Mutluluk için 12 ucuz ve kolay yol

Kolay ve ucuza mutluluk için herkesin farklı bir reçetesi var. Konu ile ilgili güzel bir yazı geçenlerde BBC’nin sağlık sayfasında 3 madde olarak yayınlandı. Ben 9 madde daha ekleyip sizinle konuyu yeniden paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

Mutluluk pahalı bir hedef mi? Hayır! Zor bir hedef mi? Yine hayır! Peki ona ulaşmak için çok uzun süreli çabalamaya mı ihtiyaç var? Bir kez daha “hayır!”.
Kolay ve ucuz yoldan mutluluk aslında “mutluluğun kendi genlerinde” yani “yapısında /doğasında” var olan bir şey. Bilinenin tam da tersine “zenginlik ve güç”, yoğun hırs, aşırı detay hele bir de “şatafat” ile birleşmişse mutluluğu hepten riske ediyor.
Kolay ve ucuza mutluluk için herkesin farklı bir reçetesi var. Konu ile ilgili güzel bir yazı geçenlerde BBC’nin sağlık sayfasında 3 madde olarak yayınlandı. Ben 9 madde daha ekleyip sizinle konuyu yeniden paylaşmak istedim.
Sizin de aklınıza gelen yeni, farklı ama ucuz mutluluk önerileri varsa lütfen e-postama veya Instagram hesabıma (prof.dr.osmanmuftuoglu) yollayın.
Yollayın ki daha çok ucuz ve kolay “mutluluk önerileri” oluşturalım. Buyurun 12 maddede mutluluk yolculuğu...

İşte o 12 madde

Haberin Devamı

* ÇİÇEKLENİN: Çiçekler ve farklı bahçe veya ev bitkileri çevrenizde müthiş bir renk coşkusu yaratıyor, ayrıca mis gibi kokularla soluduğumuz havayı da temizliyor.
* SIK VE BOL SU İÇİN: Su hayattır. Su sağlık için fırsattır. Su güzelliktir. Sadece su değil, çay için. Suyu öyle boş da içmeyin. İçine salatalık, limon ekleyip suyunuzu da “neşe”lendirin.
* ODA, BAHÇE VE BALKONUNUZDA SIK SIK DEKOR DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİN: Hiç olmazsa eşyalarınızın, duvarlardaki resimlerinizin yerini değiştirin.
* EVİNİZİ RENKLENDİRİN: Duvarlarınızı boyayın. Özellikle de “rahatlatıcı” yeşil rengi ve tonları tercih etmeye bakın.
* EVE “MÜZİK” KATIN: Özellikle de kuş sesi! Kuş sesi stresi azaltıyor. Sizi doğadaymış gibi dinlendiriyor. Hiç mi imkân yok: Telefonunuza kuş sesi aplikasyonu ekleyin.
* HAYATINIZA KEDİ VEYA KÖPEK EKLEYİN: Özellikle kedi sahiplenmek, kedileri okşayıp sevmek sakinleştiriyor ve olumlu düşünceler yüklüyor.
* GIDIKLANIN: Gülmek her yaşta herkese her zaman iyi geliyor. Kahkahalar sadece yüz kaslarındaki değil, beyindeki gerginliği de azaltıyor.
* MİNİK KAÇAMAK ATIŞTIRMALAR YAPIN: Abartmadan, bedeni kalori bombardımanı altında bırakmadan minik ama geleneksel atıştırmalıklar (çay-hurma, kahve-bitter çikolata) hayata yeni renkler, hazlar, keyifler katabiliyor.
* UYUYUN: Mümkünse daha kaliteli ve keyifli bir uyku çekmenin yollarını bulun.
* YÜRÜYÜN: Yürümek başlı başına bir “trankilizan” yani “sakinleştirici” etki yapıyor. Stresi azaltıyor, enerji seviyesini yükseltiyor.
* DUA EDİN: Dualar rahatlatıyor. Özellikle iyi dileklerle bitirilen uyku öncesi dualar derin uykuyu kolaylaştırıyor. Sabaha dualarla başlamaksa “enerji” ve “heves” yüklüyor.
* HER GÜN EN AZ 3 KEZ AİLENİZDEN BİRİ VEYA BİR DOSTUNUZU ARAYIN: Her gün en az 2-3 sevdiğinizle yüz yüze veya telefonla sohbet etmeyi unutmayın. Sohbetteki tanıdık sesin kendisi bile mutluluk iğnesi etkisi yapabiliyor.

Haberin Devamı

Neden ve nasıl yaşlanıyoruz?

◊ PASLANDIĞIMIZ İÇİN: Dışarıdan gelen ve içte, bedende üretilen toksinler, serbest radikaller, kimyasallar bedeni bir “toksin çöplüğü” haline getiriyorlar. Bu da hücrelerin işlevleri ve yapılarını bozuyor.
◊ YIPRANDIĞIMIZ İÇİN: Zamana bağlı yıpranma, hücre içi yapı ve mekanizmaların işlevlerini aksatmaya başlıyor, işler aksayınca yaşlanma hızlanıyor.
◊ İLTİHAPLANDIĞIMIZ İÇİN: Bedensel süreçler, metabolik gelişmeler inflamasyonu tetikleyen “yan ürünler” üretiyor. Bu yan ürünlerin üzerine toksinler de eklenince yaygın ve kronik bir yangın hali başlıyor. O yangın da bedeni tahrip ediyor.
◊ TATLANDIĞIMIZ İÇİN: Dokuların metabolik atıkların “son ürünleri” ve “şeker” ile reaksiyona girmesi yani “glikasyon süreçlerinin” birbiri üstüne binip birikmesi de yaşlanmayı hızlandırıyor.
◊ KISALDIĞIMIZ İÇİN: Telomerler hücre bölündükçe kısalıyor. Toksinler, stres, hormonal kayıplar, metabolik faktörler, uykusuzluk ve daha pek çok şey telomer kısalma sürecini hızlandırabiliyor yani “aşındığımız için yaşlanıyoruz” da denilebilir. En iyi şekilde yönetilse bile insan bedeninin aşınmaya direnebileceği bir biyolojik sınır var ve o sınır yaklaşık 120 yıl.

Yazarın Tüm Yazıları