Ters köşe

Kaçmıyordu ki yakalansın.

Elini kolunu sallayarak geziyordu.

***

Derken... Suriye’de ateşkes kararı.

Güzel de, kim dinler BM’yi?

ABD İhtiyar Heyeti bile ondan daha etkili.

***

Nitekim Esad “ateşkes beni bağlamaz” diyor. Lakin kiminle savaştığı belli değil.

ABD’yle savaşmıyor. Rusya’yla savaşmıyor. İran’la zaten savaşmaz. Geriye kim kalıyor?

 - Terör örgütleri.

O da yalan.

Hepsiyle enseye tokat.

***

Ne iyi etmişiz de şu savunma sanayii’ne yüklenmişiz.

Kimseye muhtaç değiliz. “İnsansız tank” yapmaya bile karar verilmiş durumda.

Lakin, insansız ne demek?

Tank dediğin, tepesinde bir insan bulunmalı. Sembolik de olsa “Tank’ın üstüne ilk çıkan” diye uygun gördüğünüz bir siyasetçi’nin büstü dikilmeli.

15 Temmuz’a atfen...

***

Bütün bunlar bir yana... ABD, bizi şaşırtmaya devam ediyor.

Hele şu son iki ifadeye bakınız:

- PYD’ye verdiğimiz silahları toplayacağız.

- Silah vermedik ki toplayalım.

Eh, biz de “silah verdiniz” demedik ki, herhalde siz yanlış duydunuz.

LOZAN

Tam Lozan’ı tartışırken, konferansı bizzat yerinde takip eden merhum Ali Naci Karacan’ın kitabı, yeni baskısıyla günümüze ışık tutuyor.

Hulusi Turgut’un hem sadeleştirip hem güncelleştirdiği bu kitap, ailede üçüncü kuşak Karacan Kardeşler tarafından soyağacı’na takılmış bir nişandır.