İletişimde en ifrit olduğum tipler

Çocuk yapacaklara değil, asıl telefon alacaklara ehliyet gerekiyor bence. Eğitim verilsin, nezaket kurallarını öğrensin. Her şeyin bir adabı var canım...

Haberin Devamı

◊ Bir kere cevapsız çağrı bıraktıktan sonra tekrar arayanlar:
Yahu aramışsan ve o telefon açılmamışsa sahibi ya meşgul, ya uyuyor, ya işi var, müsait olup telefona bakınca sana dönecek zaten. Açılmayan telefonu tekrar tekrar aramanın ne manası var? Bu ancak yangın, ölüm gibi önemli bir aciliyet durumunda yapılacak bir şey. Yakın bir arkadaşımı engelledim bu yüzden. Asıl çocuk yapacaklara değil, telefon alacaklara ehliyet gerekiyor.
◊ WhatsApp’ta tek bir mesaj yerine kelime kelime mesaj atanlar:
Merhaba Savaş, çınnn... Nasılsın, çınn... Sana bir önerim olacak, çınnn... Yarın, çınn... Şuraya gidelim mi, çınn... Arkadaş şunu derli toplu tek bir kerede yazsana. Gözüm kayıyor, dikkatimi dağıtıyorsun, işimi, sohbetimi bölüyorsun...
◊ Hunharca mail atanlar:
Her gün lüzumlu-lüzumsuz çok fazla mail alıyorum. Ama içlerinden önemli beş tanesini kaçırmayayım diye diğer yüzlercesini de tarayıp temizlemek zorundayım.
Bir firma yeni klozet mi çıkarmış? Onun basın bülteni bile geliyor. Sonra siz istemeden sizi mail gruplarına üye yapabiliyorlar. Çıkmak istiyorsunuz, çıkamıyorsunuz da. Sapıklar da mevcut.
Bir türlü engellemeyi beceremediğim bir kadın var mesela. Sanırım yurtdışından yazıyor. Kaç kere mail attım, beni listenizden çıkarın diye, cevap da yok. Ne dediği de tam anlaşılmayan bozuk bir Türkçeyle günde 20 mail atıyor. Saati falan da yok. İnsanın psikolojisi bozuluyor.
◊ Toplu mesaj atanlar:
Yılbaşında, bayramda seyranda bir tuşla rehberdeki herkese tebrik mesajı atan insanlara cevap bile vermiyorum. Beni hatırlayıp, özenip ismimle yazmamışsın ki. Mesaj atıp kutumu doldurmasan daha iyi. Ne manası var öyle tebriğin?

Haberin Devamı

Demet Şener neden oğluyla gitmedi?

Eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay ile Demet Şener’in 14 yaşındaki oğlu Ömer Kutluay, Real Madrid’e transfer oldu.
Babası gibi basketçi olan Ömer’i İspanya’ya annesi Demet Şener uğurladı havalimanından.
Sonra da şöyle bir paylaşım yaptı Şener:
“Bol bol sarıldım, öptüm, kokladım. Allah’a emanet ol oğlum. En kısa zamanda geleceğim yanına...”
Evet, Ömer küçük değil; 14 yaşında. Pekâlâ tek başına uçağa binebilir.
Ama yeni bir ülke, yeni bir şehir, yeni bir dil... Bütün bunlar için yeterince büyük de değil.
Hayatının böyle önemli bir dönemecinde annesinin de onunla gitmesi, yanında olması, yerleşmesine, uyum sağlamasına yardımcı olması gerekmez miydi?
Evet babası yanında, İbrahim Kutluay yapacak bütün bunları.
Yine de çocuk anneyle yaşıyor, bence annesi yanında olmalıydı Madrid’e giderken.

Haberin Devamı

Muhtemelen Umut’la, muhtemelen Barselona’da

Didem Soydan yine çok tartışılan cesur bir poza imza attı. Üzerinde tunik şeklinde bir kıyafet var, onu yukarı sıyırmış, ip bikinisinin kenarını bağlıyor.
Açık havada çekilmiş fotoğraf.
Didem Soydan paylaşımlarında çoğu zaman yer etiketlemesi yapmıyor. Biraz fotoğraf dedektifliği yapınca Türkiye’de değil, yurtdışında çekildiği anlaşılıyor.
Çünkü hemen yanda yabancı plakalı bir otomobil var.
Çeken, muhtemelen yakın arkadaşı Umut Eker.
Artık ev arkadaşı değiller ama yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor.
Bir ara sevgili oldukları bile iddia edilmişti.
Her yere beraber seyahat ediyorlar, markalar için Instagram projeleri yapıyorlar. Biri poz veriyor, diğeri çekiyor.
Londra’da görmüştüm bu ikiliyi, gittikleri yerde birbirlerinden saniye ayrılmıyorlar. En son birlikte Kapadokya’dalarmış.
Önceki gün Barselona’ya uçmuşlar. Uçağın merdiveninde Türkçe yazılar vardı.
Barselona’daki paylaşımında tabelası görünen Tapas San Miguel, muhtemelen Carrer del Pas’taki tapasçı. Dolayısıyla ip mayolu fotoğraf İspanya’dan olmalı.
Olabilir, insanın ip mayosu sokak ortasında çözülebilir.
Onu o anda orada bağlamak durumunda da kalabilirsin. Peki bunu niye çekip paylaşırsın?
Didem de, Umut da seviyor böyle kışkırtıcı işleri.

Haberin Devamı

Az kullanılmış ikinci el silikon

Oyuncuların doğal görünmelerini isteyen yapımcılar, silikon gibi estetik müdahalelere karşı sözleşmelere madde koyuyorlarmış.
Hatta Serenay Sarıkaya’nın silikonlarını çıkaracağı yazılıp çizildi.
Valla doğruysa güzel haber. Ekranda ördek dudaklı ablaları görmekten bıktık.
Güzel haber, güzel haber de...
Acaba ikinci el piyasası var mı bu dolguların, silikonların?
Çıkarıp atılıyorsa, yazık günah. Bir ton para değil mi onlar?

Yazarın Tüm Yazıları