Silahlanma yarışı tehlikeli bir hal alıyor

Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra dünya üzerinde başgösteren yeni sorunlar, tehditler ve sıcak çatışmalar  yaşadığımız dönemin çok da güvenlikli olmadığını gösteriyor.

Haberin Devamı

Tabii bu sorunların en üst sırasında komşularımız Suriye ve Irak'ta  terör örgütlerinin oluşturdukları istikrarsızlık odakları geliyor. Ancak günümüzün en büyük sorununu dikkati çeken bir şekilde artmakta olduğu gözlenen yeni silahlanma yarışı oluşturuyor. Bu  yarış, eskiden olduğu gibi, daha çok Rusya ile Batı arasında hızlanıyor.

Merkezi NewYork'ta bulunan Carnegie Kurumu ve Nükleer Tehdit İnisiyatifi, Batı ile Rusya arasında Avrupa-Atlantik Güvenliğini gözetmek ve bölgedeki ülkeler arasında mevcut güvensizliğin sebeplerini araştırarak buna akılcı bir çerçeve ve vizyon geliştirmek için bir Çalışma Grubu oluşturmuştur. 

Bu Çalışma Grubu'nda Avrupa Liderlik Ağı (European Leadership Network-ELN), Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (Russian International Affairs Council), Polonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Polish Institute of International Affairs-PISM) ve Türkiye'den de Global İlişkiler Forumu (GIF) bağımsız uzmanlarla birlikte analitik çalışmalar yapıyorlar.

Haberin Devamı

Çalışma Grubu, Batı ile Rusya arasındaki "Soğuk Barış"ın yönetilmesine yönelik görüşlerini son olarak yayınladığı bir Görüş Belgesi ile kamuoyuyla paylaştı. Evet, mevcut duruma Soğuk Barış adı veriliyor ve artan bölgesel çatışmaların ve buna bağlı olarak hızlanan silahlanma yarışının yeni bir Soğuk Savaş ortamına geri dönülmesine yol açacağından endişe duyuluyor.

Belge mevcut duruma ilişkin temel parametreler hakkındaki tespitlerini belirtirken artık geri dönüşü olmayabilecek bir noktaya geldiğimizi, Avrupa-Atlantik ittifakındaki bazı ülkelerin Rusya'yı, Rusya'nın da o ülkeleri askeri birer tehdit unsuru olarak algıladıklarını vurguluyor. 

Buradan hareketle, günümüzde artık Rusya ile NATO arasında çıkabilecek bir savaşın kazananı olmayacağına, bir tarafın güvenliğini artırmak için silahlanmayı tercih etmesi halinde diğer tarafın da buna mukabele edeceğine ve silahlanma sarmalına girileceğine, buna bağlı olarak gerginliklerin artacağına ve bu durumu yönetecek bir anlaşmanın mevcut olmamasının da vahim riskleri beraberinde getireceğine işaret ediliyor.

Haberin Devamı

Çalışma Grubu, bu tespitlerden hareketle yeni bir silahlanma yarışının önlenmesi için Rusya ve Batı liderlerine bir dizi tavsiyelerde bulunuyor. Bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:

- Öncelikle, savunma ile ilgili yeni kararlar alınırken bu kararların Avrupa'da gerilimi tırmandırma potansiyelinin dikkate alınması gerekiyor. Örneğin, bazı ülkelerin uzun menzilli konvansiyonel sistemler, balistik ve seyir füzeleri dahil olmak üzere yeni vuruş yetenekleri geliştirme çabaları diğer tarafı da benzer önlemler almaya yönlendirebiliyor. Dolayısıyla, bu konuda dikkatli ve ölçülü davranmak, kısıtlamayı ve makul savunma yeterliliği ilkelerini dikkate almak gerekiyor.

Haberin Devamı

- İkinci olarak, 1997 yılında imzalanan ve Rusya ile Batı arasında kalıcı bir güvenlik ortamını yaratmayı hedefleyen NATO-Rusya Kurucu Senedi'nin temel ilke ve taahhütlerine yeni bir şans vermek gerekiyor. Kurucu Senet, o zamanın koşullarında, Doğu ile Batı arasında güvenlik alanında önemli bir işbirliği mekanizması olarak öngörülmüştü. Ancak zaman içinde Rusya'nın NATO'dan ve Batı'dan bir tehdit algılaması içinde  olduğunu açıklaması, ardından da Gürcistan ve Ukrayna'da askeri güç kullanması NATO üyesi ülkelerin güvenlik endişelerini artırdı. Bunun dengelenmesi için Baltık bölgesine yeni NATO birliklerinin konuşlandırılması ve Karadeniz'de NATO varlığının sıklaşması da bu defa Rusya'da benzer endişelerin artmasına yol açtı. Dolayısıyla, tarafların daha önce yeterince kullanılmayan NATO-Rusya Konseyi mekanizmasındaki taahhütlerine geri dönmeleri istikrarlı bir güvenliğin başlangıcı olarak görülüyor.

Haberin Devamı

- Silahlanmanın kontrolüne ve güven artırıcı önlemlere ilişkin mevcut anlaşmaların korunması ve harfiyen uygulanması gerekiyor. Örneğin, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF), yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması (START) çok taraflı Açık Semalar Anlaşması (ASA) ve Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Anlaşması (AKKA) bunların başında geliyor. Çalışma Grubu'na katılan bazı üyeler, AKKA'nın tarafların tamamının rızası olmadan askıya alınmasını bir ihlal olarak görüyorlar. Bazı üyeler de bu anlaşmanın günümüz koşullarını yansıtacak şekilde uyarlanması gerektiğini savunuyorlar.

- Günümüzde yeni tehditlerin ortaya çıkması silahlanmanın önlenmesi için yeni anlaşmaları da gerekli kılıyor. Örneğin, siber saldırı, insansız hava araçlarının kullanımı veya uzayın silahlandırılması gibi konularda yeni anlaşmalar yapılmasının gerekliliğine işaret ediliyor. Bazı üyeler AKKA'nın ardılı olabilecek yeni bir anlaşmayı dahi savunabiliyor.

Haberin Devamı

-  Avrupa'da stratejik istikrarın sağlanması için uzmanlar düzeyinde kapsamlı bir çalışma başlatılmasının gereğine işaret ediliyor. Bu maksatla Helsinki Nihai Senedi ve Paris Şartı ilkelerine dayalı olarak Avrupa Güvenlik Mimarisi'nin kurduğu Rusya-Batı dengelerinin daha da ötesine geçilmesi gerektiğine işaret ediliyor. 

Günümüzün önemli sorunu olarak görülen silahlanma yarışı küresel barış ve istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu konuda kapsamlı bir tahlil yapan Çalışma Grubu'nun önerilerinin Rusya ve Batı'da dikkate alınması insanlığın karşı karşıya kalabileceği büyük savaş tehdidini de daha kontrol edilebilir bir hale getirecek. 

Daha da önemlisi, silahlanma yarışından feragat edilerek sağlanacak maddi kaynakların sağlık ve eğitim alanlarında değerlendirilmesi dünyamızın daha yaşanabilir bir hale gelmesine katkı sağlayacak.

 

Yazarın Tüm Yazıları