İlber Dede’nin torunları

Ama iş, özel hayata gelince diğer pop ikonları gibi gündemde değil.

İçimizden pek azımız hocanın aşklarını, evliliğini, ailesini biliyoruz.

Tek bir evlilik yaptı İlber Hoca. 1981’de, o yıllar için geç sayılabilecek bir yaşta, 34 yaşında Mersin senatörü Dr. Talip Özdolay’ın kızı Ayşe Özdolay ile evlendi.

18 yıl sonra, 1999’da boşandılar. Bu evlilikten Tuna adında bir kızları vardı. Kızı Tuna’nın ise bir oğlan, bir kız çocuğu var.

İlber Ortaylı, Deniz Ali ve Defne’yle çektirdiği fotoğrafını “Torun sevgisi bir başka” notuyla paylaştı.

Torun tutmak çok yakışmıyor mu İlber Hoca’ya?

“Bu dünya”yı en güzel batıran kim?

Şarkıcı Sıla ilk kez çıktığı Günay sahnesinde kendisini izlemeye gelen Orhan Gencebay’a jest olsun diye “Batsın Bu Dünya”yı söyledi.

Çok da güzel söylemiş bence. Orhan Gencebay dahil, seyirci uzun süre alkışladı Sıla’yı.

Günay gecesi o kadar başarılı geçmiş ki 6 Mayıs’ta Ankara Günay, 20 Mayıs İstanbul Günay’da yeniden sahne alacakmış. Yazın Bodrum ve Çeşme’deki Günay’larda da olur kesin.

Ama bir not düşmeden geçemeyeceğim, ne kadar iyi okursa okusun “Batsın Bu Dünya”nın tapusu Linet’tedir.

Bugüne kadar çok isimden dinledik bu şarkıyı ama Linet gibi gırtlaktan gırtlaktan, yırta yırta, çığlık çığlığa batırabilen çıkmadı “bu dünya”yı.

Kolayınızda varsa açın YouTube’dan, bir dinleyin. 

Bari ufak atın da...

İsmi, World of Statistics yani İstatistikler Dünyası. Twitter’da farklı konularda istatistikler yayınlıyor. 1.5 milyon takipçisi var bu hesabın.

Pazar günü çeşitli ülkelerdeki erkeklerin ortalama cinsel partner sayısını açıkladılar, Türkiye kişi başı ortalama 14.5 ile birinci.

Yani bu ülkede herkes ömrü boyunca 14.5 kişiyle birlikte oluyormuş.

Mesela listedeki İtalya’da bu sayı 11.8, ABD’de 10.7, Brezilya’da 9... 

Adamlar iyi niyetli, beyana inanıyorlar ama bizim atınca mangalda kül bırakmama huyumuzu hesaba katmamışlar tabii.

Bir sürü Türk kullanıcıdan da yorum gelmiş haliyle istatistiğin altına.

“Maşallah makine gibiyiz ama yalan konusunda” demiş @Philoteology.

“Herkes benden gizli neler yapıyor, yazıklar olsun” diye sitem etmiş @Ckyrlmz

Bir de bu sayılar ortalama.

Yani 10 diyenin yanında 30-40 diye uyduran da var demek ki.

Bıktık bu ikiyüzlülükten

Gülşen’in sahne kıyafetlerini eleştirmişti Pınar Eliçe.

Katıldığı programda yerden yere vurmuştu meslektaşını.

Sanki kendisi mazbutlar kraliçesi...

En son sahnede yaptığı derin yırtmaçlı kalça dansıyla gündemde şimdi. İnsanlar haklı olarak “Gülşen’i eleştiriyordun peki bu ne?” diye soruyorlar.

Seren Serengil gibi başka örnekleri de oldu bunların.

Gülşen’e gelince tu kaka, kendin yapıca mübah.

Bıktık bu ikiyüzlülükten, bırakın ya bu ayakları.

Bu Fener insanı kanser eder

“Kanser oldum, kanser; bir daha maça gelenin” diye bağırıyordu bir taraftar. Fenerli dostlarım sayesinde bu sezon ilgilenmediğim kadar ilgileniyorum futbolla ama son yılların en çekişmeli en belirsiz, en stresli sezonuna denk geldim.

Keşke biraz kolayından başlasaydım. 

Tarihi boyunca GS’den 3, Kartal’dan 4 gol yediği oldu mu hiç, o da bana denk geldi.

Önceki akşam da küme düşme korkusu yaşayan, dört oyuncusu da cezalı İstanbulspor’a 2-0 üstünlüğümüzü, 3-3 ile kapattık.

Her fiyaskoda kartlar yeniden dağıtılıyor ligde; heyecan, stres sıfırdan başlıyor.

Futbol ve rekabet açısından güzel, Fener ve benim için tırnak yemeli günler...

Yıldız’dır, ne yapsa yeridir

Saçlarını kısacık kesen Yıldız Tilbe perukla vermek zorunda kaldığı konser öncesi gazetecilere açıklama yaptı:

“Dipleri biraz yıpranmıştı. Tararken tarak aksıyordu. Ben de akmayan yerleri kestim...”

Anlaşılan yine gece gece dellenip kendini beslemeye çevirmiş.

Asıl bombayı da ondan sonra patlatmış ünlü şarkıcı:

“Ben yeterince güzelim. O yüzden fazla güzelleşip başımı derde sokmak istemiyorum!”

Bakar mısınız sevimliliğe, çok komik değil mi?

Bazen yaptığı abuk sabuk açıklamalara çok kızıyoruz ama hiç kin tutamıyorsak, hemen unutuyorsak işte tam da bundandır.