Girmek ya da girememek... İşte bütün mesele bu

Upstairs’e girmek, “Dün gece oradaydık” demek bir statü sembolü. Üstelik bir selfie çekip Instoş’a bile koyamıyorsunuz çünkü yasssak... Unutmayın; olur olmaz selfie, ancak ‘mış gibi’ yapanların histerisi.

Haberin Devamı

Girmek ya da girememek... İşte bütün mesele bu
Giriş kattaki Pizza Emirgan’da yemekler Napoli’de bir İtalyan teyzenin evine girmişsiniz gibi. Ev yapımı makarnalar bile odun ateşinde pişiyor.

Sadece İstanbul gece hayatına değil, yıllarca magazin gündemine yön verdi Emirgân’daki Gizli Kalsın. Sahibi Umut Evirgen’in Serenay Sarıkaya, Tuba Büyüküstün gibi aşklarını geçiniz bir kalem. Demet Özdemir-Oğuzhan Koç aşkı ilk oranın çıkışında ifşa oldu. Geçen yıl evlenen Ebru Şahin ve Cedi Osman’ın ilişkisini de ilk oradan duymuştuk. Emirgân’ın bu küçücük, penceresiz ‘gizli barı’nda pek gizli kalamadı hiçbir şey. Çünkü gece kemâle erdiğinde oyuncu-topçu, şarkıcı-sosyetik herkesin aktığı bir yerdi. Miyadını doldurdu ve yerini 2 hafta önce açılan 2023 sürüm yeni bir mekâna bıraktı: Upstairs.

Haberin Devamı

Girmek ya da girememek... İşte bütün mesele bu

İngilizcede ‘üst kat’ demek. Çünkü eski Gizli Kalsın’ın olduğu giriş kat artık tümüyle Pizza Emirgân adında bir İtalyan restoranı. Yemekler Napoli’de bir İtalyan teyzenin evine girmişsiniz gibi. Gazlı, elektrikli pişen hiçbir şey yok. Ev yapımı makarnalar bile odun ateşinde pişiyor. Genç şef Burak Fındık’ı Kazdağları’ndaki bir başka ünlü kaçamak yeri olan Simurg Inn Otel’den hatırlayanlar çıkabilir. Sofraya bir trüflü pizza koyuyor, cadde trüf kokuyor, öyle tarif edeyim...

Girmek ya da girememek... İşte bütün mesele bu
Üst kattaki ‘gizli’ Upstairs, küçücük bir mekân, bir de şirin ve şık bir terası var. Toplam 100 kişi alıyor.

Kılık kıyafetiniz uygunsa, mesela şortlu değilseniz, buraya oturmak kolay. Zaten dış masalar kaldırım üstünde. Her gün 12.00- 23.00 arası açık. Asıl mesele, bu pizzacının içindeki gizli bir kapıdan girilen üst kata yani Upstairs’e çıkmak.

Tanınmamış biriyseniz ille tanınmış bir müşterinin referansı gerekiyor. İşin bittiği adam: Mert Özsarıkaya. Toplamda altı mekânlı eğlence kompleksinin CEO’su. Bir kere temas kurabilirseniz ilgili, saygılı, zıpkın gibi bir işletmeci. Ama ulaşmak zor işte...

Haberin Devamı

Pizzacıya girdiniz, o gizli kapı size açıldı, asansöre binip ya da merdivenle üst kata çıktınız. Peki sizi ne bekliyor: Küçük, hatta küçücük bir mekân, bir de şirin mi şirin ama çok şık bir teras... İkisi toplam 100 kişi alıyor. Zaten mühim olan da o 100 kişinin içine girebilmek işte. Ya Allah size büyük bir yetenek vermiş olmalı ya ülkenin en tanınan müzisyenlerinden biri olmalısınız... Ya da memleketin en meşhur dizilerinden birinde başrol oynamalısınız... Yahut ülkenin en kudretli ailelerinden birine mensup olmanız gerek. Oraya girebildiğinizde aslında ne pizza, ne kokteyl, ne müzik, ne de stant satın alıyorsunuz. Upstairs’e girmek, “Dün gece oradaydık” demek, bir statü sembolü, üstelik selfie çekip Instoş’a bile koyamıyorsunuz; yasssak hemşerim... Unutmayın; olur olmaz selfie, ancak ‘mış gibi’ yapanların histerisi. Sen iki ‘like’ alacaksın diye arkada Serenay’lar, Kerem’ler, Hande’ler, Demet’ler görünecek! Oldu canım...

Haberin Devamı

Biraz da Mimar Engin Özmen’in imzasını taşıyan dekorasyondan bahsedeyim... Retro detaylar hemen göze çarpıyor. Murano camlı aynalar, antika porselen lambalar ve şişelerle ışık oyunları yaratılmış bar etkileyici. Üst katta fotoğraf çekmek yasak ama alt kattaki ikonik bar tam selfie’lik.   

Emirgân Pizza ve Upstairs’e gidenler, makarna kaç paraymış, kokteyl 100 lira pahalıymış gibi dertleri olmayan bir profil. Ama fikir vermesi açısından söyleyeyim: Sabaha kadar servis edilen pizzalar 305-720, kokteyller 525-580 lira. Alt kattaki restoranda ana yemeklerse 300-525 lira. En sevilenleri, salatalarda Antep fıstığı koydukları fnocchio, makarnalarda ançuezle yaptıkları cappelini, kokteyllerde cin bazlı pierresenta. Popüler ama kurban olayım kaburgalı pizza söylemeyin, yaz günü hem yiyene hem de pişirene eziyet.

Haberin Devamı

Girmek ya da girememek... İşte bütün mesele bu
Upstairs’de masalarda “Telefonunuzu cebinizde tutun” yazan kartlar var.

CANLI MÜZİK BİTİYOR MU?

Ben işitsel insanım. Bir mekânda müzik iyiyse her şey gözüme daha güzel görünüyor, kötüyse manzaranın bile tadını çıkaramıyorum. DJ Ogün Dalka tam bir 90’lar Türkçe pop gurusu. Müzik saat 01.00’de ‘Sevdik Sevdalandık’larla başlayıp ‘Kapıma Dayanma Sakın’larla hareketleniyor, sonra ver elini Tarkan’lar, Ajda’lar... Ama kolunu kesseniz Serdar Ortaç çalmıyor, öyle de bir çizgisi var. Yine de arkadaş grubu olarak kararlıyız, kendisine çaldıramasak da ara sıra pikap başına geçen Umut’a (Evirgen, patron) Hande Yener’den ‘Sana Kırmızı Çok Yakışıyor’ çaldıracağız. Umut’la sohbet ettik. Gece hayatında artık kendisinin Zeynep Bastık’la başlattığı canlı müzik döneminin kapandığını söylüyor. Önümüzdeki 10 yıl, tıpkı 2000’lerdeki gibi yine DJ’lerinmiş. Dinleyip göreceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları