Kamer Önder’in Karadeniz sevdası

Eserlerinde Karadeniz’in yeşilini ve hırçın dalgalı mavisini yansıtan Kamer Önder, uzun bir aradan sonra yeniden Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Önder’in geçen cuma günü Fırça Sanat’ta (Hilal Mahallesi) açılan sergisi, 25 Kasım’a kadar sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Haberin Devamı

Kamer Önder’in Karadeniz sevdası

İstanbul, Ankara ve İzmir’de bugüne kadar 30’dan fazla kişisel sergi açmış olan Önder, Ankara’daki atölyesinde sürdürdüğü çalışmalarında doğup büyüdüğü Karadeniz’deki insanların, özellikle de kadınların yaşam biçimini insan ve doğa birlikteliği anlayışıyla tuvale yansıtıyor. Çay bahçelerinde çalışan, sırtında sepetiyle yollar aşan güçlü, cefakâr, vefakâr, mücadeleci Karadeniz kadınları genellikle ana tema olarak Önder’in resimlerinde yer buluyor.
Önder’in sergisiyle ilgili Fırça Sanat, sanatçıyı ve resimlerini tanıtmak amacıyla güzel bir manifesto hazırlamış. Önder’in duygularını daha iyi anlayabilmeniz için bu manifestoyu özetleyerek sizlere sunuyorum:
“Trabzon-Sürmene’de doğan ve yarım asırdan beri resim yapan Kamer Önder, 6 yaşında başladığı insan resimlerine daha sonra penceresinden gördüğü Karadeniz’in büyülü doğasını da ekledi, yüreğinde işledi, tuvaline döktü.
Resim yapmak hayatının en önemli unsuru oldu. Doğadaki her varlık olması gerektiği gibiydi ve birbirini tamamlıyordu onun gözünde. Özellikle insanın yaşattığı ağaçlar, ahşap evler, çalışan insanlar tüm çocukluğu ve gençliği boyunca gözünden beynine işlenmişti dantel gibi. Naif ressamın gözüyle gördüğü, içinde öğüttüğüydü tuvaline bir bir düşen, nakış nakış döşenen.
Penceresinden baktığı tahta işçilikli dede evinden portakal ve çay bahçelerini seyrediyordu. Gözlemlediği ve kendi içinde yaşattığı üretken kadın modeli resimlerinde de özverili rolüyle yerini aldı. Karadeniz’den sonra uzun yıllar yaşadığı Ankara’da gördüğü çarpık kentleşme içini acıtıyordu bu yüzden. Gecekondulara da sahip çıktı resimlerinde. Onları yıkılmadan belgelemek çabasında resimlerken, ağaçlar da resimlerini süslemeye devam etti aynı süreçte. Önder, sanatı algılayış biçimini ‘Sanat, duygularımızı açığa vurmanın en somut biçimidir. Eğer ben de varım diyorsanız çiziyorsunuzdur zaten. Sabırla, özenle, çabayla, çok ince dokunuşlarla çıkan resimleri naif olarak adlandırıyorsak, ben bu naifliğe talibim’ diye tanımlıyor. Doğa resimleri kadar çarpıcı insan resimleriyle de ilgi çeken sanatçı, ‘Kişi zaman zaman yalnızlığa yönelebiliyor. Doğayla bütünleşmiş insan portreleri, insana yöneldiğim zamanların yansımasıdır. Yitirdiklerimin acılarını, sevinçlerimi resim yaparak yaşadığım zamanlar, sanat yaşamımın insan resimlerine ağırlık verdiğim dönemine rastlar’ diyor.
Resim sevdası hiç bitmeyen sanatçı, insanı üşüten, ısıtan ya da rüzgârda ağaçların eğilip büküldüğü, uçtuğunu hissettiren doğa resimleri için de ‘Anadolu’nun sararan başakları, rüzgarda eteklerini uçuşturan kadınlarla harman oldu resimlerimde. Eserlerimi izleyenler eğer bir türkü tutturabiliyorsa, emeğe saygının var olduğuna yürekten inanıyorum o zaman’ vurgusu yapıyor.”

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Haberin Devamı

Mehmet Pesen-31 Ocak 2022’ye kadar (Ziraat Sanat Galerisi-Next Level-AVM), Funda Açıkgöz-25 Kasım’a kadar (Valör Sanat/Yıldız), Ahmet Yeşil-Baran Kamiloğlu-Ercan Ayçiçek-Erol Pelioğlu-Kadir Öztoprak-Nurettin Akkaya-25 Kasım’a kadar (Arkadaş Art Center/One Tower AVM), Gülay Birben/17 Kasım’a kadar (BRHD-Hollanda Caddesi), Hasan Rastgeldi-13 Kasım’da açılacak (Galeri M/Armada AVM), Nilgün Sipahioğlu-15 Kasım’da açılacak (Galeri Sanat Yapım/Şenyuva), Behzat Feyzullah-Sema Öcal-12 Kasım’da açılacak (Galeri Soyut/Yıldız), Mürüvvet Özyavuz-12 Kasım’da açılacak (Medya Sanat-Çankaya), Evrim Özkesici-26 Kasım’a kadar (Nurol Sanat-Güvenevler), Sıtkı Kösemen-20 Kasım’a kadar (Siyah-Beyaz/Şili Meydanı), Abdurrahman Kaplan-13 Kasım’a kadar (Sevgi Sanat/ Holanda Caddesi), Güler Uluçay Yüce-30 Kasım’a kadar (Krişna Sanat/Kennedy Caddesi), Güler Akalan-İsmet Yılmaz-2 Aralık’a kadar (Emin Antik/Kale), Leyla Sabah-13 Kasım’da açılacak (Akdora Art/Hollanda Caddesi).

Yazarın Tüm Yazıları