Teknolojiye Doğu ve Batı nasıl yaklaşıyor?

Bugüne kadar hem Çin’de, hem de Amerika ve Avrupa’da başarılı teknoloji takımları ile çalışma şansım oldu. Bu takımlar arasında gözlemlediğim büyük bir farkı bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu gözlemimi özellikle hepimizin bildiği sosyal medya platformlarını örneklendirerek paylaşacağım.

Haberin Devamı

 

Özellikle 2000’li yıllardan sonra Batı teknolojiyi daha ziyade dikkat çekmek için kullandı. Her teknoloji uygulaması kendi başına bir vaka olarak değerlendirildi. Tüketiciye yönelik her teknoloji kendi uygulamasını edinip, telefonunuzdaki yüzlerce uygulamadan biri haline gelmeye çalıştı.  

Sosyal medya yaklaşımı bu platformların daha çok ilgi çekerek buradan gelir etmesi şeklinde gelişti. Bugün baktığımızda bildiğimiz tüm Batı kaynaklı sosyal medya mecraları reklamlardan gelir sağlıyor.

Örneğin Facebook bugün hala gelirlerinin yüzde 98’ini reklamdan elde ediyor. Facebook dediğimizde Instagram, Whatsapp gibi diğer sosyal mecraları da bu işin içine giriyor.

Doğu’ya baktığımızda ise teknoloji dikkat çekmenin ötesinde hayatı kolaylaştırmayı hedefliyor. Yani özellikle Çin’de karşımıza çıkan uygulamalar sadece reklam geliri ile var olmak üzere kurgulanmıyor.

Haberin Devamı

Teknoloji Asya’da daha geniş bir bakış açısı ile daha kapsamlı bir fark yaratmaya yönelik kurgulanıyor.

Örneğin Wechat uygulaması. Wechat Whatsapp’ın ya da Facebook’un karşılığı değil. Wechat bir uygulamadan daha çok bir mobil işletim sistemi. Wechat platformu içinde taksi çağırmaktan, çiçek sipariş etmeye, banka hesaplarını yönetmeye kadar birçok hizmet sunuluyor kullanıcıya.

Wechat 2010’lu yıllarda Çin’de var olan sosyal medya uygulaması QQ’dan çok daha farklı bir uygulama hayal eden Tencent yönetimi tarafından hayata geçirildi. Özel bir teknik takım belirlediler ve istenilen tamamıyla yeni bir konseptti. Wechat bu şekilde doğdu.

Peki Türkiye nasıl yaklaşmalı teknolojiye?

Biz ne Batılıyız, ne de Doğuluyuz.

 Ama her iki taraftaki en iyi yaklaşımı ve uygulamaları seçebilmeli ve bizimleştirebilmeliyiz.

Teknolojiye bütüncül yaklaşmak çok kritik.

Whatsapp’ın kopyasını yapmaya çalışmak hata.

Wechat’in kopyasını yapmak bir başka hata.

Bu iki alternatifin ve yaklaşımın daha ötesini hayal etmemiz gerekiyor.

Bizim koşullarımız hangi ileri teknolojileri gerektiriyor?

*

Türkiye bunu Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri ile başardı ve başarmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Bu kurumlar bütçelerinin yüzde 25’ine dayanan bölümlerini AR-GE’ye ayırıyor.

Sonuçlar ortada.

STM’nin ürünü olan Kargu-2 dronu şu anda dünyanın bu konudaki en yüksek teknolojilerine sahip. Bu hem askeri hem de ticari olarak Türkiye için önemli bir başarı.

STM 1991 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Savunma Sanayii Başkanlığı'na (SSB) sistem mühendisliği, teknik destek, proje yönetimi, teknoloji transferi, lojistik destek hizmetleri; görevlerini gerçekleştirmek amacıyla Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kararı ile kurulmuştur.

KERKES projesi yapay zeka başta olmak üzere bir çok ileri teknolojiyi kullanan bir başka proje.

Demek ki, Türkiye aslında doğru yaklaşımı biliyor. Bu doğru yaklaşımı sanayiye, tarıma ve diğer alanlara transfer ederek, tüm ekonomiyi dönüştürdüğümüzü hayal etmenin zamanı artık geldi!

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları