insulinin fazlası hasta eder insanı!

Bilim insanları bize çok açık ve net olarak şunu söylüyor: Unutmayın ve aklınızdan hiç çıkarmayın. Kanınızdaki insülin seviyesi en az açlık ve tokluk şekeriniz kadar önemlidir.

Haberin Devamı

Hepimiz boyumuzu ve kilomuzu biliriz. 40’lı yaşlardan sonra tansiyonumuzu, nabzımızı daha bir dikkatle izler, şeker ve kolesterol seviyelerimizi özenle takip ederiz. Biraz daha hassas olanlarımız, “tiroidim ne durumda, B12 ve D vitamini seviyelerim ne halde” gibi soruların da yanıtını öğrenmek ister. Doğrusu da budur. Böyle olmalıdır.
Ne var ki pek çoğumuz önemli bazı bir sağlık belirleyicilerini nedense hep “pas” geçeriz!
Peki, neler mi o belirleyiciler? Mesela bel çevremiz! Mesela bel/kalça oranlarımız! Ve çok daha önemlisi kanımızdaki insülin hormonunun açlık ve tokluk seviyeleri! O rakamların açlık ve tokluk şekerimizle ilişkileri yani “insülin direnci” problemi!
Bilim insanları bize çok açık ve net olarak şunu söylüyor: “Unutmayın ve aklınızdan hiç çıkarmayın! Kanınızdaki insülin seviyesi en az açlık ve tokluk şekeriniz kadar önemlidir.
İnsülin seviyeleriniz yüksekse ve hele bir de sorun insülin direnci noktasına kadar ulaşmışsa bu işler yolunda gitmiyor anlamına gelebilir.”
Bu bilgi çok önemli. Önemli çünkü “yüksek insülin” salgısıyla “kilo” dengenizi korumanız da, fazla kilolarınızdan kurtulmanız da, verdiğiniz kiloları geri almamanız da mümkün değil.
Açlık ve/veya tokluk insülin seviyenizin fazlalığı sizin bir süre sonra önce metabolik sendromlu sonra da “GİZLİ VEYA AÇIK ŞEKER HASTASI” adayı olduğunuz anlamına da gelir.
Kanınızdaki aşırı “insülin yükü”nün diğer marifetlerine gelince. Buyurun...

Faili meçhul filan değil!

Haberin Devamı

İnsülin fazlalığı veya insülin direnci, hele hele metabolik sendrom süreci sadece şeker hastalığı veya damar sertliğine değil, pek çok “yaşlılık sorunu”na kırmızı mumla davetiye çıkaran süreçlerin tetikleyicisidir.
Kanınızda insülin seviyesi arttıkça tansiyonunuzun yükselmesi, bağışıklığınızın zayıflaması, vücudunuzun daha fazla iltihap ve kanser hücresi üretmesi, yaşlılığınızın demans ya da Alzheimer hastalığı ile geçmesi de ihtimal dâhilindedir.
Özeti şudur: Yaşlılıkta başımıza gelecek pek çok tatsız hadisenin, örneğin ani bir beyin felcinin, beklenmedik bir kalp krizinin, tansiyonun, şekerin ve hatta bunamanın, kısacası eski deyimle “faili meçhul” zannettiğimiz birçok sağlık cinayetinin faili (sebebi) meçhul filan değil.
Suçlu kanımızdaki fazla insülin yükü (hiperinsülinemi), aşırı insülin birikimi. Ayrıca şu bilgi de önemli:
Daha az insülin seviyesi daha uzun, daha yüksek insülin seviyesi ise daha kısa bir ömür anlamına bile gelebilmektedir.
İşte bu nedenle tıpkı kan şekerimiz, B12, D vitamini seviyelerimiz gibi kan insülin değerlerimize de yılda bir kez baktıralım. İnsülin direnci veya metabolik sendrom gibi bir problemimiz var mı yok mu öğrenmeye çalışalım.

Haberin Devamı

İnsüline direnç nasıl hesaplanıyor?

Açlık şekeri ile açlık insülini değerlerinizi öğrendiniz mi? Şimdi ikisini çarpıp 405’e bölün. Bulduğunuz rakam insüline direnç düzeyinizi gösterecektir.
Rakam 1,7’den büyükse aman dikkat! İnsülin direnci başlamıştır. 2,5’tan fazla ise durum daha da önemlidir ve hemen bir doktora gitmeniz gerekmektedir.
Zira bu rakam sizin metabolik sendrom ve diyabete giden o kötü ve tehlikeli yolculuğa çıktığınız anlamına gelmektedir.
Prensip olarak açlık insülininiz 5’ten küçük olsun, 10’u asla geçmesin.

Durum ne zaman acil?

Eğer şu durumlardan biri bile varsa insülin seviyelerinizi bir an önce öğrenmenizde fayda var.
◊ Sık acıkıyorsanız
◊ Tatlı veya yeme krizleri başlamışsa
◊ Yemekler sonrasında uyukluyorsanız ya da konsantrasyonunuz azalıyorsa
◊ Çok hızlı ve yeterince çiğnemeden yiyorsanız
◊ Gece terlemeleri sıklaşmışsa
◊ Bel çevresi kadınlarda 88 cm, erkeklerde100 cm’in üzerinde ise
◊ HDL kolesterol 35’ten küçükse
◊ Trigliserid 200’den büyükse
◊ Ürik asit 6’dan büyükse
◊ HbA1c 5,7’den büyükse

Ne yapılacak?

Haberin Devamı

İnsülin fazlalığı insülin direnci ve metabolik sendrom gibi problemler maalesef kendini sağlıklı zanneden yetişkin nüfusun yüzde 40’ında mevcut. Yani neredeyse yarıya yakın orta ve ileri yaşlı bu dertten mustarip. El kadar çocukların, gençlerin bile bu tuzağa düştüklerini görmek üzücü.
İşte bu nedenle sağlıklı olmak ve kalmak, iyi yaşayıp iyi yaşlanmak adına hepimiz (çoluk çocuk, ergen, yetişkin, yaşlı fark etmiyor) “daha az insülin üreten” bir sağlıklı beslenme planı oluşturmak, “daha çok insülin tüketen” akılcı bir kas aktivitesi (egzersiz) planı yapmak ve yaşam tarzımızı buna göre yeniden planlamak zorundayız.
◊ Daha az unlu nişastalı besin, daha az şeker ve tatlı, daha az meşrubat, şekerli içecek, fast food tüketimi alınacak ilk önlemler olmalı.
◊ Akşam yemekleri kesinlikle hafifletilip kahvaltılar güçlendirilmeli.
◊ Bitkisel gıdaların (sebze ve bakliyat) ön planda olduğu bir beslenme modeline geçilmeli.
◊ Yaş ilerledikçe lokmaları azaltıp adımları çoğaltmak vazgeçilmez bir yaşam tarzı prensibine dönüşmeli.
◊ Her gün en az 7 bin 500 adım atmak vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmeli.
Sadece bu basit önlemler bile size “yolunuz açık olsun” dedirtebilir.

Haberin Devamı

Hiperinsülineminin 10 marifeti

1- Kolay kilo aldırır, şişmanlatır.
2- Zor kilo verdirir.
3- Verilen kiloları hızla geri aldırır.
4- Sizi açlık ve tatlı krizleri içinde kıvrandırır.
5- Kan yağ dengenizi bozar, trigliseridlerinizi çoğaltıp iyi kolesterolünüzü azaltır.
6- İnsülin direncini tahrik ederek şeker hastalığına, yağlı karaciğer ve guta giden yolculuğu başlatır.
7- Hipertansiyonu tahrik eder.
8- Damar sertliğini hızlandırır.
9- İltihabi süreçleri başlatır.
10- Tümör/kanser oluşumunu kolaylaştırır.

 

Yazarın Tüm Yazıları