Türk rivierasından notlar

Biz sıradan insanlar Bodrum, Çeşme, Ayvalık, Kaş için pahalı diyoruz ya... Batılı zenginlerin, Rus oligarkların, Arap şeyhlerinin buralara döktüğü paralarla kıyaslandığında denizde kum tanesi gibi kalıyor.

Haberin Devamı

Nasıl dünyanın en zengin turistlerinin akın ettiği Saint-Tropez, Cannes, Monako’yu içeren Fransız rivierası varsa Antalya Belek de Türk rivierası olarak anılıyor.

Buradaki Gloria Serenity, Maxx Royal, Regnum Carya gibi lüks turizmin lokomotif tesisleri Avrupalı, Rus ve Arap zenginleri ağırlıyor.

Oteller birinci bant ve ikinci bant olarak ikiye ayrılıyor.

Mesela sahili olmadığı için Granada ikinci bant olarak kabul edilirken, kendi plajına sahip Susesi birinci bantta yer alıyor.

Biz sıradan insanlar Bodrum, Çeşme, Ayvalık, Kaş için pahalı diyoruz ya... Batılı zenginlerin, Rus oligarkların, Arap şeyhlerinin buralara döktüğü paralarla kıyaslandığında denizde kum tanesi gibi kalıyor.

Bu oteller arasında en ilginçlerinden biri, yenilenen Gloria Serenity. Çünkü sadece sahili yok, aynı zamanda içinden akarsuyu geçiyor: Acısu Çayı.

Haberin Devamı

Goran Bregovic konseri için gittiğim otelde genel müdür Fethi İz ile laflıyoruz. Bu ultra zenginlerle ilgili başından geçen ilginç olaylar var mı diye merak ediyoruz.

Şöyle bir anısı var mesela:

Otelin en lüks villası Presidential Suit’te Ortadoğulu bir zengin kalacakmış. Bu tür zenginler tatile gelmeden önce, önden bir ekip oteli denetlemeye gelirmiş. Bir bakmış ki ekip asansörün enini ölçüyor. Meğer o kişi yaklaşık 300 kiloymuş ve her yerden geçemiyormuş. O turistin ismi genel müdürde saklı tabii. Ve bu zenginlikteki insanlar geldikleri zaman sadece en lüks villayı tutmuyormuş. Anası, danası, çocukları, bakıcıları, hizmetçileri, korumaları, asistanlarıyla geldikleri için villanın yanı sıra otelden de 30 oda birden tutuyormuş.

Tuhaf kafalar anlayacağınız. Mesela otelde her şey dahil sistemi var. Açık büfe kahvaltıda siz acaba kaşar mı alsam, Gouda peyniri mi diye tereddüt ederken, elinde tabağıyla arkanızda bekleyen kişi İsviçreli bir banka sahibi olabiliyor.

Belek mevsim itibarıyla Rus dönemini yaşıyor şu anda. Ama sonbaharda Rusların yerini golf oynamaya gelen zengin İngilizler alacakmış. Golf, Türk rivierasının motor gücü. Bölgenin doğal güzelliği sadece İngiliz değil, diğer Avrupalı ve Amerikalı golfçüleri de baştan çıkarıyor.

Haberin Devamı

Çağla gelsene bir şey deniycem

Manken Çağla Şıkel terapi için oğluyla birlikte girdiği buz dolu fıçıyla gündemde.

Sosyal medyada insanlar mavrasını yapıyor ama soğuk terapisi beden ve ruh sağlığı için önemli bir şey.

Türk rivierasından notlar

Kuzey ülkelerinde sağlık için buz gibi sulara atladıklarını duymuşsunuzdur.

Bağışıklığı artırmanın yanında kan dolaşımını düzenleme gibi başka bir ton yararı varmış.

Hani bizde de çocukları doğan doğmaz karla ovma yani çelikleme adeti vardır ya, biraz onun gibi bir şey.

Gloria grubunun Belek’teki otellerinden biri de dünyanın sayılı beş spor otelinden biri olan Gloria Sports Arena.

Başta yüzme ve atletizm olmak üzere dünyanın en başarılı sporcu ve takımlarının kampa geldiği bir yer. Mutlaka görmek istedim, orayı da gezdirdiler.

Haberin Devamı

İdeal ısıda spor yapılabilmesi için kışın ısıtılıp yazın soğutulan yüzme havuzları, basket, voleybol için salonlar, çim sahalar, kondisyon ve sakatlık tedavi merkezleri, performans testi laboratu-varları...

Profesyonel bir sporcunun ihtiyaç duyabileceği her şey!

Milli okçu Mete Gazoz senenin belli bir bölümünü burada geçiriyormuş mesela.

Ben gezdiğimde Galler Rugby Takımı kamp yapıyordu. İlginç kuralları olan bir yer. Otelde antrenörler hariç kimseye içki satışı yapılmıyor.

Ama sadece profesyoneller değil, bozulan teknesini yüzerek çeken Sadettin Saran gibi spor düşkünleri de düzenli olarak geliyormuş buraya.

Buraya nereden mi geldim?

Tesisin en dikkat çekici yerlerinden biri de “Icelab” dedikleri bölüm. Burada -110 (yazıyla eksi yüz on) derece soğuğa maruz bırakılıyor sporcular.

Haberin Devamı

Dikkatinizi çekerim, Çağla Şıkel’in girdiği fıçı sadece 4 derece bu arada. Dolayısıyla -110 derecelik odaya girebilmeniz için sizi önce 15’er saniye -10 ve -60 derecelik bölümlere, oradan da asıl odaya alıyorlar.

Ağzınıza maske takıyorlar, çünkü burnunuz donuyor. Ellerinize eldiven giydiriyorlar, çünkü dokunduğunuz yere yapışma riskiniz var.

Bu ısıda mayoyla 3 dakika durmaları gerekiyor sporcuların.

Ben normal kıyafetli olduğum halde girip denememe izin verdiler. Ancak 2 dakika 40 saniye dayanabildim. 

İçeride o kadar soğumuş oluyorsunuz ki normal havaya çıktığınızda cildinizde yanma hissediyorsunuz.

Ama işte sporcuların ağır antrenmanlardan sonra kendilerini toplaması için çok yararlıymış. Hatta Arabistan’da bunların daha büyükleri varmış. Koşudan sonra yarış atlarını sokuyorlarmış bu buz odalarına.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları