Artık vuslata erseniz?

Hem de hemen hemen aynı ifadelerle.
Arda Kural şöyle dedi eski sevgilisi için: “Onunla görüşmeye korkuyorum. Birbirimize çok âşıktık.”
Yıldız Asyalı şöyle dedi eski sevgilisi için: “Karşımda görsem elim ayağım titrer, halini hatırını sormak istiyorum ama cesaretim yok. Çünkü birbirimize hâlâ âşığız.”
Arda ayrıldıktan sonra 2 yıl aşk acısı çektiğini söyledi.
Yıldız’dan “Aşk acısını bir de bana sorsunlar” diye cevap geldi.
Leyla ile Mecnun gibi.
Çeyrek asır sonra önceki akşam nihayet bir araya geldiler.
Arda, sahne aldığı mekânda Yıldız’ı dinlemeye gitti.
Yıldız keman çaldı, Arda mest mest izleyip alkışladı.
E madem birbirinizin en büyük aşkıydınız...
E madem sizi isteğinizin dışında ayırdılar... E madem hâlâ birbirinizi gördüğünüzde eliniz ayağınız titreyecek haldesiniz...
E madem görüşme korkunuzu da yendiniz...
Burada biz şiştik yahu, artık vuslata erseniz?

Savaş zevzekleri

Songül Öden’in isyanı ne kadar da haklı. “Ukraynalı kadın mültecileri kabul edelim şakalarınızı alıp defolun” diyor:
“Savaşın en kırılgan gruplarından biri olan kadının, bedeni üzerinden gündem oluşturanlardan utanç duyuyoruz!”
Dün hemen hemen bütün gazetelerin birinci sayfasında yer alan, evi bombalanmış, yüzü gözü yara bere içindeki Ukraynalı eğitimci kadını düşündüm...
Neden bu zevzekliklerin altından hep erkekler çıkar?
Ülkesine sığınacak insana göz diken, kendine bununla ilgili eğlenecek, geyik yapacak malzeme çıkaran kişiden her kötülük beklenir.
Ve şurası kesin:
Bizden değildir!

Düz beyaz spor ayakkabı

Stil eleştirmenimiz Hande Can dünkü yazısında Yılmaz Erdoğan’ı değerlendirdi.
Erdoğan’a ve tarzına övgüler düzdükten sonra bir öneride de bulundu: “Yıllar içinde tarzını bulduğunu düşünüyorum. Sadece bu kıyafetin altında düz beyaz bir spor ayakkabı görmek çok daha güzel olurdu.”
Yine o “düz beyaz spor ayakkabı”...



Yahu bırakın bir Allah kulu da giymeyiversin.
Galada, partide, sokakta, davette...
Kızılay sevindirmiş gibi herkeste aynı tarz ayakkabılar.
Halkının kılığına kıyafetine karışan Kuzey Kore lideri bile daha insaflı.
Hiç olmazsa iki-üç alternatif arasından seçebiliyorsunuz.

Aldatmada dişe diş olur mu?

Tuba Ünsal, Cemal Hünal ve Gürgen Öz’ün başrollerini paylaştığı “Sadece Bir Gece”nin galası Kanyon’da yapıldı.
Filmin konusu şöyle: Tamer (Cemal Hünal) arkadaşlarıyla dışarı çıktığı bir gece eşi Begüm’ü (Tuba Ünsal) aldatır. Bunu öğrenen Begüm ondan ayrılır. Tamer ne olursa olsun eşiyle barışmak, onu tekrar kazanmak istiyordur. Ama Begüm’ün onu affetmesi için tek bir şartı vardır: Aynı şeyi bir gece o da yapacaktır...
Herkesin “Olur mu canım öyle şey!” dediğini duyar gibiyim.
Diğer taraftan “Erkek aldatınca barışılabiliyor, evlilik devam edebiliyor da kadın aldatınca neden farklı olsun?” diye soranları da duyabiliyorum sanki...
Ben bu maçta sahaya çıkmam, forma morma giymek istemem.
Ama aldatan erkeği kanırtmak, dünyayı ona dar etmek, burnundan getirmek için güzel bir senaryo kurnazlığı olduğu kesin...