Menopozda hangi bitkisel desteklerden faydalanmalı?

Menopoz sorunlarıyla mücadele ederken pek çok bitkisel destekten faydalanabilirsiniz. İşte o destekler arasında öne çıkanlar...

Haberin Devamı

Menopoz sorunlarıyla mücadelede ilk akla gelen çarelerden biri bitkisel östrojenlerden faydalanmak. Genistein ve daidzein, bitkisel östrojenlerin en ünlüleri.
Fitoöstrojen olarak da bilinen bu iki harika molekül, menopoza bağlı sorunların çoğunu en azından hafifletebiliyor.
Sıcak basmalarında sarı kantaronun, terlemelerde ise şerbetçiotunun faydalı olabileceğini gösteren bazı çalışmalar var. Şerbetçiotu sıcak basmalarında da etkili olabiliyor.
Agnus castus da önemli bir bitkisel menopoz takviyesi.
Benim önerim ise biraz farklı. Favorim burada da taze öğütülmüş keten tohumu.
Keten tohumu sadece bitkisel omega-3 alfa linoleik asitten değil, östrojenik aktiviteye ait lignanlardan da zengin doğal bir mucize.
Günde iki çay kaşığı kadar keten tohumu aynı zamanda bol omega-3 kazanımı ve ciddi bir kabızlık mücadelesini de beraberinde getiriyor.

Haberin Devamı

Fazla yağları nasıl yakmalı?

Kilo kontrolü sadece “yediğine içtiğine dikkat etmek” ile başarılacak bir iş değil. Düzenli ve etkili bir egzersiz de çok önemli. Peki mevcut bir “aktivite” veya “egzersiz” formülü var mı? Var. İşte o formül:
◊ Mümkünse (sağlığınız, eklemleriniz müsaade ediyorsa) başlangıçta 2-4 hafta dakikada 100 adım ile yürüyün. Bu işi zamanla her gün yürüme kuralına dönüştürün.
◊ Günlük 45-60 dakikalık bu yürüyüş egzersizi çabanızın en az 5 ila 10 dakikasını 120 adımla tamamlayın.
◊ Zaman içinde standardınızı dakikada 120 adıma çıkarıp, 30-45 dakika tempolu yürüyün.
◊ Bu 30-45 dakika içinde 2-3 dakikalık postacı yürüyüşleri yapın. Yani 140-150 adımı zorlayın.
◊ Daha hızlı, daha ritmik yürüyün, sonra yavaşlayıp tekrar 120 adıma dönün.

Egzersizde nefes nefese kalmayın

Egzersiz yaparken çok yorulduysanız, diziniz ve/veya beliniz ağrıdıysa dinlenmelisiniz. Göğsünüz ağrıdıysa egzersize hemen ara verip bir doktora görünmelisiniz.
Yani bedeninizin müsaade ettiği ölçüyü burada da asla aşmamalısınız.
Ancak şu yapılabilir; egzersiz yoğunluğunuzu bedeninizi üzmeden yani ona çaktırmadan geliştirebilirsiniz.
Prensip olarak da nefes nefese kalacak düzeyde egzersiz yapmaktan uzak durmalısınız.
Nefes nefese kalmanız oksijensiz enerji kullanmanız yani “anaerobik solunum” yaparak daha fazla toksik atık üretmeniz anlamına gelir. Bu da egzersizi yararlı olmaktan çıkarıp zararlı hale getirebilir.

Haberin Devamı

Fiziksel gücümü nasıl artırırım?

Egzersiz ile gücü, kuvveti ve direnci artırmak için sadece yürümekle yetinmeyip direnç egzersizleri de yapacak, mesela ağırlık da çalışacaksınız.
Yürüyecekseniz sık sık yokuş tırmanıp merdiven çıkacaksınız. Kalça ve bacak kaslarınıza yani biraz daha büyük kaslarınıza yüklenmeniz de lazım. Bunu, egzersiz sonrasında çömelme egzersizi ile beslemelisiniz.
Kısacası temponuzu artırarak, büyük/iri kaslarınızı daha çok çalıştırarak fiziksel gücünüzü artırmanız da en az aerobik kapasitenizi yükseltmeniz kadar mühim bir ayrıntıdır.

Dengeli bir forma nasıl girerim?

Denge özellikle yaşlanma sürecinde mühim bir ayrıntı. Daha güçlü bir denge için de tercih edeceğiniz egzersiz, büyük kasları ayakta tutan denge egzersizleri olmalı.
Çömelme-kalkma, sağ ve sol ayak üzerinde ayakta durma çalışmaları gibi.
Özellikle günde iki-üç kez 15-20 tekrar çömelme egzersizi 80’li, 90’lı yaşlarda bile dengenizi garanti altına alabiliyor, deneyin ve bırakmayın.

Haberin Devamı

Dioksine dikkat edin!

Dioksin özellikle makyaj malzemelerinde ve deodorantlarda sık kullanılan toksik bir madde.
Son zamanlarda beslendiğimiz hayvansal ürünlerde bile dioksin tespit edilmesi ise son derece üzücü bir durum.
Hayvanların bedenlerine dioksin girişinin en önemli kaynağı olarak, kullanılan yapay yani çakma yemler gösteriliyor. Dioksine en yüksek rastlanan hayvansal ürünlerin başında ise kümes hayvanları geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları