışlar, bu planın ne kadar elzem olduğunu anlatmışlar üyelerine...


KAT ADETLERİ ARTMIYOR MU?


Plan değişikliğinde cevabi yazıda Başkanın raporu okumadığı ortada; açık okusa böyle cevaplamazdı.

Raporda kat yükseklikleri eski ve yeni hali ile şöyle. Planlama alanında mimari olarak daha uygun çözümlerin getirilmesi icin imar planında verilen kat adetlerinin değişmemesi, kat yüksekliğinin 4.00 m’yi aşmaması koşulu ile h.6,50 m. yükseklik verilen yerlerde h.7,50 m. (2 kat), h: 9,50 m. yükseklik verilen yerlerde h:11.00 m(3 kat), h:12,50 m. yükseklik verilen yerlerde h:14,50 m. (4 kat) h:15,50 m. yükseklik verilen yerlerde h:18,00 m. (5 kat), h:18,50 m. oluyor.


İBB Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüşlerini de eklersek netice olarak siluet bozuluyor mu, binalar yenilenince yükseliyor mu? Evet biz de yazımızda bunu anlatmıştık. AKP veya CHP fark etmiyor; oradaki üyeler birlikte ‘rant’ kapısını açıveriyorlar.

Başkana önerimiz; bu plandaki plan notlarını da okuması gerekir. Bakalım kottan neler geliyor?


VE BİR OKUR

Beşiktaş yazınız çok isabetli, umarız yetkililer uyanır da Beşiktaş kurtulur!
Yoldu eğimdi vs. kılıfları ile Zorlu Center’ın ‘cruise’ gemisi hacmindeki dört kulesi ortada...
Yol kenarına resmen kale yapıldı. Kanuni imar hakkı 3 ile katlanarak uygulandı ve çok haksız rant elde edildi. Umuyoruz aynı senaryolar tekerrür etmez.


Serdar BALKAN-İnşaat Yüksek Mühendisi

 


Ormanın göbeğine katı atık tesisi yapılır mı?


KARABÜK’ün Yenice ilçesi FAO tarafından koruma altına alınmış bakir ormanlara sahip bir yerleşim birimidir. Aynı örgüt tarafından dünyada 100 Türkiye’de ise 9 bölge acilen korunması gereken alanlar olarak ilan edilmiştir. Türkiye’deki 9 bölgeden birisi Yenice ormanlarıdır.


Dünyanın en bakir ormanları arasında gösterilen ve aynı iklim, aynı ortamda 35 çeşit ağaç ve ağaççık türünün barındığı bu ormanlar endemik bitki örtüsü açısından da büyük bir zenginlik kaynağıdır.

Karabük Özel İdare ve belediyeleri tarafından kurulan KARÇEV’in bütün ilin çöplerinin imha edileceği Katı Atık Bertaraf Tesisi bu güzelim ormanlara kurulmak istenmektedir. Bu gerçekleşirse, daha önceleri Çaycuma’da görüldüğü gibi ağaçlar tepelerinden kurumaya başlayacak, Yenice Irmağı kirlenecektir. Daha doğrusu hava, toprak ve su kirlenirken 2004 yılında orman turizmi konusunda atağa geçen ve şimdilerde emekleme durumunda olan Yenice Turizm Hareketi doğmadan ölecektir.

Mustafa AKAY-Yenice Eski Belediye Başkanı

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları