Sümela’dan Uzungöl’e bir Trabzon rüyası

Trabzon, doğasından mutfağına, tarihinden insanına her bir özelliğiyle ziyaretçilerini bağlıyor.

Haberin Devamı

Bu da turizmin gelişmesini, turist sayısının günden güne artmasını sağlıyor.
Şehirde 2000’li yılların başında 2000 olan yatak kapasitesi bugün itibarıyla 40 bini geçmiş.
Bu rakamda Sümela Manastırı’nın payı büyük.
Sümela’dan Uzungöl’e bir Trabzon rüyası

Geçen yıl göreve başlayan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, “Avrupalı turistleri Trabzon’a çekecek altyapıları oluşturmamız lazım” diyor ve ekliyor:
“Sümela Manastırı’mız Trabzon’un batıda da en çok bilinen mekanı. Orada ciddi bir restorasyon yapılıyor. Yeni düzenlemeler de söz konusu... İsteyen herkes aracıyla yukarı kadar çıkabildiği için orada acayip bir trafik oluşuyordu mesela... Yolun iki tarafına park edilmesi kaos yaratıyordu. Bu sene aşağıda büyük otoparklar yaptık. Önümüzdeki yıldan itibaren Büyükşehir olarak insanları ringlerle taşıyacağız.”
Sümela için bir teleferik projesi de gündemde. Bunun için gerekli bütün izinler alınmış. Ayrıca Sümela gibi bulunduğu vadiyi de bir cazibe alanı haline getirmek için seyir terasları, yürüyüş yolları ve oturma alanları yapılacakmış.
Gezdim, gördüm, âşık oldum. Doğası ve tarihi zarar görmeden gelişsin, turistine turist eklensin, hem esnafının hem de habitatının yüzü gülsün dilerim...

Haberin Devamı

Doğa harikası Uzungöl
Uzungöl denince ilk akla gelen isim Dursun Ali İnan. Kendisi Uzungöl’de bulunan Dursun Ali İnan Müzesi’nin kurucusu... Yaklaşık 30 yıldır topladığı objeleri sergilemek için bir müze kurmak en büyük hayaliymiş.
4 bin metrekare alan üzerine kurulu müzede, yöresel mimariye bağlı kalınarak yapılan Uzungöl evi, yöresel ve arkeolojik eserler, Dursun Ali İnan’ın yaptığı ahşap heykel ve mobilyalar ile Uzungöl’ün tarihinden florasına birçok konu hakkındaki belgeler sergileniyor.

“DELİ” DAMGASI YEDİ!
Ama İnan’ın macerası bu müzeyle başlamamış.
Çocukluğu derelerde balık tutarak geçen İnan, 1969’da gurbetçi olarak Almanya’ya gitmiş. Ne var ki aklı geride kalmış. Netice kesin dönüş... Sene 1974...
Devamında Uzungöl’deki ilk alabalık tesisini kurmuş, restoranın ünü kulaktan kulağa yayılmış, ziyaretçi sayısı arttıkça artmış. Restoranı, sekizer odalı iki bungalov izlemiş.
1995’e gelindiğinde bungalov sayısı 10’a, yatak kapasitesi 52’ye ulaşmış ama bu yolu almak kolay olmamış. Yeri gelmiş “deli” damgası yemiş, yine de umursamamış, yolundan dönmemiş. Uzungöl şimdi doğa ve kültür turizminin olmazsa olmaz destinasyonlarından biri...
Bu arada Trabzon Belediye Başkanı Murat Zorluoğlunun Uzungöl’e ilgisi bir hayli fazla. Konuştuğumuzda, bölgede yapılacak daha çok şey olduğunu söylüyor. İşe göl kenarındaki kaldırımları yenilemekle başlamışlar. “Eski taşları rahat yürünebilecek taşlarla değiştiriyor, engellilere de uygun hale getiriyoruz” diyor Başkan Zorluoğlu.
Projenin ikinci etabında göl etrafında yürüyüş ve bisiklet yolları yapmak var.
Bu arada koruma amaçlı imar planı hazırlanmış, kanalizasyon ve arıtma sistemleri de tamamlanmış.
Ki bunlar gölün ve bölgenin geleceği açısından çok önemli... Zorluoğlu, Uzungöl’ün içine girmeden transit geçilecek bir yol yapılmasının da şart olduğunu söylüyor.
Böylelikle bölgede gereksiz trafiğin ve yoğunluğun oluşmayacağı düşüncesinde, hatta Çevre ve Şehircilik Bakanı ile görüşüp proje çalışmasını başlatmışlar bile.

Vira Bismillah
Balık, hele hele de hamsi dendi mi bende akan sular durur.
Hamsinin anavatanına adım attığım gün de bu yüzden keyfim zirve yaptı. Zira hamsi sezonu resmen başlıyordu.
Aynı gün Trabzon Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve eşi Sevcan Hanım’ın da bulunduğu küçük bir grupla balıkçı teknesine konuk oldum.
Ağlar “Vira Bismillah” denip Karadeniz’in sert dalgalarına bırakıldı.
Tüm balıkçılarımızın sezonu bereketli, bizim de hamsi buğulamalarla, hamsi kuşu ve hamsi tavalarla damaklarımız ihya olsun.

Cahide yuvaya döndü
Vaka sayıları arttı, dünya ikinci kez kırmızı alarm durumuna geçti. Ama öte yandan hayat devam ediyor. Ve “Önlemim tamam, ben kendimi de müşterimi de korurum” diyen bazı mekanlar kapılarını yeni sezona aralıyor.
Geçtiğimiz yaz tatilcileri Çeşme’de ağırlayan Cahide, sezon bitişiyle tası tarağı toplayıp İstanbul’a döndü ve yeni adresine yerleşti. Ekibinin “hafif çılgın ve femme fatale kadın” diye tanımladığı mekan, Maslak 1453’teki 3 bin 500 metrekarelik yerini özel bir günde, çok özel bir organizasyonla açacak.
29 Ekim’de görkemli bir Cumhuriyet Balosu’na imza atmaya hazırlanan mekanın hem hayırlı hem de “sağlıklı” bir sezon geçirmesini diliyorum.
Yolunuz açık, kazancınız bol, virüsünüz “hiç” olsun.
Sümela’dan Uzungöl’e bir Trabzon rüyası



Yazarın Tüm Yazıları