Mutfağımız dünyada kaçıncı sırada?

Taste Atlas’ın ‘En İyi 50 Mutfak’ listesinde Türkiye’nin 17’nci sırada olması geçen hafta çok konuşuldu. Bu liste nasıl yapılmış, kime sorulmuş, ne sorulmuş; belli değil. Ama daha kötüsü var: Çiğ balık yemeyi küçük görenler, İspanya mutfağını paella, İtalya mutfağını pizza ve makarnaya indirgeyenler... Bana gelen tweet’lerden gördüm ki çoğunluk başka mutfakları küçümseyerek tatmin oluyor, bu şekilde mutfağımızı yücelteceklerini sanıyorlar. Gastronomimiz hak ettiği yeri ne zaman mı bulur? Biz de başkalarını takdir edip Sezar’ın hakkını Sezar’a verdiğimiz zaman!

Haberin Devamı

Hatırlıyor musunuz 12-13 yaşlarındaki ruh halinizi? Veya o yaşlarda çocuğunuz ya da kardeşiniz var mı?

Ergenliğin başlangıç yılları... Kişiliğini bulmaya, kendini tanımlamaya yeni başlıyor çocuk. O yüzden acayip hassas oluyor. Hatta hassaslığın da ötesinde kırılgan! Ona bir şey söylerken çok dikkatli olmak lazım. Hele hele eleştirilince çok alıngan oluyor. Henüz özgüveni oluşmadığı için en ufak bir dokundurma bile onun ruhunda onarılması zor yaralar açabilir. Bazen de gereksiz yere saldırgan olabiliyor. Kendi değerleri oluşmadığı için başkasını aşağılayıp hakaret ederek kendi üstünlüğünü kanıtlayacağını düşünüyor. Eksiklerini saldırganlıkla telafi ediyor. İşte o zaman müdahale edip çocuğu uyarmak lazım. Aksi takdirde geçici olması gereken bu saldırgan ruh hali kronik hale gelir ve özgüven hiçbir zaman oluşmaz.

Haberin Devamı

Mutfağımız dünyada kaçıncı sırada

İşte biz... Bizim toplum. Çoğunluk ergenlik çağında kalmış; saldırgan, başkasını küçümseyip hakaret ederek kendini tanımlamaya ve üstünlüğünü ispat etmeye çalışan bireylerden oluşuyor.

Dünya mutfakları klasmanıyla bunların ilgisi ne diyeceksiniz? İzah edeyim. Taste Atlas’ın geçen günlerde yayımladığı ‘50 Best Cuisines’ (En İyi 50 Mutfak) listesi, ne idüğü belirsiz, hikmeti kendinden menkul bir liste... Şaka gibi. Kime sorulmuş? Ne sorulmuş? Kimler neye göre oy vermiş? Klasman hangi ölçütlere göre yapılmış? Söz konusu olan lokantalar mı, yoksa ülke mutfağı mı? Bu çok önemli ayrım bile yapılmamış.

Mutfağımız dünyada kaçıncı sırada
“Biz başkalarının mutfaklarını küçümsersek onlar da bize misilleme yapmaz mı? Benim büyük zevkle yediğim billur, işkembe çorbası ve kokorece bakıp ‘Ay ne pis mutfak’ demezler mi?”

MUTFAK, ULUSAL KÜLTÜRÜN BİR AYNASI

Fazla nefes tüketmeye gerek yok. Biliyorsunuz, ‘Bir deli kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış’ diye ünlü bir laf vardır. Bu da öyle. Sosyal medya zırvalıklarla dolu. Yok Yunanistan 2’nci sırada, yok Türkiye 17’nci sırada... Nasıl ki 3 yaşında yeni konuşmaya başlayan bir küçük çocukla ciddi bir tartışmaya girilmez, “Tabii yavrum” der ve güler geçersin... Buna da öyle yapmalı.

Haberin Devamı

Ama bizdeki duruma bakın! 3 yaşındaki çocuğa kendini ispat etmeye çalışan bir yetişkin gibi, olayı ciddiye alıp inanılmaz bir alınganlık gösteriyoruz. Her yöresinde yüzlerce farklı yemeği olan bir ülkeyiz. Basit görünen bir içliköftenin bile arkasında inanılmaz bir bilgi birikimi, el emeği, hüner ve akıllara durgunluk veren bir çeşitlilik yatıyor. Böyle bir ülkede kolektif histeri düzeyine varan bu alınganlık niye? Özgüvenimiz neden bu kadar eksik? Neden toplum olarak ergenlik çağında kalıp bir türlü olgunlaşamadık biz?

Ama daha kötüsü var. Sosyal medyada tartışmalardan ve benim bu konudaki tweet’lerime gelen yanıtlardan görebileceğiniz gibi acıklı bir durum söz konusu.

Haberin Devamı

Kendi mutfağımızı, güzel yemeklerimizi ön plana çıkararak savunanlar var ama azınlıkta. Çoğunluk başka mutfakları küçümseyerek ve hatta hakaret ederek tatmin oluyor. Bu şekilde mutfağımızı yücelteceklerini sanıyorlar.

Mutfağımız dünyada kaçıncı sırada
‘Melanzane alla parmigiana’ gibi yemeklerini bilmeden, Taste Atlas’ın listesinde 1’nci olan İtalyan mutfağını makarna ve pizzadan ibaret sanan çok.

Tüm bölgelerindeki farklılıklara bakarsanız, yöresel açıdan dünyanın belki de en zengin mutfağı olan Çin’i “Kedi köpek yiyorlar” diye aşağılayanlar var. Çiğ balık yemeyi küçük görenler... İspanya mutfağını paella, İtalya mutfağını pizza ve makarnaya indirgeyenler... Hiçbir bilgi ve tecrübeye dayanmayan güçlü önyargılar o kadar çok insanı tutsak etmiş ki başka mutfaklara hakaret etmenin ne anlama geldiğini idrak edemiyorlar.

Haberin Devamı

Mutfak ulusal kültürün dışadönük aynası. “Sen ayı eti yiyorsun, börtü böcek yiyorsun”, “Çiğ balık yenir mi”, “Köpek bile yemez bunları” diye başkalarına seslendiğin an, onların haysiyetiyle oynamış oluyorsun. Kendi mutfağını yüceltmek yerine gereksiz yere düşman kazanıyorsun.

Durup dururken haysiyetiyle oynanınca başkaları misilleme yapmaz mı? Benim büyük zevkle yediğim billur, işkembe çorbası ve kokorece bakıp “Ay ne pis mutfak” demezler mi? Veya “Madem o kadar zengin mutfağınız var. Neden yurtdışında temsil edildiği için övündüğünüz lokantalar bize göre sıradan steakhouse’lar” diye sormazlar mı?

Ne zaman mı gastronomimiz hak ettiği yeri bulup takdir görecek? Biz de başkalarını takdir edip Sezar’ın hakkını Sezar’a verdiğimiz zaman!

Yazarın Tüm Yazıları