Cem Yılmaz neden keyifli

Serenay Sarıkaya ile barışıp barışmadıkları sorulan Cem Yılmaz, “Barışmadık, küsmedik ki barışalım” cevabını verdi. Bu üç kelimede hayatla eğlenen çok zekice bir örgü var. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Gelin bunu biraz masaya yatıralım.

Haberin Devamı

Biliyorsunuz Cem Yılmaz gazetecilerle bomba espriler patlatmayı, ayaküstü sohbet etmeyi, televizyon kanallarında bütün hafta döndüre döndüre yayınlanacak demeçler vermeyi, bomba espriler patlatmayı çok severdi eskiden.

Rahatsız olabileceği bir şey olsa bile topu gayet güzel çevirip gazetecilerin sahasına geri zekice gönderirdi.

Bunu yaparken kendisi neşelenir, toplumun geri kalanını da gülmekten kırıp geçirirdi.

Son birkaç yıldır nedense daha asık suratlı, daha giderli böyle iklimlerde.

Belki “maraba televole” yaşları geçtiğinden, belki de şu son dönemde tadımızdan, tuzumuzdan çok kaybettiğimiz için.

Fakat bu değişiyor olabilir mi?

En son Etiler’de bir klinikten çıkarken görüntülendi. Fizik tedavi için geldiğini söyledi.

Fakat Serenay Sarıkaya daha yeni bir videosunu beğenmişti. Herkes tekrar bir araya gelip gelmediklerini merak ediyordu.

Haberin Devamı

Dolayısıyla “Geçmiş olsun, hayrola, neyiniz var” diye sorulmadan direkt konuya girildi: Barıştınız mı?

Cem Yılmaz, “Barışmadık. Küsmedik ki barışalım” cevabını verdi. Bu üç kelimede zekice ve hayatla eğlenen çok bir örgü var. Tıpkı eski o eski keyifli günlerindeki gibi.

Gelin bunu biraz masaya yatıralım...

Belli ki o da oynamak istiyor

Ne diyor Cem Yılmaz: “Barışmadık.”
Böylece ilk kelimede vermek istediği mesajı verdi mi? Verdi.
Artık doğru ya da yalan, günahı boynuna.
Hatırlarsınız, zaten ilişkileri pek saklambaçlı ve ebe-sobeli başlamıştı.
Ama şah mat. Artık bunun üzerine başka bir soramazsın.
Son dönemlerindeki gibi olsa burada bitirir, göz teması kurmadan hızlı hızlı aracına giderdi.
Bu kez kesmedi, devam etti: “Yoo barışmadık. Küs değiliz ki barışalım.”
Belli ki o da oynamak istiyor, bir yandan medyanın “bıçkın ilgisi”nden rahatsız, bir yandan da yere mendil atıyor.
Oradaki zeki cilve de şu: “Barıştınız mı?” sorusundan kasıt, “Tekrar birleştiniz mi?”
Cem Yılmaz kelime oyunu yapıp “Küs değiliz ki” diyor.
Sanki ona “Misketleri kardeş kardeş üleştiniz mi?” diye soruldu... Ve toplam beş kelimede seni bir kısırdöngünün içine sokuyor:
- Barışmamışlar.
Zaten hiç küsmemişler ki...
Bu tür şeytanlıklara girdiğine göre Cem Yılmaz’ın keyfi yerinde.
Belki hayatında bir şeyler daha iyi gittiği için belki de fizik tedavi iyi geldi.

Haberin Devamı

Kime neeee?

Bu huyumuzdan hiç vazgeçemeyeceğiz galiba. Kendi kararlarını verebilecek reşit çiftler arasındaki yaş farkına takmak.
Daha önce Pınar Altuğ-Yağmur Atacan, Onur Ünlü-Hazar Ergüçlü gibi birçok kişiye yapılan bu kez Özcan Deniz’e yapılıyor.
İranlı modacı Samar Dadgar ile ilişkisi ortaya çıktığından beri pek çok başlık “kendisinden 23 yaş küçük sevgilisi” diye atılıyor.
Kadın 25 yaşında, Özcan Deniz 48.
Ne biri ergen ne öbürü yaşlı.
Sınırları gittikçe genişleyen ortayaş grubu içinde ikisi de.
Aradaki yaş farkı bu kadar öne çıkarılınca...
Bak yine parmağım “e”de takılı takıldı: Kime neeee?

 

 

Yazarın Tüm Yazıları