Doğu ve Güneydoğu’da aşiretler ve adaylar

14 Mayıs 1950 seçimlerinde CHP Doğu ve Güneydoğu aşiretlerinden büyük destek almıştı.

Haberin Devamı

Bu desteği 1954’te Demokrat Parti’ye kaptırdı. Demokrat Parti, Bucak aşiretinden Mustafa Remzi Bucak’ı ve Melik Fırat’ı vekil listesine alarak aşiretlerin desteğini almaya başlamıştı. Uzun yıllar aşiretler iktidarlara büyük katkılarda bulundular. Özellikle Demirel, aşiretler ile bütünleşmişti. Günümüze baktığımızda aşiretlerin eski devasa gücünün zayıfladığını görüyoruz. Çünkü aşiret mensupları arasında bölünmeler ve bireysel adaylıklar söz konusu olmaya başladı. Bu durum, aşiretlerin eski ağırlığını ortadan kaldırdı. Korucu aşiretleri ile bilinen Şırnak’ta Tatar aşireti mensubu dört kişi ayrı ayrı partilerden aday oldular. Diyarbakır’a baktığımızda da Ensarioğulları aşireti mensupları ayrı partilerden aday oldular. Kendi içinde bütünlüğü sağlayan Bedirhanoğlu aşireti ve Elçi aşireti CHP’de yer bulabildi. Bir zamanlar Demirel’in sağ kolu olan Bucak aşireti reisi Mehmet Celal Bucak’ın oğlu Fatih Bucak ve yeğenleri hiçbir partiden yer bulamadılar. Aynı durum İzol aşireti için de geçerlidir. Parti listelerinde yer bulamayan aşiret üyelerinin mensupları, seçimlerde bağımsız aday olarak yarışa katılmayı tercih etmek durumunda kaldılar. Aşiretler dünden bugüne genelde büyük partileri tercih etmekte, HDP’ye de mesafeli davranmaktadırlar.

Haberin Devamı

DENGELER DEĞİŞTİ

HDP, bölgede aşiretler yerine, Kürtler arasında tanınmış isimlere öncelik vermeyi strateji olarak benimsemektedir. Yani bölge aşiretleri bölünüp bireysel hareket ettikleri için yeterli gücü elde edemiyorlar. Bu durumu gören aşiret üyeleri tercihlerinde bağımsız hareket ediyorlar.

Dr. Ramazan TOPDEMİR

GÜNÜN SÖZÜ

Unutmayalım

Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda demokrasinin, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temel dayanağıdır. Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, kadın haklarının da güvencesidir.” Nazan MOROĞLU

CHP ALMANYA’YI UNUTMUŞ

YURTDIŞINDAKİLER KIRGIN

YSK’ya göre, yurtdışında 3 milyon 286 bin 786 seçmen var. Yurtdışı seçim bölgesi olmadığı için onları temsil edecek milletvekili adaylarının sayısı partilerin keyfine bırakılmış. Listelerde kendilerine yer bulamayanlar ve seçmenler partilere kırgın. Genel merkezlerin hışmına uğramamaları için isim yazmıyoruz. Ama hepsi “Üvey evlat muamelesi görmekten bıktık. Parti istediğini listeye koyuyor. Temayül yoklaması şart” diyorlar. Özellikle CHP’nin yurtdışını hiç dikkate almaması da dikkati çekti.

Haberin Devamı

Listelere bakıyoruz. Yurtdışı bağlantılı 6 aday tespit edebildik.

En fazla adayı AK Parti göstermiş. MHP, İYİ Parti ve DEVA birer aday ile yetinmiş. AK Parti Zafer Sırakaya, (İst. 2/7), Oğuz Üçüncü (İst. 3/7), Meryem Göka (Konya 4. sıra) isimlerini göstermiş. MHP Cemal Çetin’i (İst. 2/2), İYİ Parti Hamburg’dan Selçuk Han’ı (Malatya 4. sırada) aday yapmış. DEVA Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu da CHP listesinden (İst. 3/6) sırada.

24 Haziran 2018’de yurtdışında en çok oyu yüzde 52.53 (533.316) ile AK Parti aldı. İkinci sırada yüzde 17.49 (177.511) ile CHP, üçüncü sırada da yüzde 16.77’le (170.231) HDP geldi. MHP yüzde 8.02 (81.380) ile dördüncü sırada yer alırken, MHP’yi yüzde 4.05 (4.54) oyla İYİ Parti takip etti.

SANDIK NÖBETİ

Haberin Devamı

Ankara’da 6 avukat örgütü ortak bir açıklama yaparak 14 Mayıs’ta seçim güvenliğinin sağlanması için sandıkların başında olacaklarını ilan ettiler. “Tüm sivil toplum kuruluşları bu konuda aynı duyarlılığı göstermeli, vatandaşın oyuna ve sandığın güvenliğine sahip çıkmalıdır” dediler.

SİYASETİN RENKLERİ

NE SAĞCI NE SOLCU...

- BUNDAN sonra muhalefet İnce’nin kapısını çalmaktan vazgeçmelidir. Zira onun bu demokrasi cephesine katacağı bir değer yoktur. Gittiği her yerde de sorun çıkarır. Ne sağcı ne solcu, bir şey çıkmaz. Zeki SARIHAN

- KİMSENİN, Sayın Kılıçdaroğlu’nun C.B. adayı olması derdinde olmadığı, listelerden anlaşılıyor.
 Herkes kendi koltuğunun derdine düşmüş, Kemal Bey’i kuşatmışlardır.

Şahap ÖNAL

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ?

- CHP İstanbul 3. Bölge aday adayı, öğretmen Maksut Balmuk’un, YSK’ya başvurarak “İş Kanunu’na tabi olmayan kamu görevlisi statüsünde olan cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, istifa etmeden milletvekili adayı olamazlar. Hukuk normları amaç dışı yorumlanamaz. YSK’ya dayatma yapılamaz” görüşünü ileri sürdüğünü...

- Kamu Mühendisleri Platformu’nun, 81 ilden mühendislerin katılımı ile özlük ve mali hakları için gerçekleştireceği toplantının Ankara Ulus Meydanı’nda Cumartesi saat 13.30’da yapılacağını...

KADIN KOOPERATİFLERİ GÜVEN ARTIRIYOR

Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık, Türkiye genelinde 10 kadın kooperatifiyle ‘kadın emeği’ üzerine yaptığı saha çalışmasını yayınladı. Daha çok kadına ulaşabilmesi için https://academia.edu/resource/work/99335139 linkinden takip edilebilir. Kaşıkırık araştırmasında özetle şöyle diyor:

Haberin Devamı

“‘Ataerkil Kapitalist Toplumda Tarımda Kadın Emeği’ başlıklı araştırmada, tarımsal alanda faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin, kadın emeğinin görünür olmasındaki ve kadınların sosyoekonomik güçlenmesindeki etkisi analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında, tarımda çalışan kadınların yaşadıkları eşitsizliklerin, ayrımcılıkların, adaletsizliklerin önlenmesine ve tarımda kadın emeğinin görünür hale gelmesine yönelik öneriler de sunulmaktadır. Bu araştırmada ‘Kadın kooperatifleri tarımda kadın emeğinin görünür olmasına katkı sunmakta mıdır?’ temel sorusuna cevap aranmaktadır. Bu çalışma, online anket yöntemi ile Türkiye’nin 5 farklı coğrafi bölgesinden (Akdeniz, Doğu Anadolu, Ege, Karadeniz ve Marmara) toplam 10 kadın kooperatifinden elde edilen verilere dayanmaktadır.

TARIMDAKİ EŞİTSİZLİKLER

Çalışmaya göre, tarımsal alanda faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin kadınların emeğini görünür hale getirmek için çalışmalar yaptığı ve kadınları sosyoekonomik açılardan güçlendirdikleri saptanmıştır. Kadın kooperatiflerinin, kadınları ekonomik açıdan özgürleştirdiği, güvenlerini artırdığı, motivasyonlarını yükselttiği, öz savunuculuk becerilerini geliştirdiği, sosyal dayanışmayı güçlendirdiği ve bilgiye erişimi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir.” 

Yazarın Tüm Yazıları