İş davası beş yıl sürerse

‘Yargıda Hedef Süre’ uygulaması 3 Eylül’de başlarken, yıllar alan yargılamalar Türk yargısının en önemli yapısal sorunu olmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

DAVA ve soruşturmaların tamamlanacağı sürelerin önceden ilan edilmesini öngören ‘Yargıda Hedef Süre’ uygulaması, 3 Eylül itibarıyla açılan davaları kapsıyor. Hedef süreler, 1 Ocak 2019’dan itibaren taraflara bildirilecek. Bu tarihe kadar olan 4 aylık sürede ise uygulama izlenecek, gerektiğinde teknik düzenlemeler yapılacak. Artık vatandaş davasının ne zaman biteceğini bilecek.

YÜZDE 74 AZALDI AMA

1 Ocak’ta iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasıyla iş davalarının yüzde 74 azalmasına rağmen hâlâ işsiz okurum Bünyamin Yılmaz gibi davaları beş yıldır süren mağdur vatandaşlar var. Bakın Yılmaz’ın, davasına dönük serzenişi şöyle:

“Benim iş davam 24 Ağustos 2013’te açıldı. Bir yıl sonra 7 Mayıs 2014’te ilk duruşmaya gittik. Basit bir dava olmasına rağmen üç-dört ay arayla 10 duruşma yapıldı. Mahkeme, 23 Kasım 2016’da karara çıktı. Gerekçeli karar yaklaşık iki yıl sonra, 4 Ocak 2018’de yazıldı. 6 Mart’ta davam istinafa gitti ve bekliyor. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir miyim? İş davasında beş yıllık yargılama süresi makul mü?”

Haberin Devamı

AYM MAKUL BULMUYOR

Okurum, karar kesinleşip iç hukuk yolları tükendikten sonra AYM’ye adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunarak tazminat talep edebilir. AYM’nin tarafı az, karmaşık olmayan bu tip davalarda beş yıllık yargılama süresini “makul” görmeyen ve tazminata hükmeden çok sayıda örnek kararı var. Yılmaz gibi davaları yıllarca süren okurlarıma yanıtım da AYM’ye iç hukuk yolları tüketildikten sonra bireysel başvuru yoluna gitmeleri.

İş davası beş yıl sürerse

ARAÇ DEĞER KAYBI

Arabanıza çarpmaları halinde değer kaybı tazminatı istenebileceği yazıma dönük çok sayıda e-postayla soru geldi. “İkinci el aracıma çarptılar, davacı olabilir miyim?” ve “Çift taraflı kazada da talepte bulunabiliyor mu?” diye soran okurlarıma yanıtım: “Evet”. Bu konudaki sorulara yanıtı olan avukat okurum Ceyhun Güvel’in araç değer kaybı talebi için gerekli şartları sıralayan e-postası bakın şöyle:

Haberin Devamı

“Değer kaybı talep edecek olan aracın sıfır olması gibi bir zorunluluk yok. İkinci el araç sahipleri de talepte bulunabilir. İkinci husus, değer kaybı talep edecek olan araca çarpılmış olması. Şartları karşılamış olmak suretiyle çift taraflı kazalarda da araç değer kaybı talebinde bulunulabiliyor. Genel olarak araç değer kaybı talebi için biz avukatlar için uygun olan talep şartları şu şekilde:

* Aracın kilometresinin 130 binden düşük olması.

* Kazada tamamen kusursuz veyahut yüzde 50’ye kadar kusur oranına sahip olunması.

* Kazanın son 2 sene içerisinde gerçekleşmiş olması.

* Hasarın, aracın metal aksamlarından birinde gerçekleşmiş olması (çamurluk, kapılar, kaput, tavan).

Haberin Devamı

Bu şartların bir arada bulunması halinde müvekkillerimiz adına araç değer kaybı talebinde bulunabiliyoruz.”

ÖDEMELER KOMİK

Okurum İ.C. ise ödenen tazminat rakamından şikâyet ediyor. O e-posta da şöyle:

“Sıfır aracım park halinde iken başka bir araç gelip çarptı. Yüzde 100 haklı durumdayken değer kaybı adı altında bana sigorta komik bir rakam ödedi: 2 bin 600 TL. Araştırmama göre aracımdaki değer kaybı 10 bin TL civarıydı. Sigorta Tahkim Kurulu’na ‘Araç değer kaybı ödemesinin az olduğu’ yönünde dava açtım. Tahkim beni haksız buldu. Bu sefer döndüm davalının avukat masraflarını vs. ben ödedim. Yapılan ödemeler komik mertebelerde oluyor. Sigorta Tahkim’den bir şey çıkmıyor.”

Haberin Devamı

Benim okurlarıma önerim, teknik konularda bir avukata danışarak en uygun hak arama yöntemine başvurmalarıdır. Çünkü hem hak kaybına uğramazsınız hem de kazanacağınızın üzerinde yargılama masrafı ile karşı karşıya kalmazsınız.

Yazarın Tüm Yazıları